4. Kulaç

385 40 10
                                    


"Öğret bana."

Brat'in ve diğer minik öğrencilerinin karşısında, kafasındaki siyah-sarı arısal desenli bonesiyle duran genç konuşuyordu. Jooheon havuz kenarında, karşında dikilmiş, ona vereceğin direktifleri uygulamayı bekliyordu. 

Gülme... gülmemelisin. Çok şirin ama gülmemelisin...

"Komik mi? Gülsene o zaman?" dedi. 

Jooheon genişçe gülümserken senin ağzın da onun gülümsemesiyle bir gülümseme formuna girdi. Kıkırdadığında Jooheon hariç herkesi bir buz kesmişti. Sen genelde somurturdun, bazen ağlardın çoğu zaman sinirliydin ama bu yeni versiyonun herkesi bir tuhaf etkilemişti. Gülümsemek ile NASA'yı arayıp uzaylı ihbarı yapmak arasında kalan havuz sakinlerini es geçtin.

"Jooheon, seni küçük havuza götüreceğim, KÜÇÜK... alçak olana. Tamam mı?"

"Tamam." Uysal gamze varlığı...

Brat sana boş boş bakarken Jooheon'u orta derinlikteki havuza götürdün. Havuza girdiğinde ayakta durabiliyordu. Hatta su seviyesi onun ponçik göbeğimsi oluşumunun hemen üstünde bitiyordu. Sana kafası karışık halde baktı.

"Bak! Korkma. Yüzemezsen ayaklarını basabilirsin. Başlayalım mı?" dedin gülümseyerek. Bu kadar içten ve çok gülümsemeye alışkın değildin ama hoşuna gitmişti. Jooheon ise ödemesini peşin yaptığı derslerine başlamanın mutluluğu ile kendini sana bırakmıştı.

Önce öne doğru uzanmasına sonra da ayaklarını kaldırmasına yardım ettin. Gerekli olduğu üzere sen de onun karnından tutup yüzer halde kalmasına yardım ediyordun. Temaslarınız profesyonellik çerçevesindeydi. Jooheon biraz tedirgindi zaten. 

Ama sizi gözleyen bir çift göz bu durumdan hoşlanmamıştı.

***

Üçüncü gün Jooheon az daha boğuluyordu. Onu çok erkenden büyük havuza almıştın. Korkudan aklı çıkmıştı zavallının. Merdiven tutacaklarına sarılışını unutamamaktan korkuyordun. Çok hassas bir çocuğu korkutmuşsun gibiydi. Mırıl mırıl sana seslendi.

"Yoora... çıkabilir miyim?"

"Elbette Jooheon... yardım edeyim mi?"

"Yok... yoruldum ben sadece. Dinlenince çıkarım."

Bir de yardım istememesi, uslu uslu kenarda beklemesi seni epey üzmüştü. Akşam çıkışta ona döner ısmarlarsan kendine gelirdi belki.

Ufaklıkların grubunda Brat'e yardıma döndün. Bugün aynı havuzda çalışıyordunuz. Brat, her zamankinden daha dokunaçlı hareketler içerisindeydi. Sana bir adım yakındı her zaman. Gözlerinin rengini daha güzel görebiliyordun. Ancak bunu neden yaptığına adın gibi emindin. 

Bu sebeple dönüp Jooheon'ı sudan çıkardın. Duşlara kadar ona eşlik ettin. O erkek duşlarına girerken sen de ani bir kararla kadınlar tarafına gittin. Erken çıkacaktın. Brat'in bu kör ölür badem gözlü olur tripleriyle uğraşmak istemiyordun. Güzelce duşunu alıp kurundun. Yine makyaj yapmıştın. Jooheon seni kapıda bekliyordu. O da seninle bir şeyler yeme ya da içme planı yapmış gibiydi.

Ancak kapıdan çıktığınızda abini görmenle kanın dondu. Normalde asla buraya gelmez ya da aramazdı. Ne olmuştu da bu akşam, hatta tam da bu akşam geleceği tutmuştu?

"Yoora, kim bu çekik?"

"Abi o, şey..."

"Ney?"

Poolside |  (Jooheon OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin