24.Bölüm (Kalbe Adım)

257 48 22
                                    

Lisanna sabahtan beri sessiz olan ablasına bakıp "Çay ister misin?" diye sormuştu çekingen bir sesle. Bir şeye üzülmüş olduğu her halinden belli olan ablasının sessizliğine karşı nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu çünkü onu daha önce hiç böyle görmemişti.

Yorgun bir bakışla sadece kafasını sallamakla yetinmişti ablası, hiçbir şey içmek ya da hiçbir şey yemek istemiyordu. Tek istediği Laxus'la olmaktı ve tek düşünebildiği şey de buydu.

Dün gece onunla yaptığı konuşmadan sonra hiç uyuyamamıştı Mira. Düşünceleri onu bir türlü yalnız bırakmıyordu. Laxus'un onu affetmediği bir zaman diliminde yaşamak istemiyordu, bu ona fazlasıyla eksik geliyordu. Sanki yapbozun en önemli parçasını çekip çıkarmışlar gibi...

"Sen iyi misin? Kahvaltı da etmedin."

Kardeşini endişelendirmemek için "İyiyim." demişti. "Sadece biraz yorgunum o kadar." Lisanna gülümsedi. "Kendini bu kadar zorlamamalısın." Ablasının yanına oturmuştu ona destek olmak ister bir bakışla.

Mira yanına oturan kardeşiyle bir süre sohbet edip konuyu fark ettirmeden kendi olayına getirmişti fikir almak için. "Eğer çok yakın olduğun biri sana kendisiyle ilgili bilmediğin önemli bir şeyi sonradan söyleseydi ne yapardın?"

Düşünür gibi duran Lisanna "Ne gibi?" diye sormuştu. Mira da örnek olarak "Mesela Bixlow'un işini sonradan öğrenseydin." demişti ama bu Lisanna'nın kaşlarını çatması için yeterli olmuştu.

"Bunu şu an olduğu kadar normal karşılamazdım sanırım." Gülümsedi. "Sonuçta onu seviyorum ve onunla ilgili her şeyi bilmek isterim, onun gerçekten kim olduğunu bilmek isterim, bir kılıfın altında kim olduğunu değil."

Mira bu sözlere verecek bir cevap bulamazken kardeşi saate bakıp telaşla ayağa kalkmıştı. "Geç kalıyorum, Bixlow bekliyor, gitsem iyi olacak"

"Ah, tabii." Gülümseyerek "O iyi biri." demişti Mira. "Seni gerçekten seviyor." Lisanna utanarak kafasını salladıktan sonra ablasına el sallayıp kapıya doğru ilerlemişti. O da öyle düşünüyordu, Bixlow iyi biriydi ve Lisanna da onu seviyordu.

Mira kapının kapanma sesinden sonra derin bir nefes alıp arkasına yaşlanmıştı. Yaptığı hatayı nasıl telafi edebilirdi bilmiyordu ama telafi etmek zorunda olduğu kesindi.

Gözlerini kapattı ve bunun için bir yol düşündü, ona kendini affettirecek bir şey, bir jest, bir özür... Sonra da gülümsedi o küçük fikirle. İşe yarayacağından emin değildi ama aklına gelen en iyi şey buydu kendini affettirmek için.

Bir an önce kafasındakini halletmek istiyordu, o yüzden saate baktıktan sonra koltuktan kalkıp aklındaki şey için hazırlık yapmaya koyuldu.

Laxus ise bundan bir haberdi ve patlamaya hazır bir bomba gibi dolanıyordu etrafta. "Bu ceset kokusu da ne böyle?" Kaşlarını çatarak "O benim parfümüm!" dedi Bixlow. "Ayrıca ceset gibi falan da kokmuyor, Liz bunu beğeniyor."

"Kız arkadaşının bu parfümü beğendiği sırada aklından seni öldürmeyi geçirmediğinden emin misin?" Kollarını göğsünde bağladı Laxus. "Çünkü gerçekten öyle." Tanımının üstüne bastırdı tekrar. "Ceset gibi kokuyor."

Göz devirerek "Sen ne anlarsın ki?" diye sormuştu Bixlow. "Manipülasyon ve kadınlar konusunda uzman olan sen misin?" Sorgular gibi baktıktan sonra "Hiç sanmıyorum." demişti kendi sorusuna cevap vererek. "O zaman ne yapıyoruz? Uzman olmadığımız alanlarda yorum yapmayı bırakıyoruz."

"İşte ben de bundan bahsediyorum yıllardır ama İşine gelmeyen şeyi bir türlü o kalın kafana sokmuyorsun." Laxus'un iğnelemesiyle kısa bir süre donup kalan Bixlow bıkkınlıkla elini alnına koymuştu sonradan.

Ev Kokulu Bar (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin