Havuza tam geldiğimizde selam verip onlar direk girdiler. Ben sadece köşeye oturup ayağımı suya koymuştum. Çok eğleniyorlardı bu da beni mutlu etmeye yetiyordu. Defalarca bana gelmemi söylüyorlardı ama ben istemiyordum.
Seul Min: Hadi ama Soohyun sen de gel hem çok eğlenceli.
Soohyun: Yok ben iyiyim böyle.
Dediğimde üzerime su atmaya başladılar.
Soohyun: Yapmayın bak kötü olur sonra.
Eun Jin: En fazla bizi dövmek için suya girersin. Bu da bizi hedefimize kavuşuturur.
Soohyun: Siz elbet çıkarsınız o havuzdan.
Mi Cha: Senden hızlı koşuyorum ben zaten.
Soohyun: Öyle mi? Tamam o zaman çık da biraz koşturalım. Kim daha hızlı koşuyormuş bakalım
Mi Cha: Tamam bekle ama ben çıktıktan sonra geliceksin peşimden.
Soohyun: He he hadi çık.
Mi Cha havuzdan çıktıktan sonra biraz bekledim ve peşinden koşmaya başladım. Bir iki tur koşturmadan sonra Mi Cha'yı yakalayıp
Soohyun: Ee hanımefendi kim daha hızlı koşuyormuş?
Mi Cha: Of tamam sensin işte.
Ben Mi Cha'ya bunları söyletirken Eun Jin kafama top atmıştı.
Soohyun: *başını tutarak* sen naptığını sanıyosun lan vatan haini kurtaj yapıyok burda dnksncodm
(Bunu da şuraya bırakalım ndkcnksn)
Eun Jin: Kolaysa intikam al. *havuzdan çıkıp koşturmaya başlar*
Ben de elime topu alıp beklemeye başladım. O tam havuzun karşı tarafında duruyordu. Ben elimde topla ona bakıp sırıtırken o da havuzun dışında ayakta bekleyen Junkook'un arkasına geçmişti.
Soohyun: Çık ordan yoksa ben atarım ha.
Eun Jin: At banane tutturamazsın zaten *kıkırdar*
Hedef alıp topu karşıya attım. Az sonra Jungkook birden eğildi. Yanında diğer erkekler "of kızım yavaş atsana" , " oha neresine attın çocuğun" derken ben gözlerimi büyütmüş, hala olayı idrak etmeye çalışıyordum. Aniden Jungkook başını kaldırıp bana bakmaya başladı. Yavaşça üzerime doğru geliyordu. Ben de
Soohyun: Gelmesene be!
Derken yavaş adımlarla geriye doğru gidiyordum. Birden Jungkook koşmaya başlayınca ben de hemen havuzun etrafında turlamaya başladım. Git gide daha çok yaklaşıyordu. Son kez arkama baktım. Junkook'u yanımda görünce gözlerimi sımsıkı kapatıp dişlerimi sıktım. Hiç bir şey yapmadığını fark ettiğimde yavaşça gözlerimi açtım. Ama yanımda göremedim. Korka korka arkamı dönmemle beraber Junkook'un beni suya itmesi bir oldu. Ben de düşecekken o anki telaşla onun kolunu tutmuştum ve beraber havuza düşmüştük. Havuzdan başımı çıkardığımda nefes nefese kalmıştım. Biraz durduktan sonra Jungkook da başını çıkarmıştı.
Soohyun: Naptın ya iki saattir girmicem diye direniyorum şurda.
Jungkook: Bunları o topu atmadan önce düşünecektin.
Soohyun: Ya sanki bilerek attım. Ayrıca sen çekilseydin onun önünden sana gelmezdi.
Jungkook: Keşke bana gelseydi.
Soohyun: Sana geldi zaten?
Etraftaki erkekler kıkırdamaya başladılar. (Masumlar anlamaz falan xçlşnböfkşkfçöldşn)
Jungkook: Of tamam boşver
Soohyun: İyi.
Yüzerek kızların yanına geldiğimde onlar da bana gülüyorlardı.
Soohyun: Tamam susun yeter.
Mi Cha: Oo utandın mı?
Soohyun: Neyden utancam ben.
Mi Cha: Ne bilim beraber düştünüz ya hani.
Soohyun: Haa yok saçmalama. Ne bilim bilerek düşürmedim onu da.
Seul Min: Yalnız o nasıl isabettir.*gülmeye başlar*
Soohyun: İsteyerek oraya atmadım ama nerden bilim ben orasına gelcek.
Eun Jin: Tamam tamam. Susun ben acıktım yukarı gidip yemek yiyelim.
Mi Cha: Bence de bugünlük yeter bu kadar koşuşturma.
(Bence bölüm de yeter aq dnksnckf Kimse okumuyor zaten okuyan da oy vermiyor ncidnckdn)