/ üç

9.8K 749 21
                                    

Oyların yükselmiş olduğunu görünce hemen çevireyim dediiim. Bayram araya girdiği için hikayelerimin hiçbirini yayınlayamayacağım çünkü gideceğimiz yerlerde internet yok, üzgünüm...

Bunu söyledikten sonra, sanki başka biriyle konuştuğumu düşünür gibi arkana döndün ve sonra da bana baktın. Şaşkın şaşkın bakıyordun ve konuşmaya başladın. "Ben mi?"

Hareketine güldüm.

"Evet, sen." Gülümsedim. Ne kadar çekici olduğun hakkında fikrin yoktu, bu ortadaydı.

"Ah, evet. T-tabii ki. Neden?" Tüm düşüncelerini tek tek cümleler halinde söyledin.

"Tamam, çünkü güzelsin." Derin bir nefes verdim ve parmaklarımı birbirine dolayıp arkama koydum.

"Benim hakkımda konuştuğuna emin misin?" Kaşlarını kaldırdın.

Kafa salladım. "Kesinlikle."

Yanaklarının kızardığını ve gülümsemekten neredeyse yere düşüp utançtan eriyeceğini fark ettim.

"Ve, ah..." Sustum, tam olarak nasıl başlayacağımı bilmiyordum.

Sen beni durdurmadan önce kaç tane resim çekebilirdim?

Gerçekten, sadece bir taneye ihtiyacım vardı, ama deneme hakkımı zorlamayacaktım. Onlara ihtiyacım yoktu. 

Emindim ki, senin kötü bir resmini çekmek imkansızdı.

"Yani, sadece, ah, fotoğrafları telefonunla mı çekeceksin?" diye sordun. Yüzünü omzuna gömdün. Gizlemeye çalışır gibiydin.

"Hayır, fotoğrafları, siktir, fotoğrafları kameramla çekeceğim. Ben, ah, kameramı getirmeyi unuttum." İç çektim, elimi saçlarımın arasından geçirdim.

Siktir.

snapshot / ashton irwin (türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin