Bir varmış bir yokmuş diye başladı hikayeye dedem...
İşte benim hikayem böyle başladı dedemin bana hep anlattığı o güzel hikayenin baş karakterini çok sevdiğim yıllar.T-Dede neden sonunu hiç anlatmıyorsun?
Dedem Salih şöyle cevap verdi
S-Bu hikayenin sonu daha yazılmadı meleğim sonunu yazacak prensesin büyümesini bekleyeceğiz.
İşte dedem bu hikayeyi anlattığı her zaman kafam karışırdı nedeni de buydu neden hikayenin sonu yok. Küçüklüğümden beri dedemin yanında büyüdüm ailem, ben küçükken ölmüşler. Peki ben kim miyim? Tuana hikayeyi merak mi etmeye başladınız o zaman şu hikayeyi bir de size anlatayım.
Bir varmış bir yokmuş Lubnatsi adında bir krallık varmış bu krallık İstanbulun tıpatıp aynısıymış ama renksiz bir yaşamı varmış. Aslında yıllar önce cıvıl cıvıl olan bir ülkeymiş. Bu ülkede bir prenses doğmuş. Krallığın ilk varisi. Kral ve kraliçenin hayatına bir güneş gibi doğuvermiş bu prenses lakin çok uzun sürememiş birliktelikleri. Çünkü Kraliçeyi seven bir Gri kral varmış ve kraliçe ye çok aşıkmış ama kraliçe onu sevmiyormuş. Buna sinirlenen Gri kral küçük prensesi öldürmek için yemin etmiş. Bunu duyan kraliçe ve kral korkmaya başlamış ve düşünmüş düşünmüş en sonunda prensesi gizli kapıdan geçirmeye karar vermiş . Prensesi gizli Kapıdan geçirmişler ve gizli diyara bırakmışlar. O geçitten geçer geçmez diyarın renkleri bozulmuş , insanlar mutsuz olmaya başlamış . Bunu öğrenen Gri kral daha çok sinir olmuş. Kral ve kraliçeyi bir gece yakalamış gizli bir zindana hapsetmiş, krallığın başına geçmiş. Halk bu durumu duyunca öfkelenmiş ama karşı çıkanların hepsi öldürülmüş bunu duyan halk acısını içinde yaşamaya başlar. O gün bu gündür prenses ve 4 arkadaşının geleceği günü bekliyorlar. Onlar gelecek ve
T-Dede ya lütfen şu hikayenin sonunu anlat hep merak ediyorum.
S-Sonu yok ki meleğim bu hikayenin sonu hiç bilinmiyor.
T-Peki dedeciğim sen öyle diyorsan.
S-Kızım seninkiler gelmedi mi? Nerede kaldılar.T-Ben bir arayayım.
S-Ben de size bir çay koyayım.Evet dedemi çok ama çok seviyordum. Onun hikayelerini beyaz saçlarını gülümsemesini. Ben Tuana , üniversiteyi bitirmek üzere olan genç bir kızım ve 4 tane dünyalar güzeli arkadaşa sahibim. Berk, Cansu, Kerem ve Deniz.
Sonunda gelmişti benim canlarım hepsini karşılamak için villanın bahçesine çıktım. Tek, tek sarıldım ardından birlikte salona doğru geçmeye başladık. İki günden beri görüşememiştik. Salondaki L koltuğa hemen kurulduk ve sohbet etmeye başladık bir anda Berkin telefonuna mesaj geldi, müsaade isteyip acele bir şekilde salondan bahçeye açılan cam sürgülü kapıyı açtı ve dışarı çıktı.
T-Kötü bir şey mi var acaba?
D-Ben bir bakim geliriz şimdi.Deniz bahçeye çıktı Berkin yanına gitti bir yerde sigarasını yakmış bir şekilde telefonla konuşuyordu. Denizin ona doğru geldiğini fark edince kafasını yan tarafa çevirdi ve sonra telefonu kapattı. Her ne kadar net bir şekilde onun yüzünü göremesede bile sinirlendiği belliydi.
D-Berk iyi misin?
Arkasını döndü ve gülümsedi yanıma geldi değişik bir şeyler olduğu belliydi kolunu omzuma attı .
B-Tabi iyiyim prenses sadece önemli biri aradı.
Eve girdiler sohbet etmeye devam ettiler. Çay, atıştırmalıklar derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadılar. Ta ki o ana kadar Salih dedenin bağırışını duydular birden hepsi ayağa kalktı, ses dedenin bodrumdaki çalışma odasından geliyordu. Bodruma indiklerinde Salih dedenin yanın da bir delik olduğunu gördüler bu, bu nasıl olmuştu? Yeni bir icat veya yansıma durumumuydu? diye düşünürken, gözleri kocaman açık bir şekilde hepsi dedenin ağzından çıkacak olan cümleyi bekliyordu.
T-Dede burada ne oluyor bu ne?
S-Evet Lubnatsi prensesim. Artık Lubnatsi ye gitmenin zamanı geldi o masalın sonunun yazılması lazım annenler seni bekliyor. Siz 5 güçsünüz bu ülkeyi kurtaracak ekipsiniz o işaretler ne işe yarıyor sandınız? Hepsi sizin gizli güçleriniz. Tuana, canım torunum o masalı defalarca anlatmamın bir sebebi olmalıydı değil mi?B-Dede bunlar şaka dimi?
Dede bir hareket yaptı ve Berki havaya kaldırdı olanlara kimse inanamıyordu bu resmen imkansızdı.
S-Canlarım sizi çok seviyorum ama gitmeniz lazım. Orada Diana sizi karşılayacak o size her şeyi anlatacak. Sizin çok seviyorum görüşmek üzere yavrularım dedi ve 4 arkadaşı delikten yolladı sadece Tuana kalmıştı Dede yanına geldi ve elinden tuttu
S-Sana güveniyorum meleğim asla pes etme ve annenleri bul.
T-Dede ben çok korkuyorum hem bir şeyde bilmiyorum. Ben normal bir insanım. Lütfen yapma ve arkadaşlarımı geri getir.S-Tuana, sen sadece burada normal bir insansın ama Lubnatside her şey bambaşka olacak. Evet biliyorum çok saçma bir durum ama artık zaman daralıyor.
T-Sende gel o zaman bizi yalnız bırakma.
S-Ben gelemem. Ben sizle girersem sizin girdiğiniz anlaşılır ve bu yalnızca sizi tehlikeye atmak olur. Gri Kral bana da düşman ve ben sadece Gri kral öldüğünde yanınıza gelebilirim ama sesimi duyacaksın en zor zamanında. Hadi meleğim arkadaşlarını yalnız bırakma.
Tuana son kez sarıldı dedesine ve ayakları geri geri basmasına rağmen o da delikten geçti...
Kurguyu çok önceden oluşturmuştum ve kitabı yeniden düzenlemeye alıp yayınlamaya karar verdim. Gelecek bölümlerde görüşmek üzere. Sağlıcakla ve merakla kalın. Son olaraktan, eksik olduğum yerleri belirtmeniz beni geliştirir ve kitabımı olgunlaştırır. Bu yüzden yorumlarınız çok önemli değerli dostlarım. Kendinize çok iyi bakın, yeni bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lubnatsi
FantasíaBir anda kendilerini büyük bir maceranın ortasında bulan beş arkadaş ve onların bilinmedikleri güçleriyle kurtarmaları gereken bir krallık. Yürekleri ağızlara getiren olaylar ve onların ardına saklı gizemler ve çözülemeyen olay örgüsü. Fantastik bir...