snapshot / ashton irwin (türkçe)

/ bir

"Pekala, çocuklar. Final projenizin bugünden itibaren bir ay içerisinde bitmesi gerekiyor. Sizden bulabildiğiniz en güzel şeyin resmini çekmenizi istiyorum." Bay Simmons sınıfa seslendi, sınıf içindeki herkes heyecanlı bir konuşmaya başladı.

"Ama," tekrar konuşmaya başladı, "bununla beraber beş sayfa deneme gerekli."

Tüm sınıf oybirliğiyle inledi. 

Beynim çalışmaya başladı, fotoğrafçılık benim en iyi dersimdi. Tanrım, sadece o eğlenceli bir dersti. Hatta beş sayfa deneme bile bana göre sıkıcı değildi.

Zil çaldı ve herkes eşyalarını toparlamaya çalıştı. Neredeyse içeriden çıkmak üzereydim ki, Bay Simmons'ın bağırışını duydum, "Hayal gücünü kullanmayı unutma!"

Bunu söyleyerek ne demek  istediğini biliyordum. İddialı olma ve kahrolası çiçeklerin resmini çek.

Eminim ki sınıfın %70'i, River Oaks High'a gidip evlerin etrafında durup demet demet parlayan çocukların resmini çekmeyecekti.

Bu sene lisede son sınıftaydım. Demek istiyorum ki isteseydim daha az derse girebilirdim, eğer isteseydim. Hangisi? Kesinlikle, daha az derse girmeyi istedim.

Fotoğrafçılık salı ve perşembe günleri girdiğim tek dersti. Diğer tüm saçmalıklar pazartesi, çarşamba ve cuma günüydü.

Otoparka doğru yürüdüm, paslı mavi kamyonumu kapılarından tanıdım. Gözden kaçırması zordu.

Kamyona bindim, onu çalıştırdım ve lanet olası radyo hemen çalışmaya başladı.

"Hayal gücünü kullanmayı unutma!" Bay Simmons'ın kelimeleri beynimden ayrılmadılar. Hayal gücü, onun kıvılcımını nasıl etkinleştiririz?

Yüce İsa, neden yaşlı adamlar bile güzelliği dikkate alıyorlar?

Neden güzelliği dikkate almıyorum? Günbatımları, gökkuşakları ve gitmeyi kesmediğimiz doğal saçmalıklar...

Eğer bu sene herhangi bir derste iyi bir dereceye gelirsem, bu ilk olacaktı. Harika bir şeye ihtiyacım vardı.

Kasabaya doğru sürdüm, kısa bir sürücü River Oaks'un dış tarafında düşünüyordu. Belki de aklımdaki şeyleri biraz kahve ve simitten sonra daha iyi şekilde düzenlemeliydim. Kamyonumu park ettim ve köşedeki kafenin içine doğru yürüdüm.

10 dakika sonra tok bir karınla ve sıcak bir içecekle dışarı çıktım.

Şu an için kamyonumdan ayrıldım, parka doğru yürümeye başladım, Tam olarak Bryant Park'a doğru. 

Ve burası seni gördüğüm yerdi.

Umarım çevirimi ve anlatımı toplayış(?) tarzımı beğenmişsinizdir! Beğenmediğiniz veya anlamadığınız bir kısım varsa, çekinmeden sorabilirsiniz. Saçma konuştum yine, niye benden çekinesiniz akfşaslj. Size Mrs. All American ile sesleniyorum: DON'T BE SHY! aksflşsja. Yine salaklık saatlerim geldi benim, görüşmek üzere, hepinizi öpüyoruuum! Ayrıca lütfen yorumlarınızı ve votelarınızı eksik etmeyin!