"O doğum gününden sonra Lauren 2 hafta suratımıza bakmadı." Ally'nin gülerek anlattığı şeye tebessüm ettim. Bir saattir onların birbirleriyle olan özellerini dinliyordum. Lauren önünde ki patatesten ağzına atıp konuştu.
"Ya ne yapsaydım ? Pastayı herkesin önünde suratıma geçirdiniz. Üstelik yetmemiş gibi bütün içecekleri üstüme dökmüştünüz. "
"Sanki sen bizim doğum günümüzde farklı şeyler yaptın. Az bile yapmışız. "
"Tamam. Yeter bu kadar. Camila sen biraz bahset kendinden. Geldiğimizden beri bizi konuşturuyosun. " duyduğum sesle kafamı Normani' ye çevirdim.
"Neyimden bahsedeyim ki. Düz Camila işte."
"Mesela bize neden konseri kapattığından bahsedebilirsin." Evet şimdi sıçmıştım işte.
"Bilmem. Canım sıkıldı ve böyle bir şey yapmak istedim. "
"Her canın sıkıldığında böyle mi yaparsın ? " Lauren tabiki de hafif kızgın sesiyle sormuştu.
"Hayır. Zaten sizin şirketle bi anlaşma yapıcaktım. Ve böyle bir şey yaptım. Yani özel bi durum yok." Evet evet kesinlikle özel bir durum yok.
"Peki. Çok merak ettiğim bi soru var. Sevgilin var mı ? " Normani galiba bana yavşıyordu. Güldüm.
"Henüz yok."
"Henüz dediğine göre aklında biri mi var ? " Gözlerim istemsizce Lauren'a kaymıştı. Önünde ki tabağıyla oynamayı bırakmış gözlerini tabağa dikmişti. Bizi dinlediğini biliyordum.
"Hem aklımda hem kalbimde olan biri var". Lauren kafasını kaldırmış ve gözlerini bana çevirmişti. Gözlerimiz birleştiğinde yüzünü ifadesiz bi hale sokmuştu.
"Kimmiş o şanslı ? " gözlerimi ondan çekmeyip Normani'ye cevap verdim.
"Adı bende saklı."
"Vay be büyük aşk diyosun ha. Bi ben sap kalayım zaten. " Dinah geldiğimizden beri ilk defa konuşmuştu. Normani hafifçe kafasına geçirdi.
"Salak mısın ? Şuan hiç birimizin sevgilisi yok. " Dinah sinsice gülüp arkasına yaslandı.
"Doğru ya sizinde sevgiliniz yoktu. Hele Ally onun en son ne zaman sevgili yaptığını hatırlamıyorum." Diyip kahkasını bırakırken bende ona katılmıştım. Ally önünde ki çatalı ona doğru fırlatırken tekrar konuştu.
"Banane kızım. Beni evde bırakın diye size dedim ben. Narin bedenim bu kadar yorgunluğu kaldırmıyor."
"Hay senin narin bedenine." Kızlara bakmayı kesip önümde ki nutellalı ekmeği ağzıma götürdüm. Tanrım ben gerçekten çok şanslıydım. Lauren önümde kahvaltısını ediyordu. Ve bende onunla birlikte ediyordum. Lauren kahvaltı yapmayı bırakmış ve telefonunu eline almıştı.
"Ben gidip şu hesabı halledeyim. Sizde yavaş yavaş kalkın. Zaten öğleni geçiyordu buraya geldiğimizde akşam olucak kalkın artık." Ally ayağa kalktığında harbiden de yavaş yavaş havanın karardığını fark etmiştim. Bu saatte kahvaltı mı yapmıştık yani. Akşam yemeğini yeseydik daha iyiydi.
Lauren elinde ki telefonu bırakmış bana dönmüştü. Gözleri anında dudaklarımı bulmuştu. Ağzını açmış fakat sonra tekrar kapatmıştı. En sonunda elini kaldırıp dudağımın kenarına dokununca vücudumu yine bi titreme sarmıştı. Elini yavaşca hareket ettirdiğinde gözlerimiz buluşmuştu. Tanrım ! Her göz göze geldiğimizde böyle hissetmem , her bana dokunuşunda böyle titremem normal miydi ? Sanki zaman durmuştu o an . Dünya durmuştu. Ben onun gözlerine böyle duyguyla bakarken o benim gözlerime ne diye bakıyordu acaba ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Admirer (camren)
FanfictionYıllardır hayalini gerçekleştirmek için can atan Camila Cabello... Seksiliğiyle, karakteriyle, sesiyle gündeme damga vurmuş Lauren Jauregui...