Jungkook: Gerilmedim ki.
Seul Min: Emin misin?
Jungkook: Bi anım geldi aklıma onun için biraz öyle göründüm heralde.
Seul Min: Peki.
Jungkook, Soohyun
Jungkook: D mi, C mi?
Soohyun: D olsun.
Jungkook: Onu tanıyor musun?
Soohyun: Ha?
Jungkook: Min Sung'u tanıyor musun?
Soohyun: Yok tanımıyorum.
Jungkook: Doğruluk dedik bak unutma.
Soohyun: Heralde eski bi arkadaşımdı.
Jungkook: Bu kadar mı?
Soohyun: Ne dememi bekliyosun?
Jungkook: Hiç. Sadece gerçekleri öğrenmek istiyorum.
Soohyun: Evet, eskiden arkadaşımdı. Sen niye taktın şimdi Min Sung'a?
Jungkook: Aklıma geldi birden.
Soohyun: Öyle diyosan.
Tae: Of ben çok sıkıldım. Bi yerlere mi gitsek?
Seul Min: Mesela?
Tae: Bilmem gezeriz öyle işte.
Mi Cha: Çıkalım o zaman.
Jimin: Ha? Biz mi?
Mi Cha: Aish. Dışarı çıkalım diyorum sana demiyorum.
Jimin: Ha tamam.
Eun Jin: Hadi o zaman.
Üzerimizi değiştirip hepimiz evden çıktık. Aşağı inip yürümeye başladık.
Jin: Yürüyerek gidelim bence.
Seul Min: Farketmez benim için.
Biraz dolaştıktan sonra bir cafeye oturduk. Yanımızda hazırlık vardı. Herhalde festival gibi bir şeydi. İçeceklerimizi içerken şarkı söyleyip dans etmeye başladılar. Büyük, küçük herkes vardı. Kimileri telefona çekiyor, kimileri sadece izliyorlardı.
Az sonra konuşmacı sahneye çıkıp herkesi dansa davet ettiğini belirtti.Seul Min: Aa, hadi biz de gidelim.
Eun Jin: Siz gelirseniz ben de giderim.
Soohyun: Yok ya isteyen gitsin.
Mi Cha: En çok senin istekli olman gerekiyor.
Tae: Neden?
Eun Jin: Bi aralar dans öğretmeniydi.
Hoseok: Aa, ne güzel.
Jungkook: Ben de bi aralar öyleydim.
Jimin: Hep beraber gidelim o zaman.
Soohyun: Yok, gerçekten istemiyorum.
Mi Cha: Hadi ama Soohyun. Lütfen
Yine o bakışlarını atmaya başlamıştı. Sanki dayanamadığımı bilmiyor.
"Bildiği için yapıyor zaten salak"
Ha? Sen kimsin?
"Malsın yemin ederim malsın"
Kendi kendime mi konuşuyorum şimdi ben