7.BÖLÜM

17 8 0
                                    

Başıma dayanılan silahın soğukluluğuyla ürperdim. Sonrası ise karanlık.

~~~~~

Ağrıyan başımın zonklamasıyla yerimden doğruldum. Kapkaranlık bir odaya hapsetmişlerdi beni. Önümü bile göremediğim zifiri karanlıkta ayağa kalkarak duvarlara tutundum ve bir bir yoklayarak kapıyı bulmaya çalıştım. Ellerimin önüne gelen kapı pervazıyla harekete geçip kapıyı yumruklamaya başladım.

"Çıkarın beni buradan! Size diyiyorum beni duymuyor musunuz?!"

Kapının arkasından gelen sesle kafamı dikleştirip,

"Hey sana diyiyorum! Çıkarsana lan beni buradan!"

Kapının ardındaki şahıs kapıya yumruk vurarak,

"Akıllı ol! Seni burada kimse duyamaz zaten boşuna bağırma! "

"Sizin gibiler niye böyle ki. Bir kadınla mı baş edemiyorsunuz! Ha?!"

"Sus çok konuşmada uslu uslu otur. Benim başımı şişirme!"

"Pislik, âdi, insafsız!"

"Sus dedim sana. Ya da ne halin varsa gör!"

Diyerek çekip gitti. Elbisemin eteklerini kaldırarak çakımı kontrol ettim. Fakat yerinde yoktu. Topuzumdan telli tokamı çıkardım. Tam kapı deliğine sokuyordum ki, kapının kilit sesinin gelmesiyle tokamı yeniden yerine taktım. Elinde ki tepsiyle içeriye bir adam girdi.

"Böyle gebermeni istemem güzel kız."

Kim geberir orası belli olmaz pislik! Hiç cevap vermeyerek adamın önüne geçtim. Adam daha fazla önümde durmayıp gitmek için arkasını döndü. Arka cebindeki yaka kartvizitini farketmemle uzun parmaklarımla ucundan tutup çektim. Sonra da adamın yere bıraktığı tepsinin önünde oturdum. Adamın yüzünün bana dönmesiyle başımı tabaklara cevirdim. Sakince oturduğumu gören adam elini kapı kulpuna koyup açtı. Sonrada kapıyı kendine doğru çekti. Tam kapanıyorduki kapıya doğru hızla uzanıp arasına kartı koydum. Kapıyı tek sefer kilitleyen adam, örgüt telsizine gelen anonsla çağırıldı. Adamın ayak sesinin uzaklaşmasıyla alttan kapıya soktuğum kartı yukarıya doğru çıkardım. Kapı kulpunu yukarıya kaldırıp ittirdim ve kartviziti kendime doğru çekip yukarıya kaldırdım. Kilitin kırılma sesinin gelmesiyle gülümseyip kapıyı açtım. Gelen ayak sesleriyle kapıyı geri kapatıp kulağımı kapıya dayadım.

"Tüm herkes dışarıda değil mi?"

"Evet efendim herkes dışarıda. Efendileri karşılamak için herkes kapıda. Biz tek içerideyiz."

"O zaman biz de vakit kaybetmeden gidelim."

"Peki efendim."

Ayak seslerinin uzaklaşmasıyla ben de yerimden çıkıp kolidorda ilerledim. Kulağıma gelen Thomas'ın sesiyle yerimde durarak dinledim.

"Aferin İz. Kaçmayı başarmışsın."

"Tam olarak değil. Daha işim bitmedi burayla ve tüm örgüt dışarıdayken nasıl kaçacağımı bilmiyorum."

"İz orada kalamazsın. Biz zaten dışarıda seni bekliyoruz. Birazdan bir helikopter gelecek buraya çabuk ol! Marcus senin için çıkışı bulacaktır. Araştırıyor şimdi."

"Tamam siz çıkışı araştırırken ben de burayı bir araştırayım."

"İz, İz!Ses ver orada mısın?"

Cevap vermeyerek tüm odalara girmeye başladım.

                        ******

Thomas'ın ağzından anlatıyorum...

TETİKÇİY(İZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin