Chapter-16

679 41 40
                                    

Tzuyu
3.gün...
Onu sesini duymadan geçen 3.günümdü...
İç çektim ve her tarafında sümüklü peçeteler olan yatağımdan kalkıp sallana sallana mutfağa ilerledim. Cidden çok acıkmıştım ama son 20 saattir bir şey yemediğimi düşünecek olursak bu son derece normaldi ki 20 saat önce yediğim şey de kutu ramendi. Bu iki gündür sadece kutu ramenle besleniyordum ki o da iki günde 2 defa falan yemiştim.
Rameni tavaya koyup üzerine sıcak su ekledim ve pişirmeye başladım. Bu gün bir değişiklik (!) yapıp kutu olmayan ramen yiyecektim.
Baygın bir şekilde tavadaki ramenle oynarken aniden karnıma giren sancıyla elimdeki tahta kaşığı bıraktım ve karnımı tutup yere eğildim.
Tam da sırasıydı...
Tezgaha tutunup ayağa kalktım ve tek elimle karnımı tutmaya devam ederek banyoya ilerledim. Sonsuzluk gibi gelen bir süreden sonra nihayet banyoya geldiğimde gerekli tedbirleri alıp sanki karnımı yarıp çıkmak isteyen bir canavar karnımı tekmeliyormuş gibi ağrıyan karnımın ağrısını geçirmek için sıcak su torbası almak üzere odama ilerledim.
En sonunda sıcak su torbasını bulup içine sıcak su doldurduğumda kendimi yatağa attım. Evet... Sanırım bu şekilde burada ölmeyi bekleyebilirdim. Sonra birisi gelir cesedimi bulurdu. Hem belki Sana da bu şekilde beni umursardı.
Yanık kokusu...
"Lanet olsun!"
Hızla ayağa kalktım ve mutfağa koştum. Hemen ocağın altını kapattım. Tencere yanmış ve tamamen siyah olmuştu. Sinirle tencereye vurdum ama vurmamla elim yanmıştı.
Dişlerimi sıktım ve gözlerimden yaşlar akarak yere çöktüm. Kafamı yukarıya kaldırdım.
"Sence de tam şu an sırası değil mi? Huh? Evet bence beni tam şu an öldürebilirsin."
Bir süre duraksadım.
"Lütfen?"
Biraz daha durdum.
"Öldürsene be-"
Ama çalan zille sözüm kesilmişti.
Sana?
"Hayır o değildir."
Ama ya oysa?
Evet... Lanet olsun ki iç sesimin çok iyi bir ikna kabiliyeti vardı ki beni iki büklüm kapıya koşturmayı başarabilmişti.
"Sana-"
Ama Sana değildi...
Ne zaman ihtiyacım olan kişiler yanımda olmuştu ki?
"Bok gibi görünüyorsun."
"Sensin bo-"
Ama sözümü bitiremeden üzerine kusmuştum. Bana şok içinde bakan gözlerinin gittikçe karardığını fark ettim.
"Ne oluyor lan? Neden etraf kararı-"
***
"Uzun süredir hiçbir şey yememiş. Birçok değeri eksikti ama onun dışında bir sorun yok. Serum taktık en yakın zamanda kendine geleceğine eminim."
Duyduğum seslerle beraber gözümü açmaya çalıştım ama gözlerimi aniden hücum eden ışıkla tekrar gözlerimi kapattım.
"Ne oldu?" diye mırıldandım gözlerimi tekrardan açmaya çabalarken.
"Bakın kendine geldi bile." dedi ve açık kahverengi saçlı kıza gülümsedi beyaz önlüklü doktor olduğunu düşündüğüm kadın.
"Ne? Neler oluyor?"
"Kustun."
Bir süre duraksadı.
"Üzerime kustun. Sonra da bayıldın ve ben seni hastaneye getirdim."
"Ben sizi yalnız bırakayım. Bir ihtiyacınız olursa bana seslenin." dedi ve dışarıya çıktı doktor.
Gözlerim hafiften üzerindeki sweate kaydı. Önü ıslaktı. Sanırım üzerini yıkamaya çalışmıştı ama yine de tam olarak geçmemişti.
"Ben..."
"Sorun değil."
"Ne?"
"Özür dileyecek ya da teşekkür edecektin. Her ikisi için de sorun değil." diye mırıldandı ve çıkışa doğru yöneldi. Gittiğini fark edince ani bir refleksle sweatini tuttum. Ben tutunca durdu ve bana baktı.
"Ne?"
"Şey..."
Bir süre duraksadım.
"Bi-bize gel."
"Umm... sebep?"
Bir sebep bulmak için etrafa bakınmaya başladım ve gözüme üzerindeki ıslaklık ilişti.
"Üzerini değiştirirsin."
"Neden... sizin evde?"
Neden... zorluyorsun?
Cidden neden zorluyordum ki? Eve gelmesi için zorlayacağım son kişi Momo'ydu.
"Neyse git."
"Tam da geleyim diyecektim."
"Oynama benimle zate-"
Ani gelen ağrıyla sözüm kesildi ve elimi karnıma götürdüm.
"Hay sikeyim!"
"Ben... sana sıcak bir şeyler almaya gidecektim. Yani... zaten gitmeyecektim ama... şu anda beni istediğini bildiğim için mutlu bir şekilde gitmeyeceğim." dedi ve göz kırptı.
"Ne alaka ya? Ben sadece... umm... üzerine kustuğum için kötü hissettim."
"Sen mi? Üzerime kusmak için para verebilecek olan sen mi?"
"Üf! İyi mutluyum üzerine kustuğum için. Bir daha olsa bir daha kusarım. Git şimdi. Hıh." dedim ve kollarımı bağlayıp kafamı başka tarafa çevirdim. Bir süre o şekilde kaldıktan sonra kafamı yavaşça çevirdim. Gitmiş olduğunu görünce derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. Yorgun hissediyordum. Gözlerimi açık tutmak o yüzden zor oluyordu.
Bir süre sonra kapı sesi duydum ama yine de gözlerimi açmadım. Biraz daha uyusam daha iyi hissedecekmişim gibi geliyordu. Dalmaya başladığım anda yanıma birinin oturduğunu hissettim.
Tam şu anda gözlerimi açmak istiyorum.
Bana nasıl baktığını görmek istiyorum.
Neden?
Neden olduğunu bilmiyorum.
...
Hayır...
Aslında biliyorum.
Aslında onu gördüğüm ilk andan beri biliyordum değil mi?
Bana bakarken gözlerinde görmek istediğim bir şey var.
Aşk...
Beni sevmesini istiyorum.
Onu istiyorum.
Sevgilimin en yakın arkadaşını...

Hadi Tzuyu'ye sövelim jcğdndism Ay daha ben bu TzuSaMo yu nasıl karıştıracağım bir bilseniz *kötü kadın gülüşü*
Yorum yapın leyn
Seviliyonuz

Impossible Love-2 | MichaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin