Herkesin hayatı mı böyleydi, eksikler, boşluklar bütün hayatlarda mı vardı.
Peki eksik yapboz neydi, hangisiydi.
Asaf'ı seviyordum oda beni seviyordu artık bundan hiç şüphem yoktu, yine de korkuyordum o kadınla yaşamadığı şeyler vardı, eksikleri vardı geri dönerse onu görüp de bu eksikleri hissederse diye kendi düşüncelerimden kayboluyordum.
Belki de aptalcaydı bunlar kendi kafam da kurup üzüyordum kendi mi Asaf beni seviyordu artık bundan emindim.
Bugün onu birden karşımda görünce şaşırmıştım, beni özlediği için geldiğini söylediğinde ise erimiştim resmen, bazen dengesiz olsa da ve despot ah bide çok yakışıklı her şeye rağmen seviyorum Asaf'ı, kalp iyiyi kötüyü ayırt etmiyor ki, güzeli yada çirkini, deliyi yada akıllıyı severse engel tanımaz severdi, benim kalbim gibi, oda sevmişti Asaf'ı onu her şeyiyle kabul ederek, kusurlarını bile seviyordu kalbim.
Şimdi koltuğa oturmuş onun sıcaklığına sarılarak kendi düşüncelerimde boğuluyordum onun son sözlerini duyana kadar.
Onun için bir zorunluluk muydum yani, tamam önceden bende istemedim ama bu zaten isteğim dışında gerçekleşmişti.
Peki ya Asaf o bilerek yapmıştı.
Gerilen bedenimi hissetmiş gibi kollarını daha çok sıktı beni içine hapsetmek ister gibi.
Zorunluluk, onun için yüktüm onun için yerine getirilmesi gereken bir zorunluluktum.
Ağzımı açtım konuşmak için ama kelimeler çıkmadı sessiz bir çığlık atıp Dudaklarımı birbirine mühürledim yine,kimse duymadı çığlığı mı benden başka, içimden bir şey koptu sanki, ruhumda bir yara daha açıldı yine ve yine.Asaf," Azzem.... güzelim sakin yanlış düşüncelere kapılma sakın... "
" Bunu yapman için benimle evlenmen için neyle tehdit edildin Asaf ne karşılığında. "
Sesim titreyerek çıkmıştı neden, ben zayıf bir kadın değildim ki Asaf'ın yanında neden böyle oluyordum, neden bu kadar duygusal, neden söylediği ufak bir şeyde gözlerim doluyordu.
Asaf'a sardığım kollarımı çözüp kendi kucağıma bıraktım, ondan ayrılmama izin vermeyip daha çok sarıldı bana.
Asaf," Bunu yapma benden sakın gitmeye çalışma ne olursa olsun benden sıcaklığını sakın esirgeme, "
Sesi sert çıkmıştı kızgın neden kızıyor ki burda kızması gereken ben değilmiyim.
Asaf," Hiç bir şeyle tehdit edilmedim saçma sapan düşüncelere kapılma, istemediğim bir şeyi kimse bana zorla yaptıramaz Azze bunu beni tanıyan herkes bilir. Şimdi sonuna kadar dinle güzelim olur mu. "
Başımı onaylar biçimde salladığımda beni kucağına oturtup başımı göğsüne yasladı. Saçlarıma, kokumu içine çekip derin nefes alarak öpücükler bırakıp kollarını belime sarıp beni kucağında sabitledi.
Asaf," Seni hep görüyordum aslında her babaanne mi ziyarete geldiğimde. O kadar güzel ve masumdun ki bazen seni izlerken dalardım güzel gülüşüne, ne kadar güzel gülüyor derdim kendi kendime güneşin doğuşu gibi aydınlatıyordun evreni. "
Beni görüyormuydu yani hemde her zaman ben neden onu görmemiştim peki. Ziyaretler sırasında bir kaç defa denk gelmiştik ama o kadar başkası yoktu.
" Ben fark etmedim seni ama. "
Asaf," Evet ben istemediğim sürece sen beni hiç görmedin güzelim. "
Başımı kaldırıp yüzüne baktım, gözlerime bakarak anlatmasını istiyordum. Beni içinde haps eden gözlerine bakarak içinde kaybolduğum gece gözlerine.
Öyle güzeldi ki o kadar da kusursuzdu ki benim gözümde daha ne kadar çok sevebilirim seni Asaf kalbimden taştı sevgin bütün ruhumu sardı aşkın daha ne kadar sevebilirim seni bütün benliğim sen olmuşken.Asaf," Üniversite için yurt dışına gideceğim zaman yine babaanne mi görmeye gelmiştim onunla vedalaşmak için. İlk o zaman anlattı seni bana, zamanı gelince seninle evlenmemi istedi. Okulunun bitmesini ondan sonra da seninle evlenmemi, tabi ben buna karşı çıktım çünkü o zamanlarda o vardı. Bunu inkar edip onu sevdiğimi söylemiştim. Babaannem sessiz kalmıştı. Söylediği tek şey ise zamanı gelince daha detaylı konuşuruz demişti. Gelin olarak bir tek seni göreceğini söylemişti.
O kızgınlıkla evden çıkıp hızlı hızlı yürüyordum taki sen bana çarpana kadar güzelim. "
Ben neden hatırlamıyordum bunu ne kadar düşünsemde böyle bir anı yoktu zihnimde.
Asaf," Tahmin etmiştim hatırlamadığını, arkadaşlarına yetişmek için koşturuyordun daha küçüktün Azzem yine de güzeldin. "
Yüzüme çıkan elini yanağıma bastırıp baş parmağıyla elmacık kemiğimi okşamaya başladı.
Asaf," Yurt dışına çıktığımda bir yıla kadar gelmemiştim babaannem rahatsız olana kadar. Onu görmeye geldiğimde bir daha konuyu açmadı bende durumu kabullendiğini sanıp tekrar sık sık onu görmeye geldim
Hatta bir kaç defa onu bile getirmiştim. Babaanne mi her ziyaret edişimde seni görürdüm bir gün geldiğimde sen yoktun, nedense gözlerim seni aramıştı, alışkanlıktı belki de her geldiğimde seni görmek.
Bir ay sonra geldiğim de yine yoktun, bir kaç gün kalmıştım ama yinede görememiştim seni babaannemede soramıyordum yanlış anlar diye, sonra ki ziyaretlerde de yoktun Azze, altı aydan sonra görmüştüm seni çok bitkindin çok zayıflamıştın. Rahatsız olduğunu düşünmüştüm. Babaanneme sorduğumda hasta olduğunu söylemişti. "
Altı ay yoktum hasta da değildim. Tekrar o zamana gidince sırtımda ki yara izi acımaya başladı, hayatımı cehenneme çeviren altı ay. Tenimden geçen soğuk ürperti ile sıkıca Asaf'a sarıldım.
Asaf," Üniversite bittiğinde tamamen dönüş yapmıştım ülkeye ara ara görüyordum seni yıllar böyle geçmeye devam ediyordu. Asu gidince kendimi sadece işe vermiştim, kazanılan ihale için verilen partiye geldiğimde seni görmüştüm o gece gözlerinle aynı renkte olan yeşil bir elbise vardı üstünde o kadar güzeldin ki herkesin gözü senin üstündeydi.
Okulunun son senesiydi. Bir yıl sonra mezun olacaktın. O gece babaannemle yine konuşmuştuk evlilik meselesini, gelin olarak sadece seni gördüğünü, sana güvendiğini söylemişti, eğer Azze olmazsa hayatında bende olmam demişti . "
Şaşırmıştım buna beni öz torununa tercih mi etmişti yani.
Asaf," Büyük bir tartışma yaptık o gece artık hiç bir kadını hayatımda istemediğimi söylemiştim kesin bir dille oda senin onlar gibi olmadığını bana ışık olacağını söylemişti güzelim, son isteği olduğunu bunu ona borçlu olduğumu eğer Azze olmazsa bana ait olan herşey Azze'nin olur demişti. Yine de kabul etmedim senin olsun herşeyi dedim bunca yıl sen babaannemin yanında oldun hakkın olduğunu düşündüm bunun için ses çıkarmadım. "Bütün bunları benim için mi yapmıştı Seda Hanım beni sevdiğini biliyordum ama bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum, kendi servetini bana verecek kadar.
Asaf, " Babaannem seni çok seviyordu Azze sen ona kızının emanetiydin hep bunu dile getirirdi. 'Asaf, Azze Sevg'min emaneti onun yadigarı kıyamam ki onu başkasına vermeye benim bir parçam' derdi. Sevgi teyzeyi ben severdim onun ölümüne bende çok özülmüştüm. Aradan geçen bir kaç aydan sonra gördüğüm şey ile beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Ben babaannem kabullendi derken bir baktım ki seninle evliyim, tabi benim hatam onun Seda Demirkan olduğunu unutmuştum. Bunu onunla tartıştığımda senin de haberinin olmadığını söylemişti. Tek isteğim bu demişti bir yıl kadar evli kal birbirinizi sevmezseniz boşanırsınız demişti, bu bir tek benim değil annenin de isteğiydi dediğinde kabul ettim, eğer annem de istemişse bir yıl evli kalırım seninle dedim. Sen farkkında değildin belki ama uzaktan hep izledim seni güzelim. "
Bu nasıl bir şeydi böyle benim iznim dışında hayatım hakkında kararlar alınmış ve uygulanmıştı. Peki ben neydim, kukla mı köle mi.
" Bunu neden daha önce söylemedin Asaf bunu nasıl yapar. "
Hışımla Asaf'ın kucağından kalkıp yüzüne doğru konuştum.
" Benim hayatım yaptığım onca şey senin için miydi. Ya seni sevmeseydim ya sen beni hiç sevmeseydin Asaf, bu kadar basit mi evlilik bu kadar basit mi benim hayatım, hayallerim, düşüncelerim. "
Asaf karşımda durmuş çatılmış kaşlarıyla beni dinliyordu.
" Bu... bu evlilik rızamız olmadan nasıl olur imzalarımız olmadan çok saçma. Seda Hanım bunu bana nasıl yapar, hayalleri mi bile bile. "
Asaf," Azzem sakin ol biliyorum zor bir durum ama yapacak bir şey de yok. Babaanne mi biliyorsun istediğinde yapamayacağı şey yok imza kısmı ise zaten imzaları almıştı."
Şaşkın bir şekilde Asaf'a bakıp,
" Nasıl almış imzaları."
Asaf," Benimkini şirket için imzaladığım dosyanın arasına koymuş, seninkini ise onu hastaneye kaldırdığınız zaman çıkış işlemlerini yaptığın zaman almış. "
" Aman allahım, nasıl bir şey bu deli olucam, o istedi diye illa böyle bir şey mi olacaktı yani peki bizim isteklerimiz, kuklamıyım ben Asaf. "
Asaf iki adımda yanıma gelip kollarını bana sardı bense hıçkırarak ağlıyordum. Seda Hanım böyle bir şeyi bana nasıl yapardı, babama, anneme. Babam duyarsa ne der. Boşan derse peki benim ne yapmam lazım onlar istedi diye olan evliliği bitirsem biraz da olsa içim rahatlar mı. Ya sonrası Asaf olmadan yapabilirmiyim.
Gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. Kendimi kullanılmış hissediyordum üstelik bunu yapan sevdiğim biriydi.
Asaf, oda istememişti ama haberi vardı önceden biliyordu. Burda ki tek aptal bendim.
" Ben aptalım tekiyim, kendi mi kullanılmış gibi hissediyorum belki sende hevesini alıp kullanınca bırakacaktın beni. "
Asaf," Ağlama lanet olsun....! Ağlama."
Asaf beni bırakıp odadaki eşyalara tekmeler atıp kırılacak eşyaları devirip kırıyordu. Ağzından çıkan bin bir küfür eşliğinde. Bense ayakta durmuş sadece ağlıyordum.
Asaf hızla yanıma gelip beni kendine çekip sıkıca sarıldı. Aldığı derin nefesler ile sakinleşmeye çalıştığını anlamıştım.
Asaf, " Bir daha sakın ama sakın bunu söyleme, sen benim kalbimsin Azzem nasıl böyle düşünürsün, tamam belki ikimizin de isteği dışında oldu ama ben bundan hiç pişman değilim olsa yine yaparım güzelim, ağlama dayanamam, ağlama kendimi çaresiz hissediyorum yapma güzelim sen benim dünyada ki en değerli varlığımsın. "
Asaf yüzümü avuçlayıp öpücükler bıraktı bütün yüzüme her bir öpücükten sonra onun için ne kadar değerli olduğumu söylüyordu.
" Asaf.... Ben... Ben biraz yalnız kalmak istiyorum. "
Asaf'ın bulutlanan gözleri gözlerimi bulunca başını olumlu anlamda sallayıp iki gözüme de öpücük bıraktı.
Asaf," Bu tür şeylerde yalnız kaldığını bildiğim için seni bırakıyorum ama hiç bir yere gitmiyorum güzelim kapının arkasındayım, senden uzaklaşa bileceğim en uzak mesafe o kadar çünkü. Azzem ne olursa olsun yanlış yada doğru her ne kadar kandırılmışlık ve yalanlarla olsa da ortada bir gerçek var güzelim unutma seni seviyorum hemde çok. "
Başımı olumlu anlamda sallayıp onu onaylayınca derin bir nefes alıp göz yaşlarımı silip alnıma dudaklarını bastırdı.
Cebinden çıkardığı zarfı bana uzatınca şaşkınlıkla ona baktım.
Asaf," Senin için bunu oku güzelim. Unutma burdayım.
Asaf odadan çıkınca elimde ki zarfa bakıyordum acaba bunun içinde de hayatımı sarsacak şeyler yazıyormuydu....BİR BÖLÜM DAHA GELDİ UMARIM BEĞENİRSİNİZ İYİ OKUMALAR SEVİLİYORSUNUZ 😍 😍 😘 😘 😘