6

58 34 5
                                    

Bazen düşünüyorum bunlar yaşanmasaydı belki de Cesi ile evlenecektim. O zaman ki Cesi olarak mı kalacaktı yoksa şimdiki gibi mi?
İyi mi olmuştu yani bu yaşananlar tabiki kendi açımdan söylüyorum . Belki de gelecekteki hayatımda Cesi bana çok kötü şeyler yapacaktı.

Job'a bakıyorum şimdi de .Ya burdan kurtulduğumuzda beni bırakırsa çünkü burda pek bir şansı yok ben ve Chris var sadece. Ama kurtulduğumuzda belki istemeyecek.Ona bu denli nasıl aşık olabildim.

Şayet bunlar yaşanırsa fazla üzülmem belki de. Belki bende Job gibi seçme şansım olmadığı için onunlayımdır.
Hayır Em saçmalıyorsun sen gerçekten seviyorsun bu öküzü.
Tanrım nolur artık kurtar bizi burdan. Ne olacaksa olsun razıyım...

- Ne düşünüyorsun böyle sevgilim?
- Sen gelmeden önce hep şu ağaca çizik atardım kaç gün geçti diye. Sen gelince atmayı bıraktım ama şuan ne kadar zamandır buradayız bilmek istiyorum.
- Birgün burdan kurtulacağız Em.
- Biliyorum.

Job başımı dizine koyarak saçlarımı okşamaya başladı. Bu hiç hoşuma gitmezdi.
- Yapma şunu Job.
- Ya dur sen ben düzeltiyorum böyle.
Gerçekten de düzeltmeye çalışıyordu. Tarak olmadığı için saçımı hayal etsenize.Job'ta bu karışıklığı çözmeye çalışıyordu işte genelde başarıyordu.
- Sence ailen beni sever miydi Job?
- Seninle hala evlenmediğim için beni öldürürlerdi.
- Sevgilim şaka yapmayı bırak.
- Em yüzüme bak. Bazen iyiki bunlar olmuş diyorum çünkü seni buldum, hayatımın aşkını. Ne burada ne başka yerde seni asla bırakmam. Hayata senin sayende tutunuyorum ben ve ailem seni gerçekten çok sevecek bundan eminim.
Tebessüm ederek Cesi ve Chris'e baktım. Çok iyi anlaşıyor gibiydiler.Cesi bence ruh eşini bulmuştu.

- Job uçağı bulabilir miyiz?
- Bilmiyorum sevgilim neden?
- Ordan kendime kadınsal şeyler bulurum.
- Yarın birlikte çıkarız aşkım ama pek bulacağımı düşünmüyorum.
-Biz yinede çıkalım hem gezmiş oluruz.
- Aman ne gezmek sevgilim.
- Istiyorsan gelme Job.
- Seni bir kere yalnız bıraktım aklım başımdan gitti bir daha yalnız bırakır mıyım sence?
-Aç bırakıyorsun ama...
- Eyvah sen söylenmeye başlanmadan ben gidip bir şeyler bulayım.

Gerçekten de gitti. Bana iyi bakıyordu kilo aldığıma adım kadar emindim.O gidince Cesi ve Chris yanıma geldiler. Pek gelmezler hep ikili takılıyorduk. Yemeklerimiz bile ayrıydı. Job bazen balıkları onlarla da paylaşırdı çünkü Cesi çok üsengeçti asla denize girip avlamakla uğraşamazdı.
- Naber Em?
- Iyi Chris gördüğün gibi.
-Bizde iyiyiz.
- Ne güzel.
- Akşam şişe çevirme oyunu oynayacağız haberin olsun şimdiden sorularını biriktirmeye başla.
- Olur Job gelince ona sorarım isterse oynarız.
Chris başını onaylar şekilde sallarken Cesi'nin bakışlarını üzerimde farkediyordum.
Ne kadar da zayıf bitkin görünüyordu .
- Iyi misin Cesi?
- Neden sordun?
- Kötü görünüyorsun.
-Burdayken iyi olmamı beklemiyorsun dimi? Alışmam gerekirken daha çok yabancılaşıyorum buraya. Sürekli keşke diyorum , keşke binmeseydik o uçağa.  Ondan önce ne kadar mutluyduk dimi Emily?
Cesi bana sadece çok ciddi olduğu zamanlarda Emily derdi. Söyledikleri dogru olsa bile Chris alınmış olmalı ki kaşlarını çatıyordu.
- Bende keşke binmeseydik diyorum ama binmeseydik ben Job'ı bulamazdım. Bu yüzden iyikim de var.
Cesi başka bir cevap bekler gibiydi söylediklerim hoşuna gitmemişti.
Chris'te bu konuşmanın daha fazla sürmemesi için Cesi'yi çekistirip hadi yüzelim diyordu.

