BRokEN / Finn Wolfhard

8. BÖLÜM

Güneş battı batıcaktı.
Skyra, her şey için kendisini suçlu görüyordu. Şuan emillia nerde? Ne yapıyor? Bilmiyordu ve bu onu daha fazla endişelendiriyordu.

Evine uzaktan baktığında kapısı aralık gözüküyordu. Adımlarını biraz daha hızlandırdı ve vardığın da kapıyı ittirdi. Karşısın da duran kişiyle mutlu olup dudakların bir gülümseme yerleşti.

"Emillia!" diyerek hızlıca ona ilerledi.
Fakat emillia elinde tuttuğu t-shirt ü skyra'nın göğüsüne doğru fırlattı.

Biranlık neye uğrdağını şaşırdı, skyra. Kaşlarını çatarak yere düşen beyaz t-shirt ü eğilip yerden aldı.

"T-shirt'ün güzelmiş(!) Nerden aldın? Finn'in üstünden mi?" dedi alaylı bir sesle.

Skyra, konuşmak için dudaklarını araladı fakat emillia buna izin vermeden yanından sıyrılıp geçti.

Gözleri dolmuştu, gözlerini kapatınca bütün yaşlar yanaklarından kayıp gitti. Elindeki t-shirt'ü sımsıkı tutuyordu.

Emillia, belki affetmek için gelmişti, belki barışacaklardı, her şey eski haline dönecekti fakat hepsine bu sebep olmuştu.

"Senden nefret ediyorum! sanada t-shirtüne de sana da lanet olsun, wolfhard!"

Yüzü sinir'den kıpkırmızı olmuştu.
Dışarıya çıktı.
Tekrar o basketball sahasına gitti.
İçeriye daldığın da içeride top oynayan çocukların hepsi skyra'ya baktı.

"Kim finn wolfhard'ı tanıyor?" dedi sesini yükselterek.

Bir kaç saniye kimse bir şey demese de ara'dan uzun boylu bir çocuk çıktı.

"Ben tanıyorum. Kim soruyor?"

Skyra, bir iki adım yaklaşarak kafasını kaldırdı.

"Ben soruyorum. Finn nerde?"

"Nerden bilebilirim? Onun hangi saat te nerde olacağı belli olmaz."

"Peki gidebilceği yerler neresi?"

"Fazla bilmiyorum ama en çok buraya geliyor, bir de... Bar a eğlenmeye gidiyor. Neden soruyorsun bunları?"

"Bu seni bağlamıyor. Sen oynamaya devam et, sırık!" derken arkasını dönüp saha'dan çıktı.

O zaman gideceği tek yer bar oluyordu. Olduğu yerin yakınlarında sadece bir tane bar tanıyordu ve oraya doğru ilerlemeye başladı.

...

İçeriye adım attığında sadece bir kaç tane adam duruyordu. Herhalde gündüz çok az insan geliyor diye düşündü.
Bar tezgahına ilerlediğin de barmen yanına geldi.

"Ne istersiniz?"

"Ben birini sormaya gelmiştim aslında... Finn wolfhard diye birisini tanıyormusun?"

"Evet sık sık gelen müşterilerimiz den dir"

"Bugün hiç buraya geldi mi?"

"Evet burada ama şuan müsait değil"

"Yani şuan burada, peki nerde?"

"Üst katta ki oda da fakat şimdi onunla görüşemezsiniz"

"Sen onun avukatı mısın? Sana ne kiminle görüşmemden?"

"Bu beni ilgilendirmez ama kendisi söyledi, içeriye kimseyi alamam"

"Buda beni ilgilendirmez. Bu yüzden bana engel olamazsın" diyerek köşeyi döndü ve hızlı adımlarla merdivenler den yukarıya çıktı.

Önünde duran kapıyı hiç düşünmeden açtı ve gözleriyle gördüklerine küçük bir şok geçirdi.

Finn, yatağın başına oturmuştu.
Ve ellerini finn'in bacaklarına koymuş tamda öpmeye hazırlanan sarışın bir kız vardı.

Skyra'nın sesi ile ikiside kapıya doğru baktı. Finn'de kaşlarını çatarak yataktan kalkıp skyra'ya doğru ilerledi.

"Senin burada ne işin var?!"

"Böldüğüm için özür dilerim ama sana t-shirt'ünü vermeye gelmiştim" diyerek elindeki yıpranmış t-shirt'ü finn e doğru uzattı.
Arkada ki sarışın kız'da garipseyerek finn'in yanına ilerledi.

"Finn? Bu kız kim ve t-shirt'ün neden bunda?"

"Bu uzun hikaye ama sana sonra anlatacağım"

Skyra, direk lafa atlamıştı.

"Neden şimdi anlatmıyorsun, finn?"

"Sana bu kız kim dedim!"

"Skyra, sen artık gitsen iyi olucak!"

"T-shirt'ünü almayı unutma. Ona baktıkca beni hatırlarsın canım" diyerek yapmacık bir sırıtış belirtti.

Arkasını döndüğü gibi dışarıya çıkıp kapıyı üstüne kapattı.
Suratında ki gülümseme soldu ve derin bir nefes alıp verdi.

Az önce yaptıklarını hiç planlamamıştı fakat nefret ettiği birisiyle ilgili böyle konuşunca sanki kalbi çalışmayı bırakmıştı.

Bardan tam dışarıya çıkacakken kolundan birisi tutup geriye doğru çevirmişti. Gözlerinin önünde kaşları çatılmış ve çok ciddi bir ifade ile finn duruyordu.

"Sen ne yaptığı'nın farkında mısın?! Senin yüzünden bir kız arkadaşım dan ayrıldım! Öyle saçma sapan şeyler söylemek zorundamıydın? Böyle yaparak hayatımı mı mahvetmeye çalışıyorsun?! Seninle ne zaman karşılaştıysam lanet olsun! Bir daha sakın karşıma çıkma, yoksa gerçekten canını yakarım ve bundan asla hoşlanmazsın!"

Kolunu sertce bırakarak dışarıya çıktı.
Skyra, orada kalakalmıştı, hiç bir şey diyememişti. Finn'in dedikleri içinde kocaman bir boşluk yaratmıştı. Ondan nefret ediyordu, ya da o öyle sanıyordu.
Belki'de finn'i hiç böyle kızgın görmediği için şaşırmıştı fakat bu ondan nefretini eksiteceği anlamına gelmiyordu. Yaptığı şeyleri asla unutmayacaktı. Bu yüzden kendini düzeltip direk çocuğun arkasından koştu.