"Sadece sana bir soru soracağım. İster doğru ister yalan söyle ama ağzından çıkacak sözleri iyi düşün.."
Hiç bir şey demeden hafifce kafasını salladı.
"Sen... Finni seviyor musun? Ona aşık mısın?"
Skyra'nın gözleri büyümüştü ama tabi ki doğruyu söyleyecekti.
"Hayır, sevmiyorum"
Sadece bir anlık sesizlik oluşmuştu ikiside bir şey söylemeye korkuyor gidiydi. Ama bir anda emilia, Skyra'ya kollarını sardı ve başını omzuna yasladı.
"Sana öyle davranmak istememiştim. Daha yeni tanışmış olsakta hiç bir şeyi sorgulamadan seni suçladım. Artık beni affedebilir misin bilmiyorum"
"Tamam. Bu herkesin başına gelebilecek bir şey. Sadece neden bu kadar tepki verdiğini merak ediyorum"
"B- ben sadece arkamdan bir iş çevirdiğini sanmıştım o kadar"
"Tamam o zaman. Evimize gidelim istersen"
"Tabi ki sonunda."
İkiside gülerek evlerine varmışlardı.
Skyra, biranda duraksadı.
"Hey, Emillia sen istersen ecde bekle, bende markete gidip yiyecek bir şeyler alayım. Ne dersin?"
"Tabi, benim için uyar."
Kapıyı açıp Emillia içeriye girdi.
Skyra'da geri dönüp marketin yolundan girdi.Marketin içine girdiğinde eline bir sepet aldı ve reonların içine daldı.
2-3 tane çikolata sepete koyarken gözü yine bir yere takılmıştı ve karşısında Finn duruyordu. Onu ilk gördüğü yerdi ve yine gözlerinde gözlükleri vardı. Bu sabah Finn'den hesap sormak geçiyordu fakat şimdi fikri değişmişti. Emillia ile barıştılar ve bunun tekrar bozulmasını istemiyordu bu yüzden direk arkasını döndü ve o reon'dan çıkıp yan tarafa geçti. Onu görmediğini umuyordu. Kasaya aldıklarını ödedikten sonra dışarıya çıktı.Hala aklından gereksiz ve kafa yoran sorular geçiyordu. 'Finn kör değilse neden bazen gözlük takıyor?' gibi ama kafasından bu saçma soruları boşaltıp eve varmıştı bile.
Anahtarlarını çıkartıp kapıyı açtı ve içeriye girecekti ki birden telefonundan mesaj sesi geldi ama aldırmayıp içeriye girdi ve ayağıyla kapıyı kapattı.
Poşetleri masa'nın üzerine koyarken içeriye bakınıyordu. Emillia nerede olduğunu öğrenmek için yukarıya çıktı.
Emillia'nın kaldığı eski odaya girdiğinde onu yatağında yatmış bir şekilde buldu ve hafif bir tebessüm etti. Şuan gerçekten mutluydu, kapıyı kapatıp aşağıya indi telefonun'dan yine bildirim gelince cebinden çıkartıp kimin mesaj attığına baktı.Bilinmeyen: evin'in arkasındaki sokağa gel
Bilinmeyen: acilen gelmen gerekiyor! Hemen!
Skyra, mesajlardan hiç bir şey anlamamıştı ismi ve numarasıda yazmıyordu. Belkide tehlikeli bir şeydi ama gidip bakmakta pekte bir zarar göremiyordu. Telefonunu tekrar cebine koydu ve dışarıya çıktı. Biraz yürüdükten sonra evin arkasında sadece bir ara sokak vardı, tırsarak içeriye adımını attı ve kimse yoktu. Birisinin ona şaka yaptığını düşünerek kendi kendine söylendi.
Arkasını döndüğünde finn tam karşısında duruyordu. Skyra bu duruma gerçekten sinirlenmişti."Al işte! Senin olduğunu anlamalıydım! Bak artık seni görmek istemiyorum! Hayatımdan defol git ve bir daha gelme!"
Finn, bu dediklerini umursamadan adımlar atarak yaklaşıyordu.
Skyra ise bir kaç adım geri gitti."Eğer bana bir şey yapacak olursan çığlığı basarım!"
Biraz daha yaklaştıktan sonra durdu ve skyra'nın gözleri'nin içine bakıyordu.
"Sana zarar vermeyeceğim. Sadece... kendine dikkat et"
Bir kaç saniye sonra skyra gülmeye başladı.
"Lütfen bana ciddi olmadığını söyle! Sen bana dikkat etmemi söylüyorsun? Sebep?"
"Seni çok önemsediğim den değil! Etrafında güvendiğin kişilere dikkat etmeni söylüyorum"
"Benim kime güvendiğim seni takmıyor, benim başıma gelecek olan şeyler seni takmıyor, benim hayatım seni ilgilendirmiyor."
"Neden bir kere olsun kim olduğumu unutup dediğimi dinlemiyorsun?!"
"Bunu neden yapayım. Ne yaptığım seni siklemez!"
"Benim hala kötü biri olduğumumu düşünüyorsun?"
"Düşünmüyorum! Apaçık ortada değil mi?"
"O gece ne olduğunu merak etmiyor musun?"
"Hangi gece?"
"Seni eve getirdiğim gece, sana bir şey yaptığımı sandığın gece!"
"..."
"Sana doğruyu söylüyorum ama sen gercekten çok inatçı davranıyorsun!"
"Senin nasıl bir bok olduğunu biliyorum çünkü! Pislik serserinin tekisin!"
Finn, hiç bir şey söylemedi ve skyra ya daha fazla adımlarla yaklaşarak duvara sıkıştırmıştı.
Skyra, finn'den gözlerini kaçırarak sertce yutkundu."Sana zarar vermeyeceğim"
Sesi kulaklarında yankılanmıştı ve hala suratına bakamıyordu."Nasıl bunu yapıyorsun bilmiyorum"
"N- neden söz ediyorsun?"
"Yüzüme bakar mısın?"
Bunu dedikten sonra yavaş bir şekilde kafasını kaldırdı ve göz göze gelmişlerdi.
"Benden korkuyor musun?"
"Hayır asla, ne alakası var?!"
"Sadece sana sarılmak istiyorum"
Skyra, gözlerini büyütmüştü, hiç bir şey dememişti.
"Sarılmama izin verir misin?"
Hala bir şey söylememişti. Ne hayır, ne de evet demek istiyordu.
Zaten hiç bir şey diyemeden finn kollarını sırtına sararak kendine çekerek sarılmıştı. Skyra kollarını hafifce havaya kaldırmıştı. Bu çocuğun neden böyle davrandığını anlamadığı halde çoktan ellerini sarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRokEN / Finn Wolfhard
Fanfictiontanıştığınız güne mi lanet etsem yoksa sana mı lanet etsem. sen karar ver 6 Ağustos 2018