BİR YIL ÖNCE
"Hadi ama, o senin düşündüğün gibi biri değil, onu çocukluktan beri tanıyorum. O benim en iyi arkadaşım."
"Natsu." Demişti Zeref ciddi bir sesle. "Bunu konuşmuştuk, o çok değişti, artık senin eski arkadaşın değil. Bunu fark etmediğini söyleyemezsin."
Natsu eski arkadaşının değiştiğini biliyordu ama ona hala inanıyordu. Çocukluğunun yarısını birlikte geçirdiği insanın kötü birine dönüşmüş olduğu gerçeği ona fazlasıyla saçma geliyordu.
"Tamam, biraz farklı davranıyor olabilir ama bu onun kötü biri olduğunu göstermez." Gülümsemeye çalıştı. "O sadece büyüdü ve olgunlaştı."
"Tıpkı benim eskiden kızlardan kaçarken şimdi..." Tek kaşını kaldırarak "Natsu." demişti Zeref. "Sen hala kızlardan kaçıyorsun, bunun eskisi falan yok."
Derin bir nefes alıp elini kardeşinin omzuna koydu. "Bak, onunla bir geçmişin var bunu biliyorum ama o zamanlar ikinizde çocuktunuz. Şimdi büyüdünüz ve görünüşe göre o biraz fazla büyüdüğünü sanıyor."
"Bir şeyler mi duydun? Ne biliyorsun?" Omuz silkip kardeşini endişelendirmemek için "Çok bir şey değil, sadece bir serseri olduğunu duydum." diyerek geçiştirmeye çalışmıştı Zeref.
"Bana bir kaç kez senin ve Laxus'un onun canını sıktığından bahsetmişti. Onu üzüyormuşsunuz, neden birden bire onu dışladınız? Farklı bir şehirde yaşayıp döndü diyeyse, gördüğü bu muamele çok saçma!"
"Natsu! Farklı bir şehire gidip döndü diye değil, farklı biri oldu diye bu muamele. Ayrıca bir çocuk gibi davranmayı kes, insanlara bu kadar kolay güvenmemelisin."
"İnsanlar dediğin benim çocukluk arkadaşım!"
"Bunu seninle tartışmayacağım Natsu." Zeref sinirle sandalyeye çöken kardeşine bakıp "Senin onunla görüşmeni yasaklıyor değilim." demişti. "Sadece arana mesafe koymanı istiyorum o kadar."
"O benim arkadaşım!"
"Ben de senim abinim!" Göz devirip "Çık şu ergenlikten." demişti Zeref. "Bu yaştan sonra kimin güvenilir kimin güvenilmez olduğunu sana ben öğretmeyeyim. İyi niyetin başına bela olacak."
Sandalyeden kalkıp abisine omuz atmadan önce "Arada bir iyi niyetli olmak seni öldürmez." demişti Natsu. Sonra da kapıyı açıp sinirle dışarı çıkmıştı.
Kapıdan çıkar çıkmaz abisine davranış şekli yüzünden pişman olduysa da içine yerleşen öfkeden bir türlü kurtulamıyordu. Arkadaşıyla ne alıp veremedikleri vardı ki? O her zaman tanıdığı insandı, onlar birbirlerinin arkasını kollarlardı.
Natsu bunu biliyordu ve bu yüzden onu görmeye gidecekti. Arkadaşı sahilde küçük bir karavanda kalıyordu, yanında da bir kaç arkadaş ve bir kaç karavan arkadaş daha... Adeta bir çete gibiydiler. Bunun eğlenceli olduğunu düşünmüştü Natsu.
Natsu'nun düşünceleri tamamen ilkel bir imrenme ve örnek alma dürtüsü üzerine kurulmuştu; Çocukluk arkadaşımın bir çetesi var, asla sahip olamayacağım bir sosyal hayat. Ben fazla çekingenim, sorunum bu. Belki de ondan daha fazla şey öğrenmeliyim. Kim bilir günün sonunda onun sağ kolu bile olabilirim...
Bu şekilde basitçe ve çocuk ruhuyla düşünüyordu genç adam. Uzun süredir görüşmediği arkadaşının farklı kişiliğindeki kendinden eminliğe ve özgüvene hayran kalmıştı. Sürekli onunla konuşmaya çalışan kızların olmasına hayran kalmıştı, sıkı arkadaşlık kurduğu insanlarla birlikte seyehat etmesine ve bir karavanla özgür oluşuna hayran kalmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lipstick (TAMAMLANDI)
FanficGizemli bir kızdan aşk mektubu alan Natsu, ona mektubu yazan bu kızı bulmaya çalışırken geçmişteki küçük bir anının kapısını aralayacaktır. Hatırlamadığı o küçük öpücüğün sırrı mektubu yazan gizemli kız ile birlikte açığa çıktığında Natsu işlerin hi...