Job bugün balık yakalamada çok zorluk çekmişti sanırım.  Denizden çıktığında söyleniyordu.
- Noldu sevgilim?
- Şu yaramaz beni çok uğraştırdı.
- Kıyamam ya keşke öldürmeseydin onu.
-Açım demesini biliyorsun ama.
-Aynı şey mi bu kadar mücadele ediyorsa bırak yaşasın. Onu ben yemiycem diğerini yerim.Bir de bunu.Imm sanırım şunu da yiyebilirim.
- Ye aşkım ye artık sen beni kucağına alır taşırsın. Obur oldun başıma.
Bayılıyordum onun bana söylenmesine o kadar tatlı ki. Nasıl ifade etsem tam bir öküz, odun ama sağduyulu sempatik biri aynı zamanda el lezzeti mi vardı bilmiyorum ama o bana ne verse tadı muhteşem geliyordu.
-Aşkım akşam şişe çevirmece oynayacakmışız.
- Kim dedi?
- Cesiler yanıma geldi. Değişiklik olur işte hem aramızdaki buzlar da yavaş yavaş erir. Hem Chris'in hayatını çok merak ediyorum öğrenmem için bir fırsat bu.
- Peki sevgilim sen ne dersen o olsun.

Balıklar yine enfesti hem yiyordum hem de Job'ı öpüyordum . O da bu duruma alışmış olmalı ki ben öpmeden yanağını uzatiyordu. Öyle yapınca kendimi gülmekten alamıyordum.

Akşam olunca Job bir ateş yaktı hep beraber oturmaya başladık. Şişe yerine ne bulabilirdik diye düşünürken Job çakmaklarından birini çıkardı ve ateş alan yerin cevap diğer tarafın soru olduğunu söyledi. Hepimiz onayladıktan sonra Job çevirdi.
Off ya Job soracaktı Cesi cevap verecekti.
- Doğruluk mu cesaret mi?
- Doğruluk.
- Hiç kimsenin bilmediği bir şey söyle.
Güzel soru sormuştu sevgilim.  Cesi biraz düşündükten sonra
-5 yaşıma kadar anne sütüyle beslenmişim.
Bunu söylediğinde Chrisle kendimizi tutamayıp güldük.  Eğlenceli başlamıştık.
Bu sefer Cesi çevirmişti. Soru kısmı Chris'e cevap kısmı bana gelmişti.
-Evet prenses doğruluk mu cesaret mi?
Cesaret derdim normal şartlar altında ama bu kıza güvenmiyordum o yüzden doğruluk demeyi tercih ettim.
-Imm acaba ne sorsam... Seçme şansın olsaydı uçaktan önceki hayatın mı yoksa şimdiki mi?
Pislik kız ya... Ne demem gerektiğini gerçekten bilmiyordum. Job'ı kırabilirdim ama yalan söylemek istemiyordum. Çok özür dilerim sevgilim.
- Uçaktan önceki hayatımı seçerdim.
Cesi'nin gözleri parlıyordu sevincini gizleyemiyordu. Job'a baktığımda sorun yok dercesine bakıyordu bana ama kendimi çok kötü hissediyordum.
Chris şişeyi tekrar çevirdi ve soru kısmı bana cevap kısmı Cesi ' ye gelmişti. Doğruluk seçmişti.
-Buradan kurtulduğumuzda Chrisle görüşmeye devam edecek misin?
Ne sormuştum ben ya. Kendi kendimi yaktım bundan bananeydi ki... Job'a bakamıyordum utancımdan.
- Belki. Dedi Cesi.
Chris'te Job'ta kötü görünüyordu. Hepsi benim aptallığım yüzünden. Chris'e baktığımda gözleri dolmuştu o an o kadar kötü hissettim ki.

Şişeyi çevirdiğimde soru kısmı Chris'e cevap kısmı Job'a gelmişti.  Job cesaret demişti.
-Öp beni!
Hayır hayır lütfen Job yapma bunu lütfen... Ellerim titriyordu az önceki aptallığım yüzünden ya yaparsa bunu. Job'ın gözlerine bakıp yalvarırcasına yapma diyordum, özür diliyordum.

Job Chris'e yaklaşıyordu. Her an kalbim duracak gibi hissediyordum. Chris'in saçlarını kulağından çekerek ona bir şey fısıldadı ve geri çekildi. Her ne söyledi bilmiyorum ama ben çok mutluydum.İcimden milyonlarca kez teşekkür ediyordum.
Chris ise afallamış gibiydi.
Oyunun tadı kaçmıştı eğlenen tek kişi Cesi olmuştu.
Jobla uzaklaşırken elinden sımsıkı tutup sarıldım.
- Özür dilerim çok özür dilerim Job.
- Sorun yok meleğim.
- Ona ne söyledin Job?
- Hadi uyuyalım Em.
Onu kırmış olmalıydim uzatıp canını sıkmak istemediğim için tamam dedim.
Uzanırken her zamanki gibi yüzüme masum bir öpücük kondurdu. Şuan aldığım en güzel hediyenin bu olduğuna yemin edebilirdim...

GECE VE KADIN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin