+20alice-exo20+

36 2 1
                                    

Sabah duyduğum tıkırtı sesleriyle gözlerimi araladım. Etrafa bakmaya bile halim yoktu.

-Anne abim bur-

-Kızım nol- bu kız kim?

Anne, kızım? Yok yok olamaz dimi? Xiu min'in kız kardeşi vardı dimi? Şimdi bu yatağa gömün beni.
Görmediğim iki insan hala fısıldaşmaya devam ederken, açıkçası onları merak etmekten alıkoyamıyordum kendimi.

Xiu min hafif hafif kıpırdandığında uyanması için dua ettim.
Yavaşça kollarını üstümden çekti ve düz bir şekilde yatağa serildi.

-Oğlum?

Nazik bir tona sahip şekilde seslendi kadın. Pes edip gözlerimi araladım ve onlar bana dönerken uzandığımız yerde oturur konuma geldim. Mallık yaptım evet, ne dicem şimdi soru sorarlarsa?
3 çift göz birbiri üzerinde gidip dururken,alttan xiu min'i dürtüklüyordum.

-ne var?

Mırıldandı. Sesimi çıkartamıyordum ve hala dürtmeye devam ediyordum.

-ne var Alice?

Gözlerini aralayıp sinirle bana baktığında, yavaşça kapıyı işaret ettim.
Gözleri o tarafa hızla kaydığında yuvalarını terk ettiler. Xiu min bir anda yattığı yerde dimdik kesildi ve yutkundu.

-anne? Moonbyul?

-abi nasılsın?

Xiu min gerçekten annesinin klonu,kardeşi de öyle ne kadar benziyorlar.
Xiu min yataktan kalktı ve ikisinin yanına gidip kollarını tek tek onlara sardı.

-iyiyim prenses,sen?

-bende iyiyim.

Onların aile tablolarını izlerken babasını da merak etmemek elde değildi doğrusu.

-Min Seok?

Annesi tekrar beni işaret ettiğinde hepsi bana döndü. O anda ayağa dikilip yanlarına ilerledim ve elimi uzatıp saygıyla ikisinin de elini sıktım.

-Anne bu Alice. Bu da kız kardeşim Moonbyul bahsetmiştim.

Tebessüm ederken kafamı olumlu anlamda salladım.

-merhaba efendim.

İki güzel kadın şoklarını atlatıp güldüğünde bende onlara karşılık verdim.

-hadi salona inelim.

Xiu min ikisini de ittirerek odadan çıkardığında bende onları takip ettim. Oldukça telaşlı davranıyordu.

Salona gelip yerleştiğimizde xiu min annesinin dibine oturmuştu.

-eee yavrum İşler nasıl?

-iyi annem,biraz yorucu sadece. Babam napıyo?

-aynı huysuz adam işte.

-Abi bana bir bardak su getirir misin?

-yolu biliyorsun moonbyul.

-abi çok yorgun hissediyorum, lütfen.

Xiu min oldukça nazikti onu böyle görmek garip gelmişti doğrusu. O kalkıp giderken, biraz ürkmüştüm de.

-min Seok'la sevgili misiniz?

-ne zamandır?

İkiside biraz öne eğilip, fısıldadığında cidden şirin gözüktüklerine kanaat getirdim.
Değildik ama konuşmaya korkuyordum. Yanlış birşey demek istemiyorum.

-Alice ile Amerika'da tanıştık. Baya bir zamandır arkadaşız.

Xiu min elinde suyla içeri girip suyu kardeşine uzattı. Ben onu başımla onayladım.
Ona min Seok dedikleri dikkatimi çekmişti. Gerçek adı buydu, ailesinin yanında bunu kullanıyordu demekki.

ALİCE~EXOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin