22. Bölüm

2.3K 126 45
                                    

Helööö :D 

Size baya baya baya uzun bir bölümle geldim :D

Eğlenceli bir bölüm oldu gibi bence ama oy ve yorum bırakırsanız sevinirim. Çünkü çok az oluyor ve yazasım gelmiyor...

Bölüm Şarkısı: Mehmet Güreli - Kimse Bilmez (Medyada var.) 

Oy ve yorum bırakın lütfen <3

Sizleri çök seviyörüm her bölüm dediğim gibi :D

İyi okumalar...

*

*

*

"Ben, biz olunca güçlüydüm. Biz hep beraber güçlüydük. Biz böyle yenilmezdik!" 

*

*

24. Bölüm : Felaket Bir Gece-2

Uçuruma en yakın olandı ölenler. O an bir toz bulutundan farksızlardı. Arkalarından ağlayan kişiler unuturdu elbet onları. Özel günlerde gelirlerdi sadece. Ben mesela, unutmak istemezdim bu ekibi, bu kadroyu bu manyakları. Hep bir parçam eksik yaşadım şu yaşıma kadar, şimdi ise yerini fazlasıyla doldurdular... İnsanlar neden uçuruma giderlerdi hiç düşündünüz mü? 

Ailesini kaybederdi, hiç gitmeyecek olan aşklarını, hüzünlerini, ölmek istediklerinde, düşünme gereği duyduklarında, yalnız kalmak istediklerinde giderlerdi. Ben ama onun için gidiyordum, onun adının, onu özledikçe tenime dokunuşu ve çıkan eşsiz senfonisi için. 

***

Ben yere çökmüş Rüzgarın odasındaki Köpeği severken onu ne kadar özlediğimi fark etmiştim. Yarın düğün vardı. Açelya bütün gece uyuyamayacağını biliyordu. Annemler benim için izin akmıştı ve bu gün okula gitmiyordum. Açelyanın ilk karşıma çıkışını düşündüm. Gülümsedim balkonumda otururken. Batan güneşe baktım. Derin bir nefes çektim. 

Biliyor musunuz, bu söyleyeceklerimi asla unutmayın. Tek gördüğümüz şey acıdır aslında. İnsanlar acılardan oluşur. Fakat boş yere acı çekmezler. Eğer dayanırlarsa daha güçlü kalkarlar ayağa. Eğer vazgeçerlerse çökerler yere, ağlarlar. Ama inanın bazen ağlamak bile en büyük cesaret gelir bize. 

Babam ben küçükken bana hep "Senin adını Doğa koyduk kızım, çünkü sen herkesin ihtiyaç duyduğu bir şeysin. O kadar güzel şeylerin var ki, insanlar sende huzur buluyor. Eğer birisi seni yıkmaya kalkışırsa ona yağmur, çamur, deprem ne istersen uygula ve onu aklında yok et." derdi. Bende öyle yaptım, Akımda yok ettim. 

Köpek daha çok sevilmek ister gibi ters dönüp dilini çıkarırken kıpırdadım. Ege geldi ve puf koltuğa oturdu. Rüzgar lavaboya gitmişti. Yüzünde acı bir tebessümle baktı bana. 

-Annem, köpekleri çok severdi. 

Duyduğum şeyle duraksadı elim. Gözlerimin dolmaması için tavana baktım bir süre sonra tebessüm ederek döndüm Egeye, 

-Hayır Ege öyle söyleme, annen hala köpekleri çok seviyor. 

Güldü ve Köpeği kucağına aldı. 

-Annem seni çok seviyor Köpekcik. 

Dedi ve sıkıca sarıldı ona. Ben gülümserken kapı eşiğinden yüzünü buruşturarak Egeye bakan Rüzgar vardı. Gözlerinde saf hüzün vardı, sevdiği insanın canının yanması onu üzüyordu, bizi de öyle. Derin bir nefes aldı ve içeri girdi. 

YAN SIRAMDAKİ MANYAK •2 | Geri dönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin