snapshot / ashton irwin (türkçe)

/ beş

Herkese merhaba! Diğer bölümün oyları ve yorumları bir anda arttı ve şaşırmadığımı söyleyemem. Öncelikle teşekkür ederim ve aynısını bu sefer de istiyoruuum :D. Ve yeni eklediğim bir Calum hikayesi var.  Adı Losing Control, profilime ilk bölümünü ekledim. Lütfen bir göz atın ve fikirlerinizi söyleyin...

"Eğer yanlış kişiyi seçmiş olsaydım, hala burada oturur olur muydun?" diye suçladım.

"Pekala, sanırım olmazdım." diye itiraf ettin.

Çoktan kahveni bitirmiştin, yani mocha'nı, bende kahvemin sonuna gelmiştim, az şekerli pure black*.

"Gitmeye hazır mısın?" diye sordum, dayanıksız kupamı yanımdaki çöp kutusuna fırlattım. Başını salladın.

Ayağa kalktım ve kamyonuma doğru yürüdüm, beklediğimi söylerek seni rahatsız etmek istemedim, beni takip edeceğini biliyordum. Bütün bu şeylerden şimdi vazgeçmek için çok istekliydin. 

Kamyonuma biner binmez senin kafenin kapısından çıktığını ve bana bakındığını gördüm. Bu çok sevimliydi. Kaybolmuş bir köpek yavrusuna benziyordun ve tamamen iyi olsan bile bensiz birkaç dakika geçirmiştin.

Seni sürücü koltuğundan dikkatlice yakaladığımda içeri binmen için işaret ettim.

Yolcu koltuğunun olduğu tarafa gittin ve kapıyı açmak için uğraştın.

İç çektim. "Daha sert çekmelisin, üzgünüm."

Aynı olay çok sefer oldu. Arabama binenler kapıyı açamıyordu, açmak için bile çok paslıydı. Ama tanıdığım birini bir yere götürürken utanmak zorunda değildim.

Tekrar denedin, geçen seferkinden daha sert.

Kapı görünüşe bakılırsa beklediğinden daha kolay açılmıştı, geriye doğru sendeledin.

"İyi misin?" diyerek güldüm, sanırım gülünecek bir şey yoktu.

Gülümsedin ve başını salladın.

"Güzel, parka geri dönelim mi?"

Üstü okumamışsınızdır diye diyorum, lütfen yeni paylaştığım Calum hikayeme göz atın arkadaşlaaaaaaaaaaar!

* pure black bir kahve türü.