Okulda ki çete

17. Bölüm/Uyuşturmadan acıtacağız

Bakalım bu sefer hedef kim?
Rüyanın ağzından

Revir kapısında oturuyorduk.
"Ya ben 3 yıldır berkayı tanıyorum bu kulüpte, ne oldu da attılar bunu?"
Dedi rüzgar.
Ama kimseden ses çıkmamıştı.

Kapısı açılmıştı revirin.
"Durumu nasıl?"
Demişti mert.
"Tansiyonu düşmüş şimdi iyi, fazla yormadan arkadaşınızı görebilirsiniz."
Hızla içeri girmiştik yatıyordu.
"Kardeşim iyi misin?"
diyerek girmişti rüzgar.
Gözleri kanlanmıştı.
"Çıkarmışlar beni kulüpten."
Dedi titreyen sesiyle.
"Neden peki kanka?"
Dedi mert.
"Bilmiyorum çıkışta direk oraya gideceğim."
İçimi çektim.
"Berkay, istersen dinlen bugün."
Başını salladı.
"Hayır olmaz rüya, hayatımı suçsuz yere durduramam."
Diye tepki vermişti.
"Hatta ben şimdi gitmek istiyorum."
Diyerek doğruldu yerinden.
"Kanka 1 saat dinlen sonra beraber gideriz olmazsa."
Diyerek ikna etmişti mert.
                  ***************
Selimin ağzından

"Ya sen koskoca futbol kulübünün başkanısın, iki dakikada kandın yalanlarımıza."
Diyerek gülüşüyorduk çeteyle.
"Dün hırsızlık olayını duyunca gittim ve hırsızı buldum onunla konuştum ve ona çaldığı parayı ben verip ondaki parayı aldım.
Berkayın dolabına koydum bu çok basitti."
Demiştim.

Ben yapmıştım daha da yapacaktım planlarımı beklemedikleri anda canlarını yakacaktım ne demiştim ben?
Uyuşturmadan acıtacağız canlarını demiştim.
Hepsinin canı yanacaktı ama rüyaya dokunmayacaktım.
Rüya ile ilgili daha başka planlarım vardı.

"Peki şimdi ki hedef kim?"
Diye sordu ceren.
Kaana baktım.
"Kaanın planını uygulayacağız, hedef elif."

Dedim ve talhaya baktım morali galiba elife yapacaklarımızdam diye bozuktu.
Çünkü kimseye söylemiyor ama talha elifi seviyor.

"Ya elifin suçu yok ki."
Beklediğim atak gelmişti.
"Tek elif değil, hepsinden alacağız."
İrem güldü.
"Rüya ve mert için kurduğumuz plan harika ya."
Bende gülmüştüm.
                *****************
Ertesi gün
Rüyanın ağzından

Çantamı sırtıma takmıştım.
"Selim birşey yapmıyor değil mi?"
Diyen ablama baktım.
"Yok dün hiç birşey yapmadı."
Gülümsedi.
"Merak etme, artık hiç birşey yapamayacak."
Sarılmıştım ablama ve evden
çıkmıştım.

Karşımda merve ve elifi gördüm.
"Oh be güzeller görünce içim açıldı."
Diyerek sarılmıştım.
"Bizde aynı."
Demiştiler.
Yürümeye başladık.
"Berkaydan haber var mı?"
Diye sormuştum.
"Olsa keşke, okulda göreceğiz artık."
Dedi merve.
"O değilde artık selim yediği tekmeden sonra peşini bıraktı senin."
Elifin lafıyla güldüm.
"Aynen valla artık kabullendi."
Demiştim.
"Bence hırs yapmıştı, seven insan can acıtmaz."
Demişti merve.
"Bencede öyle."
Diyerek gelen minibüse binmiştik.

Okulun önünde inmiştik.
Kapıda rüzgar ve mert vardı.
Merte sımsıkı sarıldım ve ayaklarımı kaldırıp yanağına dudaklarımı getirdim.
El ele tutuştuk ve okula girmiştik.
Arka bahçeye geçmiştik.
"Berkay niye gelmedi?"
Diye sormuştu elif.
"Yolda gelir şimdi."
dedi rüzgar.
"Selim çıktı mı karşına?"
Demişti mert.
Kafamı mertin omzuna koydum.
"Yok çıkmadı."
Demiştim.
"İyi bakalım."

Dediği sırada berkay gelmişti.
"Hacı, hayırdır?"
Diye sordu rüzgar.
Sıkıntılı bir şekilde oturdu yanımıza.
"Atıldım be hacı."
Dedi ve lafa devam etti.
"Kulüpte uzun süredir bir hırsızlık olayı vardı suç bana kaldı."
Gözleri dolmuştu.
"Ama ben değilim."
Derken ise gözünden bir yaş süzüldü.
"Buraya kadarmış artık, ben okulu da bırakıyorum."
Hepimiz berkaya neden? Dercesine bakıyorduk.
"Hayallerim yıkıldı benim, girerim bir sanayiye çalışırım."
Mert ayağa kalktı.
"Niye hemen pes ediyorsun? Önce dua edeceğiz ki aklan, sonra aklanman için hep beraber çalışacağız ama okulu bırakmayacaksın."
Demişti, tam ağzını açacağı sırada mert lafa devam etti.
"Bitti berkay, artık saçmalama, biz kardeşiz bu yüzden beraber atlatacağız bunu."
Ayağa kalktı berkay ve merte sarıldı.
Rüzgarda kalkıp sarılmıştı.
"İyi ki sizsiniz."
Demişti berkay.
               *****************
"Evet tiyatro için iyi kişiler adını yazdırmış, dün göz gezdirdim."
Demişti ebru hoca.
"Ben size yarın haber vereceğim ve karakterleri belirleyeceğiz."
Dedi ve cümlesini tamamladı.
"İyi dersler."
Çıkmıştı hoca.