The Mask (Dramione)

Give Me A Reason

Malfoy'un buna ihtiyacı olduğunu biliyordu;

Bir kadına.

-

Malfoy'un Granger'a sığınmasının ardından bir hafta geçmişti. İkisi de nasıl hissetmeleri gerektiğini bilmiyordu. Bedenleri umutsuzca birbirine karıştığında kafaları da bir o kadar karışmıştı.

Granger, genç adamın kokusunu ve yumuşak sarı saçlarına parmaklarını geçirmekten iğrenmemişti. Hatta tam tersine, daha fazlasını istemişti; tüm gün öylece durup sözdeki düşmanına sarılmak.

Malfoy ise onu ilk defa bulanık bir düşman olarak değil de, ona kanat geren bir kadın olarak görmüştü. Annesi kadar olmasa bile, onun acısını dindirmek için ona sarılan bir kızın varlığı ona çok iyi gelmişti. Kızın boyun girintisinde yoğunlaşan kendine has sonbaharı andıran kokusunu ilk defa hissetmiş; kıvrımlı saçlarından yayılan koku ilk defa onu sakinleştirmiş, gözyaşlarını kesmişti.

Ama asıl sorun, Hermione arkadaşlarına ihanet ettiğini hissediyordu.

Özellikle de Ron'a.

Evet, onu sevmiyordu ama birkaç hafta önce ayrılmışlardı. Çok erkendi. Ayrıca Ron hâlâ ona aşıktı.

Zaten Malfoy'a karşı birşeyler hissetmediğini düşünüyordu. Daha doğrusu umuyordu.

Sadece saçma, ama bir o kadar da zevk verici bir çekimdi.

Ama bu genç cadıya göre normaldi. Çağının-En-Zeki-Cadısı'na göre çok aptalca bir düşünceydi; kız savaş yüzünden kendine vakit ayırmadığını, kimseyle 'doğru düzgün' bir ilişki içerisine giremediği için Malfoy'a çekildiğini düşünüyordu.

Yani sadece kendini kandırıyordu. Ne kadar da aptalca; birine çekildiğinizde inkar etmek. Ve de basit.

"Hermione, daldın yine. Herşey yolunda mı?"

Hermione en iyi arkadaşlarından biri olan kızıl saçlı kıza baktı. Kafasının karıştığını, Malfoy'un kafasını karıştırdığını söylemek ve saatlerce onunla dertleşmek istiyordu. Ama McGonagall kimseye söylememesini ona tekrar ve tekrar hatırlatmıştı.

"Ah, evet. Sadece son zamanlarda fazla yorgunum."

"Eh çok normal. McGonagall'la ders dışında her gün 3-4 saat zor büyüler üzerinde çalışıyorsun. Merlin aşkına, Snape'e bile özel dersle ilgili bir mektup yazmayı planlıyorsun! Kendine bu kadar yüklenmemen gerekiyor."

Genç cadı, dostuna yalan söylemenin gerilimiyle yutkundu. Ardından aklına gelen şeyle aniden ayağa kalktı.

Kütüphane zaten çok sessizdi; Hermione ayağa kalktığı an herkes ona döndü. Ama asıl sorun bu değildi;

Merlin aşkına, Malfoy'un yanına uğramayı unutmuştu! Yemek yapmıştı fakat en az iki-üç gündür aç olmalıydı.

Ginny ise sorar gözlerle ona bakıyordu.

"Şey, sen öyle deyince aklıma geldi de; benim McGonagall'la önemli bir dersim vardı. Sonra yanına uğrarım. Görüşürüz!"