GECE VE KADIN (Tamamlandı)

4

Evet şimdi ben bu şahsı yanımda getirdim ama ya o ikisi onu sinirlendirirse. Ya beni bırakırsa.Gitsin istemiyorum ama o ikisi kabul etmeyecek biliyorum. Aman onlara ne beğenmezlerse defolup gitsinler.

- Ne düşünüyorsun böyle ?
- Hı anlamadım?
- Adın ne ?
- Emily ama Em derler sende Em söyle senin peki?
- Job.
- Bir şey sorabilir miyim Job?
- Sor.
- Ama böyle sert konuşma azıcık kibar ol. Bu hale nasıl geldin? Yani uçakta ne oldu biliyor musun?
- Kusura bakma tavrım için ve soruna gelince bilmiyorum uçakta ne olduğuna. Tek bildiğim insanların birbirine saldırdığıydı. Sonra uçak düştü. Kendime geldiğimde bir sürü ölü beden gördüm. Uçakta kaldım bir süre o ölü bedenlerin arasında. İşin tuhaf yanı hiç acımıyordum, üşümüyordum. Uçağı araştırdım telsizlerden belki yardım isteyebilirim diye ama çalışmadı. Telefonlarda öyle . Ne yaptıysam çalışmadı. Tam umudumu kestim telefonu fırlattım bir şey dikkatimi çekti. Telefonun ekranında kendimi gördüm. Ben ben değildim Em, korkunç görünüyordum. Kaçtım Em. O kadar çok korktum ki kendimden kaçtım. O insanlara bunu ben mi yaptım acaba diye korkudan hergün kendimi yedim. Sonra kendim gibilerini görünce öldürmeye başladım bugünde onun peşindeydim kaybetmistim senin çığlıklarını duyunca koştum.
- Sen çok iyisin ama anlamadığım nasıl onlar gibi bize saldırmadığın?
- Bilmiyorum Em bildigim tek şeyin insan olduğum gerçeği. Bu gerçeği yitirmemeye çalışıyorum.
- Sana güveniyorum ve iyileşmen için elimden gelen her şeyi yapıcam söz veriyorum.
- Sen kendine sahip çık yeter bana.

Uyuz yine yaptı yapacağını.
-Geldik işte sakın onlara aldırma olur mu?
- Ben senin yanına geldim onların değil küçük cadı umrumda değiller.
Yaa hele şükür güzel bir şey söylemişti.
- Buna çok sevindim işte.

Chris Job'ı görünce çığlık atıp Cesi ' nin arkasına geçti. Cesi ise ordan bağırmakla yetindi.
- Em delirdin mi sen?
- O canavarı nasıl getirirsin buraya.
Bu söz job'ı sinirlendirmisti elini tutup sakin olmasını istedim ve tuhaf şekilde beni dinledi.
- O insan canavar olan sizsiniz benimle kalacak beğenmiyorsanız çekip gidersiniz.
Cesi boş boş konuşuyordu ama Job'la onu umursamayarak denize dogru oturduk. Tam Cesi birşey daha diyecekken Job ona öyle bir baktı ki korkusundan birşey diyebileceğini düşünmedim.

Biraz korkutucu olsa bile Job'ın varlığını kabul etmişlerdi. Karanlık basinca yere uzanıp
-Bak Job sanki yıldızlar iki sevgiliyi gösteriyor.
- Evet gördüm çok güzel değil mi?
- Muhteşem. Burda olmanın tek güzel yanı bu sanırım yıldızlar o kadar güzel ki.
- Katılıyorum.
- Iyi geceler Job.
- Iyi geceler Em.

Sabah uyandığımda Job ortalıkta yoktu korktum beni bırakacak diye.
-Pişt beni mi arıyorsun?
- Gittin sandım.
- Seni bırakmam korkma. Gelsene su çok güzel.
Üzerimdekileri çıkartıp suya daldım.Güzel dediği bu muydu üşüdüm.
- Biraz derine gel ısınırsın.
- Peki.
- Hadi sırtıma bin.
- Atmayacağına söz ver.
- Söz.
Sırtına bindim ve uyuz beni attı.
- Hani atmayacaktın?
- Böylesi daha zevkli hadi tekrar.
Tekrar tekrar yapıyorduk. Ilk defa burda bir sabahım böyle eğlenceli geçmişti. Chris sesimizi duyup bize baktı ve soyunup denize girdi. Bu kız nasıl olurda bu kadar alımlı, fit güzel durabiliyordu.Aynı şeylerle besleniyorduk ama o sanki hiç vermiyordu.Sinirim bozuldu yine ya. Al bunu da etkile bunu da al lanet sürtük...

- Günaydın bende istiyorum.
- Kusura bakma yoruldum artık alamam kimseyi omzuma.
Job'ın bu tavrı çok hoşuma gitmişti.
- Meyve topluycam yersin dimi Job?
- Daha iyi bir fikrim var?
- Nedir?
- Balığa ne dersin?
- Şaka dimi?
- Ister misin yakalarım senin için.
-Deli misin çok isterim. Habire meyve sebze yiyorum bıktım artık biraz proteine asla Hayır demem.
- Tamam o zaman sen git ben geliyorum hemen.