RUTHLESS BOSS |JİKOOK|

~2~

İçimden'umarım bu adam hayatımı boka çevirmez'dedim. Ah Jimin hadi ama ne kadar zor olabilir ki alttarafı bir insan seni yemez ya.
Sonra beyaz sakallı adam yeniden konuşmaya başladı.

"Ismim Min Ho,eğer yardıma ihtiyacın olursa beni bulabilirsin."

"Teşekkürler"dedim

"Yarın saat 7'de iş başlıyor,5'de bitiyor ama çoğu zaman mesaiye kalacağınız için saat 2-3 e kadar uyuyamazsınız."

"Tamam sorun değil yarın saat 7'de burda olacağım"

"Tamam bu arada burda serbest giyinebilirsin spor veya takım elbise buna biz karışmıyoruz.Yeni işin hayırlı olsun"dedi ve ayağa kalktı. Onlar kalkınca bende kalktım. Oda da Jungkook,ama artık ona bay Jeon demeliyim,Min ho ve bir tane daha adam vardı. Ikisiyle de el sıkıştık sonra Bay Jeon'un elini sıktım, bana sırıtarak baktı ve kulağıma;

"Benle baş edebilmen imkansız PARK JİMİN."dedi

"Merak etmeyin imkansız diye birşey yoktur sadece biraz zaman alır o kadar"dedim çok klişe bir söz olsada

"Hadi bakalım"dedi

"İyı günler Bay Jeon sizlere de iyi günler" dedim ve kapıyı açıp çıktım. Içimden'Sıçtın oğlum Jimin sen ne diye adamın yanında havalara giriyorsun beyinsiz çocuk!'
Kendimi azarlaya azarlaya şirketten çıktım ve suga hyungu aradım.

Uykucu hyung aranıyor...

"Alo hyung nerdesin"dedim

"Evdeyim yatıyordum taki sen arayana kadar"

"Tamam hyung hadi gel al beni burdan"

"Tamam da noldu nasıl geçti?"

"Herkes evde mi?"

"Evet niye?"

"O zaman eve gelince anlatırım hadi çabuk ol da gel"

"Tamam 30 dk ya ordayım."

"Tamam çabuk ol"

"Ya tamam dedik ya geliyoruz iste uzatma ışınlanıyım mı amk"

"Off tamam"

"Kapat telefonu hadi"

"Önce sen kapat"dedim şakasına

Dıtdıtdıtdıt.

Kapatmış.Telefona bağırdım,

"Huysuz şey işte pislik"

"Telefonuna mı kızıyorsun Jimin?" dedi biri arkadan,arkamı döndüğümde Bay Jeon'u gördüm.

"Merhaba Bay Jeon" dedim, saygıyla eğildim.

"Merhaba Jimin de telefonuna neden bağırıyorsun?"dedi

"Mmm şey ben telefona değil telefonla konuştuğum kişiye bağırdım telefonu yüzüme kapattığı için."

"Anladım. Kimi bekliyorsun"

"Suga'yı"

"Suga?"

"Ah pardon suga hyungumu"

"Tamam, yarın saat 7'de geliyorsun."dedi ve arkasını dönüp gidecekken

"Ha bu arada dakik bir insanım sen de öyle ol"dedi ve arabasın doğru yürüdü.

Bir insan bu kadar mı gıcık,sert ve düz olabilir aklım almıyor. Az önce konusurken ne bir mimik ne de bir tebessüm sadece, düzdü.

15-20 dk sonra Suga hyung geldi. Hemen arabaya bindim

"Hyung! Nerde kaldın dondum soğuktan!"

"Mızmızlanma geldik işte hatta seni daha çabuk alabilmek için üstümü bile değiştirmedim!"