Addiction

1.6K 83 67
                                    

Önceki bölümde..

Bir süre sonra genç büyücü yavaşça Granger'ın alt dudağını serbest bırakarak geri çekildi. Ve gözlerini açtı.

Genç kız hâlâ gözleri kapalı bir şekilde duruyordu. Bu onu gülümsetti. Ardından Granger da gözlerini açtı.

Göz kapaklarını çevreleyen kirpikleri titriyordu.

'Tanrım, bu bir rüyaysa lütfen uyanmayayım,' diye geçirdi içinden. 'Zira bir rüyaysa sonsuza dek böyle kalmaya varım.'

-

Malfoy doğrulduğu yerde sağa doğru kayıp çenesiyle karşısındaki genç kıza yanını gösterdi. Ardından biraz daha aşağı doğru kayarak başını yatağın başlığına yasladı, Granger'ın hareketlerini izledi.

Genç kız, heyecanını ve büyüyen göz bebeklerini destekleyen gülümsemeyle yere baktı birkaç saniye. Ardından yatağın en ucuna doğru rahatsız bir şekilde uzandı. Ona sarılmak ne kadar çok istese bile, Malfoy'la aynı yatakta olma düşüncesi bile bedeninin kasılmasına ve hormonlarının harekete geçmesine neden oluyordu.

Genç adam yanakları kıpkırmızı olmuş, hızla nefes alıp veren kıza bakarken tebessüm etti.

"Gel buraya Granger," dedi yüzündeki tebessümü silmeden. "Korma seni yemem. Düşeceksin birazdan."

Ardından bakışlarını kendisine döndürmüş olan kızın bir şey demesini beklemeden kolunu tutup kendine doğru çekti.

İkisinin burnuna da kendilerine ait o çekici koku dolduğunda aynı anda sessiz bir nefes çektiler.

Tanrı aşkına, genç adamın kokusu o kadar rahatlatıcıydı ki; bir kez hissettiğinizde içinizden tüm gün başınızı boynuna saklamak gelirdi. Ne kadar hissederseniz hissedin, daha fazlasını isterdiniz.

Uyuşturucu gibi,

Ya da sigara,

Bağımlılık yapardı.

Sarışın büyücünün kolu canını acıtmamaya özen göstererek beline dolanırken, titrek bir nefes aldı. Hiçbir zaman hissetmediği kadar güvende hissediyordu.

Bu yanlıştı, ve bunu biliyordu. O esir bir düşmandı. Aslında şu anki durumu bir esirden çok farklıydı. Sonuç olarak McGonagall ne kadar disiplinli bir profesör olsa da, çok şefkat dolu bir kadındı. 18 yaşındaki bir gence diğer Ölüm Yiyenler gibi davranmazdı. Ne olursa olsun.

Sarışın adam ince parmaklarını genç kızın kurumaya başlamış buklelerinde gezdirdi. Ve çenesini kızın başına dayadı.

Hermione'nin gözleri kapanıyordu. Direnmek istemedi; bir kez olsun herşeyi akışına bırakmak istiyordu.

Aslında şu an Hogwarts'a dönüp Harry'le şu diademle ilgili konuşması gerekiyordu. Fakat burnuna 'onun' kokusu dolarken, saçlarında 'onun' parmakları gezerken nasıl düzgün düşünebilirdi ki?

Tüm Büyücülük Dünyasının kaderini belirleyecek görevden alıkoyacak kadar sarhoş ediyordu Malfoy onu.

Aslına bakarsanız, bu korkunç bir şeydi. Aşk; gözünüzü boyayıp sizi kandıran bir fahişeydi. Eğer Malfoy güç, Granger da galip gelmek istiyorsa; hikayelerinde aşka yer yoktu.

Bu tüm dengeleri bozardı.

Genç kızın heyecandan hızlanan nefesleri düzene girdiğinde, sarışın büyücü onun uykuya daldığını anlamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Mask (Dramione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin