9 months of pregnancy :: mc

third month of pregnancy

Medya Clementine Sapphire Hood🔥🔥

🌸🌸🌸

"Clementine, bebeğim."

Yanaklarımdaki minik dokunuşları hissettim ve bu beni huylandırdı. Oranın kaşınmasını engellemek için yanağımı yastığa sürttüm.

"Güzelim kalkmalısın."

Tek elimle gözümü ovuşturdum. "Neden?" diye isyan ettim.

"Çünkü," Son harfleri uzatırken üstümeki örtüyü açtı. "bugün doktor kontrolüne gideceğiz." Karnımın yanını okşadı. "Ve bu küçük yaratığın cinsiyetini öğrenebileceğiz."

Ah.

İşte bu ilgimi çekmişti.

Gözlerim kapalı bir şekilde, sadece nefesimi vererek kıkırdarken başımı Michael'ın sesinin geldiği yere döndürdüm. "Öyle mi?"

"Hı-hım."

Gözlerimi zar zor araladım. "Doktor kontrollerimi benden daha iyi bilmen beni suçlu hissettiriyor."

"Neden?"

"Çünkü o benim karnımda." dedim karnımı göstererek.

"Eee, bende onun babası değil miyim, senden ne farkım var?"

Parmağımı şıklattım ve işaret parmağımı ona doğrulttum. "Çok iyi bir nokta."

Başını iki yana sallayarak güldü ve eğilip boynumla yanakların arasında kalan yumuşak deriyi öpüp geri çekildi. Kendine has kokusu o kadar güzeldi ki bu kısa yakınlaşmada bile beni mest etmişti. "Aşağı gel. Kahvaltı hazırladım."

"Sen çok değiştin." dedim gözlerim şaşkınlıkla açılırken. Bunu dememe karşın gözlerini devirdi ve bacağıma iki kere yavaşça vurup odadan çıktı. Bende kapı kapandığı sırada yatakta doğrularak oturur pozisyona geçtim. Bacaklarımı bağdaş kurup tişörtümün üstünden karnımı süzdüm. Bugün cinsiyetini öğrenecek olmak beni aşırı heyecanlandırıyordu. Her zaman dediğim gibi, önemli olan sağlıklı doğmasıydı fakat her annenin içinde kız ya da erkek olmasını daha çok istediği bir taraf vardır. Bende erkek olmasını istiyor gibiydim sanırım. Yüzünün Michael'a benzediğini hayal ediyordum. Minik burunlu, yemyeşil gözlü ve kıpkırmızı dudaklı bir sevgi pıtırcığı. Ten rengi benimki gibi birqz koyu olabilirdi- bilmiyorum, saçları da benimkiler gibi gür ve koyu renkli de olabilirdi. Böyle ufak, yusyuvarlak, tombul bir şey.

Sonuçta Michael ve benim çocuğumdan bahsediyorduk, böyle olması beni şaşırtmazdı ki. Yine de bu düşünce beni güldürdü.

Onu erkek olarak hayal etmek beni her ne kadar böylesine heyecanlandırsa da, cinsiyeti kız olursa aynı heyecanı yaşamayacağım anlamına gelmiyordu tabiiki de.  Aklıma gelen fikirle gözledim parladı ve yüzümü bile yıkamadan yataktan fırladım. Hızla merdivenlerden inip mutfağa girdim. "Mike!"

Mutfağa girdiğimde burada olmadığını görüp tekrardan seslenecektim ki bahçeden cevap geldi. "Efendim?" Michael'ın kahvaltıyı bahçeye hazırlaması beni giderek daha da şaşırtırken bahçeye açılan kapıyı aralayıp çıplak ayaklarla çimenlere bastım. "Benim aklıma şöyle bir şey geldi," dedim masayı hayretle süzer ve aynı zamanda karşısına otururken.