İyi okumalar.Rüyanın ağzından
Çantama kitapları doldurdum ve sırtıma takmıştım.
Odanın kapısını açtım ve salona geçtim.
Annem ve ablam oturuyordu.
"Günaydın kızım."
Oflayarak oturdum.
Denizliden yeni taşınmıştık.
Ablam bahar, doktor oldu ve istanbulda bir hastanede yer buldu.
Annemde, ben çocuklarımın geleceğini düşünüyorum gidelim dedi.
Ve 1 hafta önce gelmiştik.
Neyseki istanbulda teyzemler oturuyordu ve bizde sık sık geliyorduk.
Zaten babamda istanbulda avukatlık yapıyordu.
Bizde istanbula taşınınca mutlu olmuştu.
11. Sınıf öğrencisiyim.
"Günaydın anne."
Ablam gülümsedi.
"Yeni okulu için heyecanlanıyor şimdi."
İçimi çektim.
"Abla şubat ayında okul mu değiştirilir."
Ofladı.
"Rüya, bende yeni bir hayata başlıyorum bugün, yıllardır hayalini kurduğum doktorluk mesleğimi yapacağım."
Ablama sarıldım.
"İnşallah bu hayatında yüzün hiç solmaz."
Gülümsedi.
"İnşallah seninde hiç solmaz kardeşim."
Annem kalkıp sarılmıştı.
"Canım kızlarım benim."
Saate baktım.
"Ben geç kalırım ama, görüşürüz."
İkisininde yanaklarından öptüm ve hızla evden çıktım.
Ve kapının önünde minibüsü beklemeye başladım.
Neyse ki fazla geçmeden gelmişdi.
Minibüse binmemle 10 dakika sonra indim.
Karşımdaki büyük okula baktım.
'Korhanlı anadolu lisesi.'
Ofladım ama sıkıntılara boyun eğmemeye alıştım.
Okulun bahçesinden içeri girdim ve etrafıma baktım.
Okul ayrı büyüktü.
Bahçe zaten okuldan da büyüktü.
Herkes tören için bekliyordu.
Dikkatimi çeken birşey vardı.
Kimse tek başına değildi.
Herkes ayrı şekilde bir gruptu.
Kenara çekildim ve törenin başlamasını beklemeye başladım.
Bugün ayrıca sömestr tatilinin ertesi günüydü.
Yani koskoca 15 gün tatil bitmişti.
Saate baktım acaba daha kaç dakika vardı?
Yanıma sarışın, uzun boylu bir çocuk geliyordu.
Herkes kalabalık takılırken ilk defa tek yürüyen bir çocuk gördüm.
"Hişt kız."
Bana bakarak oturduğum yere gelmişti.
"Yeni geldin değil mi?"
Nasıl anlamıştı?"
Başımı salladım.
"Evet."
Güldü.
"Burada yeni gelenleri üzerler haberin olsun."
Her okulda böyle birisi olmak zorunda mı?
"Başımdan gider misin?"
Başını salladı.
"Bak herkes arkadaşlarıyla takılıyor, sende gitsene."
Sırıtmaya devam ediyordu.
"Önce okula yeni geldiğin için para alalım."
Ayağa kalktım.
"Git başımdan."
Başka köşeye gitmek için yöneldiğimde kolumu sıkıca tuttu.
"Önce okulda yeni olduğun için paranı ver."
Hafif ittirdim.
"Sen kimsin benden para istiyorsun."
İçini çekti.
"Tamam para istemiyorum."
Kolumu bırakmıştı.
"Ama başka birşey istiyorum."
Dinlemeye başladım.
"Aslında istek değil, teklif."
Başımı salladım.
"Hadi söyle."
Elini yüzüme getirdi.
"Çıkışta bir yere gidelim mi?"
Eline vurdum ve hızla uzaklaştım.
Ben ne yapacaktım bu okulda diye düşünerek okulun arka bahçesine giden, okulun yan yoluna geçtim ve kenarda oturdum.
İstemsizce gözümden yaş akıyordu.
Umarım o çocuğu bir daha görmezdim.
Arka bahçeden gelen bir grup arkadaş geliyordu.
Onlara bakmadan yere baktım.
"Yeni galiba."
Demişti kızlardan birisi, kesin bunlarda birşey isteyecek.
"Ağlıyor galiba."
Demişti erkeklerden birisi.
Yanıma geldiler.
"Merhaba yenisin galiba."
Diyen kıza baktım.
"Evet, nasıl anlıyorsunuz?"
Kız tebessüm etti.
"Çünkü bu okulda hep çete halinde takılıyoruz, herkes 6 kişilik çete oluşturdu."
Kızın yanındakiler baktım.
"Siz 5 kişisiniz."
Başını salladı ve diğer kız lafa başladı.
"Bizim arkadaşımız sömestr tatilinden önce okuldan ayrıldı."
Gözümdeki yaşı silince yanlarındaki uzun boylu, sarışın baktı.
"Sen niye ağlıyorsun."
Bende ona baktım.
"Yok birşey."
Kesin sataşacaktı.
"Karışan, laf atan mı oldu?"
Nasıl tahmin etmişti anlamadım.
Ayağa kalktım.
"Evet karışan oldu, sende mi karışacaksın."
Sakince baktı.
"Kim o? karışan kişi."
Off nereden düştüm ben bu okula.
"Yeni geldiğim için bilmiyorum."
Çocuk diğer arkadaşlarına baktı.
"Merve ve elif, kız daha yeni geldiği için karışan olur eğer isterseniz siz burada kalın."
Koruma mı takıyordu birde.
"Korhanlı anadolu lisesi öğrencileri, sıraya hadi."
Müdürün anonsu ile sıralara geçmiştik.
Elimdeki kağıda baktım 11/c sınıfıydı.
Sıramı buldum ve en arkasına geçtim.
Sıradakiler göz ucuyla baktım.
Gözlerime inanamıyordum.
Bana karışan çocuk bu sıradaydı.
Aynı sınıfta olmak istemiyordum.
Diğer kişilerede göz ucuyla bakıyordum.
Ve bir şok daha.
Bana, kimin karıştığını soran çocuk.
Gözlerimi kocaman açtım.
Nasıl sınıftaydım ben.
İmdaaat kurtarın beni diye bağırmak istiyordum.
Ya da sizin Allah belanızı versin demek istiyordum.
"Evet çocuklar 2. Dönem hayırlı uğurlu olsun."
Müdür konuşmalarını hangi öğrenci sever ki.
"Şu an hepiniz üzülüyorsunuz çünkü okul açıldı.
Ama zaman gerçekten çok hızlı geçiyor.
Hatta zaman o kadar hızlı geçerken paraları nereye harcadığımı bile bilmiyorum.
Her sınıfa vereceğim kağıtlarda miktarlar yazıyor.
Okulumuzun eski camları yenilenecek ve ışıklandırma sistemi yapılacaktır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz."
Herkes oflamaya başladı.
Yanımdakilerinin konuşması dikkatimi çekmişti.
- her sene böyle diyor ama bir türlü yapılmıyor
- para verenler imza atıyormuş imzası olmayanlar uzaklaştırma alıyorlarmış
- merak etme benim adım iremse bunları yanında bırakmam
- merak etme aklıma harika bir fikir geldi.
Fikri söylemek için uzaklaştılar.
Zaten herkes sınıflara giriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okulda ki çete
Pertualangan"Bir bela var, yapıştı ve bırakmıyor." bir okul ve iki çete... Rüyayı iki çetede, kendi çetesine istiyordur. Bakalım neler olacak. iyi okumalar?