9.BÖLÜM

10 6 0
                                    

Keyifli okumalar♥♥♥ En rahat ettiğiniz koltuğunuza kurulup romanımı merakla okuyabilirsiniz♡♡♡

Paul, Alexander'dan aldığı telefonun içerisine hafıza kartını yerleştirdi. Haddinden fazla sakindi. Dosyalardaki bilgileri USB kablosu aracılığıyla bilgisayara aktardı. Kalbim hızla atıyordu. Meraktan ölmek üzereydim diye bilirdim. Meraklı bir insan olduğumu söylemişmiydim bilmiyorum ama kesinlikle öyleyim. Üzerine tıkladığı belgede, verilen koordinat noktalarından başka bir şey yoktu. Hepimizin bakışları işinde uzman olan Marcus'u bulurken o görevini büyük bir anlayışla karşıladı. Daha önce böyle bir aksaklıkla karşılaşmadığı belliydi. Bilgisayar başına geçen Marcus, konsantrasyonunu bozmadan bir uygulamaya girerek arama yapmıştı. Önüne çıkan uzun bir listeyle şaşkınlıktan göz bebekleri bir metre  büyümüştü. Ara sıra yaptığı gibi olmayan tırnaklara sahip parmak ucları aracılığıyla kaşının üzerini kaşıdı. Olanlara bir anlam vermek istercesine düşünmek için süre tanıyordu kendine. Ne olduğunu bilmeyen biz, daha çok merakla ve tereddütle bakışlarımızı Marcus'a çevirdik. O ise bize aldırmadan yeni bir bilgisayara geçerek ekranı mavi yazılarla dolu anladığım kadarıyla yunanca yazan bir metinden üstten sağ tıklayarak yeniden koordinat noktalarını girdi. Birden fazla sonuç çıkması bizim yeniden telaşlanmamıza yol açarken Marcus bize döndü. Hepimizde gezdirdiği bakışlarını Alexander'ın üzerinde tutarak konuştu.

"Efendim, şu anda bulunduğumuz evin güvenliği var mı?"

"Elbette var. Marcus bir sorun mu var?"

"Tam olarak emin değilim fakat araştırdığım sadece bir koordinat noktası olmasına rağmen birden fazla sonuç çıktı ve daha da önemlisi bilgisayarıma sızdıklarını düşünüyorum."

"Peki ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Tabiki kendini hacker sanan adiyi, büyük bir bozguna uğratmayı."

"Seni bu yüzden yanıma aldım. Hadi bakalım bitir işini ve bize gerçek adreslerini ver."

"Emrinizdeyim!"

Alexander'ın okşanmış gururu ve kabarmış göğsünü buradan farkedebiliyordum. Ne kadar bize güvendiğinden bahsetse de yine korkusu içini kemirdiği bariz bir şekilde ortadaydı. Sevimli sandığı ama aslında hiçte sevimli olmadığı gülüşü ve samimiyetten yoksun bakışları bizi telaştan uzak tutmak ister gibiydi. Thomas'a bakan Alexander konuşmak için ağzını araladı.

"Thomas, Marcus'un gerçek koordinatı bulmasının ardından göreve sen, İz, Thedor, Sarah ve Isabel gideceksiniz."

"Anlaşıldı efendim."

Gözlerimi kısarak odayı terk eden Alexander'a baktım. Bende İz isem Isabel'i bize küçük casusun olarak gönderdiğinden eminim. Herneyse merak ettiğim bir şey olmasa seninle uğraşmaktan gocunmazdım ama dua et ki var.

"Buldum! Benden kaçar mı be?! Siz kiminle dans ettiğinizin bilincinde değilsiniz galiba! Ha?!"

Sevinçle yerinde zıplayarak bağırmasına ve kendini övmesine gülümseyerek Marcus'un başına üşüşenlerin yanına gittim. Bu sefer aramada sadece bir yer belirmişti. Marcus, üzerine tıklayarak bir harita çıkardı. Hafif oynadıktan sonra yakınlaştırarak yeniden baktı. Klasörü yeniden adlandırarak kopyalarını oluşturdu ve bir flash belleğin içerisine aldı. Sonra yeniden haritayı ekranda yakınlaştırarak inceledi. Adresi not olarak kaydeden Thomas, bize hazırlanmamız için süre verdi. Heyecanla odadan çıktım. İçimdeki aksiyon tutkusuyla asansör beni kesmez diyerek merdivenlerden koşarak çıktım. Sarah ve Thedor arkamdan her ne kadar kahkahalara boğulsa da onları takmayarak koşmaya devam ettim. Odama girdiğimde dengesizce ve bir o kadar da ağrıyan yanlarımı hesaba katmayıp deli danalar gibi koştuğum için kendime sövdükten sonra nihayet dolap kapağımı açarak içerisinden siyah likralı tayt, gri salaş t-shirt, siyah kapşon giyinerek çıktım. Thomas'ı merdiven başında görünce kendinden emin adımlarla yanına doğru ilerledim. Bana sorgulayıcı bakışlarıyla kıyafetlerimi süzerek baktı. Bende tek kaşımı kaldırarak onun bakışlarına meydan okudum.

TETİKÇİY(İZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin