Gözlerimi yavaşca açtığımda sadece tavanı görüyordum sağıma baktığımda yerimden zıpladım. Yanımda Finn uyuyordu ama nasıl? Neden? Niye?
T-shirt'ü yoktu yarı çıplaktı ve vücuduna gözlerim takıldı. Hafif bir tebessüm ettim, kaslı değil, normaldi ama etkileyiciydi.
Bir an kafamdan bu düşünceleri savurdum ve yatağımdan kalktım.
Tekrar düşününce onun benim odamda yarı çıplak bir şekilde ne işi vardı?!
Dün ne olduğunu kesinlikle hatılamıyordum.
Emillia'nın odasına bakamaya gittim ama yoktu.
Tek çözüm Finn'i uyandırmaktı.
Önüne geçtim ve bir kaç kez seslendim ama bir işe yaramadı.
Dürtüklediğimde yine olmadı. Ellerimi saçlarına geçirdim. Saçlarına dokunmak harika bir duyguydu. Pamuk gibi hissettiriyordu."Saçlarımı çok sevdin sanırım."
Ürpererek elimi çektim. Ne yani? Uyumuyor mu?!
"S-sen, ne işin var burada?"
"Hatırlamıyor musun? Ah tabi ki hatırlamazsın, kör kütük sarhoştun."
İkinci şoku geçirmiştim. Sarhoş mu?
"Sarhoş muydum? Ne oldu ki? Hatırlamıyorum."
Elini saçlarına geçirip yataktan doğruldu. Bukleleri hala kusursuz bir biçimde duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BRokEN / Finn Wolfhard
Fanfictiontanıştığınız güne mi lanet etsem yoksa sana mı lanet etsem. sen karar ver 6 Ağustos 2018