Peri Nine Olayı

285 19 4
                                    

      Kurstaki ilk haftamız geride kalmıştı...

        Bugün kahvaltı yaparken mutfağın karşısındaki ev dikkatimi çekmişti.İki katlı, bahçesi üzümlerle sarılı,betondan bir set onun üstüne de betona yapışık tel örgüler. Bu evin sahibi muhtemelen bizi hiç sevmiyordu. Neden mi? buna belki sonra değineceğiz...

        Hocamız yemek duasını ezberleyen Ömer'in yemek duasını yapmasını istedi.Ömer'in babası Yurtta hocaydı, saçları diken diken ama göründüğü gibi sert değil yumuşak saçları vardı.Tavizsiz biriydi Ömer yüzünü hiç gülerken görmedim en fazla tebessüm etmiştir. Gece yat saati 10.00 ise 1 dakika bile geçmez hemen uyurdu.Sanırım hoca olan babası onu çok sıkı yetiştirmişti. Zeki miydi? bilmiyorum ama çok çalışkan idi... Bugün Duha suresini verecekti hocaya , ben daha Maun suresini verecektim. Hocamız Bilal de Ömer'in üstüne apayrı titrerdi...

      Ömer yemek duasına başladı ama dua bitmek bilmiyor... aklımda kalan kısmı ise 'İftahil bab ya Allah' 3 kere söyledi bunu. Dua tam bir buçuk sayfa idi , çok uzundu, kollarım yorulmuştu.

      Hocamız Bilal yemek duasından sonra abdest almamızı istedi. Ardından derse başlayacaktık. Lavaboda abdest alırken lavabonun ne kadar yüksek olduğunun farkına vardım. Ayaklarımı çok zor kaldırıyordum. Sonradan bende alışkanlık haline gelen, abdestten sonra ayağımda kalan abdest sularının gitmesini beklemeden öyle hızlıca ayaklarımı yere bırakmak ve dolayısıyla halıyı ıslatmak. Annemle hala kavga ederiz bunun için. Ben abdest aldıktan sonra hep bunu der güzel annem 'Ferit abdest alırken  şu halıyı yıkamaktan vazgeç oğlum yeter'.

      Dersimizi yaptık Bilal hoca Maun suresini veremediğim için çok kızmıştı bana. Yılmaz da Maun suresini veriyordu. Yılmazı izlerken ilk tanışmamızı tebessüm ile hatırlıyorum;

  Onun amcası benim büyük teyzemin kızı ile evleniyordu.  O zamanlar Elazığ'da ikamet ediyoruz.Düğün için Malatya'ya gittik. Yılmaz'ın baba tarafı Malatyalıydı. İlk kez il dışına çıkmıştım. Malatya'nın çorak arazilerini geçtikten sonra köye geldik... Çok heyecanlıydım ablam(teyzemin kızı) Fatma evleniyordu. Fatma ablam hem kuzenim hemde komşumuzdu. Köydeyken anneme yardıma gelir, sonra da  bizimle oynardı. Yaşı büyük  ruhu hala çocuktu Fatma ablamın...Düğün evine geldik. Yemeğimizi yedik babamla dışarı çıktık... Henüz daha 6 yaşındayız belki 7 tam hatırlamıyorum. Yılmaz'ı uzaktan gördüm çok yaramaz bir çocuğa benziyordu. Bir o tarafa bir bu tarafa koşuşup kardeşi Mustafa ile oynuyordu. Mustafa onu yakaladı, yakalamış olmasından dolayı Yılmaz'ın ebe olup onun kovalaması gerekiyordu ama buna itiraz ediyor ve aralarında kavga çıkıyor. Yılmaz kardeşini dövüyor, ağlaya ağlaya babasına gidiyordu... Babamda akrabaların yanına gidiyor beni oracıkta bırakıyordu... Yılmaz Bana doğru geliyor, yanımdan geçiyor , bende ona dik dik bakıyorum, bir de bana sataşıyor  sinirini bir de benden çıkarmaya çalışıyor '' Ne bakıyorsun çocuk'' deyip ayağıma basıyor. Bende basıyorum feryadı ''Babaaaaa''... işte ilk tanışmamız böyle olmuştu.

        Yılmaz Maun suresi ezberini çok iyi vermişti. Kıskandım onu doğrusu ilk kez bugün geçti beni daha iyi çalışıp geçeceğim Yılmazı...

     Tam bir hafta oldu dışarı çıkmayalı. Günümüz tekrarla geçiyordu. Top oynamak yok, taso oynamak yok, sporcu kağıtları yok, bilye oynamak yok... Çok sıkıcı burası...

       Gece oldu. Yine grubumuzu topladık konuşuyoruz. Korku hikayelerine bir süre ara vermiştik. Yaşadığım Karabasan olayı bizi korkutmuştu. Söz birliği etmiş gibi bir daha bu olayı hiç konuşmadık, konuşunca daha çok korkacaktık galiba ondan dolayı...

      Bir girişimde bulunarak korku hikayelerine tekrardan dönmek istiyordum.

       Ben:

       '' Arkadaşlar  bayağıdır korku hikayesi anlatmıyoruz. Size küçükken köyde yaşadığım adına Peri Nene olayı  dediğim yaşadığım hikayemi anlatacağım''.... Gerilmiş gözlerle beni dinleyen arkadaşlarım, bir yandan anlat dercesine bakarken diğer yandan bana Karabasan gelen çocuk gözüyle bakılıyordu 

        İnsan böyledir unutur, isminde vardır insanın unutkanlığı, sonuçta 'nisyan ile maluldur insan'

       Yaşadığımızı olayı unutmak mı istiyorduk? yoksa unutunca yaşanmamış mı olacaktı?

       Evimiz kerpiçten yapılma,çatısı olmayan 2 katlı müstakil bir evdi. Alt katta ahır vardı. Üstte de biz oturuyorduk. Köyün son evi bizim evimizdi. Sonra tarlalara ulaşan traktörlerin üzerinden geçe geçe yapmış olduğu uzun bir yol vardı. Evin damından Fırat Nehri görülebiliyordu... Anlatılanlara göre önceden Fırat bu kadar yayılmış değildi önüne set çekilip kocaman Keban barajı yapılınca adeta bir göl haline dönüşmüştü Fırat...

        Dışarıda köyün çocukları beraberce oynuyoruz derken akşam ezanı okuyor uzaklardan annelerimiz çağırıyor. Biz ise hala oyunumuz oynuyoruz. Kovalamacalık oynuyuyoruz birisi 'Peri Nene geliyor, Peri Nene geliyor' diye bağırıyor. Hepimiz irkiliyoruz Peri Nene Efsanesi Köyümüz için özellikle köy çocukları için korkunç bir efsanedir. Belki de çocukları korkutmak için uydurulmuştur bilmiyoruz. -Efsaneye göre Peri Nene akşam ezanından sonra gezer, dışarıda olan çocukları kaçırıp kendi kölesi yaparmış. Çocukları bir zindana  hapseder. Onlara eziyet eder. Günü geldiğinde de yermiş.En önemlisi de Peri Nene ismi anıldığı yere gelirmiş.-  Tüylerim diken diken oldu Peri Nene ismini duyunca . Evet ezan okunmuştu ismini de andık gelmiş olabilirdi. Koşa koşa eve kaçıyor Peri Nene gelmiş mi diye arkama da bakarak kaçıyordum. Çok şükür eve varmıştım. Eve gelmiş olmama rağmen hala korkuyordum. Annem ''noldu oğlum niye nefes nefese kaldın'' dedi. Ben de ''hiiç'' diyip geçiştirdim...Yemeğimizi yedikten sonra ben balkona çıktım. Niye çıktım hiç hatırlamıyorum. Balkondan aşağı bakınca zifiri karanlıkta kocaman iki göz gördüm.Çok korktum daha önce böyle bir şey görmemiştim. Ne yapacağımı ise hiç bilmiyordum. İki gözünü birden kırptı. Çok rahattı bu gördüğüm her neyse. Koşmak, kaçmak geldi sadece aklıma, bağırarak ''anneee'' diye kaçtım. Olanları anneme anlattım geldi baktı orada hiç bir şey yoktu ''Vallahi anne burdaydı, az önce burdaydı'' desemde fayda etmedi. Annem küçücük bir çocuğun hayal dünyasına inanmadı tabiki.

         Benim gördüğüm neydi peki?Peri Nene  diye çağrılması beni çok mu etkilemişti ?yoksa yoksa gerçekten Peri Nene   mi gelmişti?  


Yeni bölüm 03.04.2019 da..

Bitmeyen 7 GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin