Admirer (camren)

7

"Teşekkür ederim Austin. Sen olmasaydın ne olurdu bilmiyorum. " Austin Normani 'yi de koltuğa bıraktığında bana döndü.

"Ne teşekkürü kızım. O herifler daha fazlasını hak ediyolardı. Bunları boşver de sen hastaneye gitmek istemediğine emin misin ? "

"Hayır hayır çok bi şeyim yok zaten. " işaret parmağımla patlayan kaşımı gösterdim. "Sadece buna bakılması gerekiyor. "

"Onu da ben halledicem. " Ne ara içeri gitmiş ve ne ara pamuk ve elinde ki şişeyi bulmuş olan Lauren'a döndüm.

"Onlar ne ? "

"Yaranı temizlemek için gereken şeyler." Yanıma oturup kendini bana yaklaştırdı.

"Austin istersen burda kal. İşim var gitmem gerekiyor diyorsan benim arabamla dön sonra aldırırım ben. " Kapıya doğru ilerlerken konuştu.

"Yanında olmak isterdim Mila. Ama gitmem gerekiyor. İşlerim var. " kafamı sallayıp onu onayladım. Kapıdan çıkmadan Lauren'a göz kırptı.

"O sana emanet" ufak bi tebessüm ettiğinde Austin evden çıkmıştı bile.

"Bunu nasıl yapacağımla ilgili hiçbir şey bilmiyorum tamam mı ? İnternette sadece yara olan bölgenin etrafına sürün yazıyor. Ona uyacağım. Canını yakarsam söyle. " şişedeki sıvıyı pamuğa dökmüş ve elini kaşıma götürmüştü. Eli tenime değince bi titreme geldi. Gözlerimi kapattım. Baskısı birden azalınca sesini duydum.

"Canını mı yaktım ? " endişeli sesine gözlerimi açtım.

"Hayır hayır ben sadece ürperdim galiba" gülümseyip elini yine kaşıma doğru götürdü. O beni mi düşünüyordu ? Yarama neyin iyi geleceğini mi araştırmıştı ? Canımın yanması umrunda mıydı yani ?

"Sen gelmesen bugün ki halimiz ne olurdu düşünmek bile istemiyorum. "

"Korumasız dışarı çıkmanızın cezası"

"Ve bu cezayı da sen çektin. Ya Austin gelmeseydi o zaman ne olucaktı." Güldüm.

"Hiçbir şey sadece bayılana kadar dayak yiyecektim. "

"Yine de dayak yemeni istemezdim."

"Neden senin için iyi değil mi ? Sonuçta benden nefret ediyorsun. "

"Sence senden nefret etsem şuan sana yardım eder miyim sanıyorsun. "

"Vicdan yapıyorsun." Güldü.

"Buna bu kadar emin olma. "

"Ne yani benden nefret etmiyor musun ? " dudaklarını büzdüğünde gözlerimi kapattım.

"O kadar da kötü biri değilsin gibi" gözlerim kapalıyken güldüm.

"Beni tanıdıkça düşüncelerin değişecektir."

"Seni tanımak istediğimi nerden çıkardın. " bu sefer ben dudaklarımı büzdüm.

"Nefret etmediğine göre benden hoşlandın. Üstelik şuan bana yardım ediyorsun." Genişce gülümsedi. Tanrım o ne biçim bi gülümseydi o!

"Tipim değilsin". Bunu derken elini kaşımdan çekmiş ve son bi şeyler yapmıştı orda. Koltuktan kalkıp mutfağa gitti. Bi kaç saniye sonra elinde buzla çıktığında konuştum.

"Hadi ama ben herkesin tipiyim. " yanıma kendini attığında buzu ağrıyan sol gözüme tuttu.

"Egoist" diyip güldüğünde bende güldüm.

"Ben egoist değilim. Sadece dobrayım. Bu kadar seksi bu kadar güzel , yetenekli , zeki , zengin  olmak benim suçum değil."

"Nedense bunların arasından sadece zengin olduğun gerçek gibi geldi." Buzu tutan elini tuttum. Hassiktir bunu hangi akılla yapmıştım. Eli sanki benim elime göre yaratılmıştı. Yavaşca elini indirirken gözlerine bakıyordum. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

Elini indirdiğim de hızla koltuktan kalktım. Gözlerimi bi kaç kere kapatıp açtım. Toparlandığıma emin olduğum da yapmam gerekeni yaptım. Üstümü tek hamlede çıkardığım da anında gözleri göğüslerimi bulmuştu. Siyah sütyenimle karşısındaydım. Elimde kalan bez parçasını yere attım.

"Hala sadece zengin kısmını mı doğruluyorsun ? " gözlerini göğüslerimden hala çekmemişti. Sorumu duymuş muydu o ? Hayır hayır kesinlikle duymamıştı. Tanrım daha üç gün olmuştu tanışalı ve ben evimin salonunda üstelik kızlarda yanımızda uyuklarken onun önünde yarı çıplaktım. Utanmam kesinlikle yoktu. Gözleri hala vücudumda dolaşırken konuştu.

"Tanrım ! Düşündüğümden de küçükmüş. " Siktir ! Ne ! Ardından dediğinin farkına varmış ve eliyle ağzını kapatmıştı. Gülmemek için dudaklarımı dişledim. Tanrım o beni mi düşünmüştü. Siktir hem de göğüslerimi mi ?

"Sen göğüslerimi mi düşündün ? " kafasını yere eğdi.

"Yani şey ben- eee yani tabiki hay-yani hay sikeyim. " onu daha fazla utandırmamak için arkamı döndüm. Gülümsemem genişleyince sesini duydum.

"B-ben nerde yatayım ? "

"Üst katta benim odamda kalabilirsin. "

"Sen ? "

"Beni boşver git yat sen " kafamı biraz ona çevirince kızardığını gördüm. Yukarı çıkarken arkasından onu izledim. Çok güzel. Bugün sabaha kadar izleyecek bi film bulmuştum kendime.