17.Bölüm (Ortak Bağlar)

433 115 26
                                    

Laxus telefonuna gelen mesajla yolun ortasında huysuzlanmaya başlamıştı araba sürerken. "Bir kere de sözümü dinleseniz ölürsünüz zaten."

"Bir sorun mu var?" Diye soran Mira'ya bakıp zoraki bir gülümsemeyle "İşle ilgili." demişti genç adam. "Bazen karar alırken patronun ben olduğumu unutuyorlar."

"Freed ve diğerlerini mi diyorsun?" Gülmüştü genç kadın sıcak bir gülümsemeyle. "Bence seni senin kendini düşündüğünden çok daha fazla düşünüyorlar."

"Bu ürkütücü."

"Bence sevimli." Laxus alaycı bir gülümsemeyle "Sevimli mi?!" diye sorarken bir yandan da yola odaklanmaya çalışıyordu.

"Evet, bu kadar sevilen bir patron olman çok sevimli." Utanan genç adamın yanağını sıkan Mira "Bu kadar endişelenme." demişti sıcacık bir ifadeyle. "Senin için en iyisini düşündüklerinden eminim."

Mira'nın yanağını çekiştirip duran eline karşılık kelimeleri doğru telaffuz edemeyen Laxus en sonunda o eli öperek anca genç kadını durmaya ikna edebilmişti.

"Onunla hiç görüşmek istemiyorum hakbuki..."

Mira sinsice "O zaman adamlarından birini gönder." dediğinde Laxus "Tekliflerini kabul etmişler, saygısızlık olur." diye cevap vermişti.

"İyi de, sonuçta teklifi kabul eden sen değilsin ki. Kabul edenler zaten adamların, öyle değil mi?"

Bu cümle Laxus'un duraklamasına neden olmuştu çünkü gerçekten onunla görüşmeye gitmek istemiyordu. Arabayı kenara çeltiğinde Mira onu işlerine karışarak kızdırdığını düşünmüştü ama aksine alnına uzun bir öpücük bırakan Laxus'un "Sen bir dahisin!" tepkisiyle karşılaşmıştı.

"Biliyorum, bu kadar yıl nasıl hayatta kaldım sanıyorsun?"

Genç adam önce gülümsemişti ama sonra Mira hakkında çok şey biliyor olsa bile geçmişi hakkında doğru dürüst bir şey bilmediğini hatırlayıp çekinerek "Baksana Mira..." diye başlamıştı konuya.

Ona kafasını çeviren güzel yüz "Efendim?" diye sordu tatlı bir sesle. "Sen ve kardeşlerin, hep böyle miydi?"

Ailene ne oldu? Ya da annen baban yok mu senin? Bu tarz cümleler kurmak onu incitir diye düşünerek sorusunu düzgün sormaya çalışmıştı genç adam.

"Evet." Dedi Mira. "Lisanna ve Elfman hatırlamayacak kadar küçüktü ama ben sinir hastası annemin bizi kapıya atışını hatırlıyorum."

"Ciddi olamazsın? Neden...?" Boğazı düğümlenmişti genç adamın böyle bir geçmişten. "Neden daha önce hiç bahsetmedin?"

Küçük bir kahkaha atıp "Ne diyecektim ki durup dururken?" diye sordu Mira. "Hey, Laxus. Bu arada ben küçükken kardeşlerimle evden kovuldum, haberin olsun mu?"

Gergin ve utanmış bir halde "Haklısın." dedi Laxus. "Senin için çok zor olmuş olmalı."

"Aslında en başta öyleydi. Tek başıma kalsaydım daha kolay hayatta kalırdım ama bakmam gereken kardeşlerim vardı ve ikisi de çok küçüktü."

Laxus sürekli gülümseyip etrafa neşe saçan bu güzel kadının böyle bir geçmişi olduğunu tahmin etmezdi o gülümsemeye bakıp.

"Gülüşün..." Dedi yutkunarak. "Dertlerini iyi saklıyorsun."

Yine gülmüştü genç kadın bu cümleye. "Küçüklükten gelen bir alışkanlık aslında. Küçük çocukları kandırmanın en kolay yolu onlara sıcacık gülümseyip 'Her şey yoluna girecek' yalanını söylemektir."

Ev Kokulu Bar (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin