"Ona bir bak! Onunla beni bir arada düşünebiliyor musun gerçekten?"
☙ ❧
"Onu istemiyorum! Onunla ilgili hiçbir şey istemiyorum. Onu görmek bile istemiyorum ama sen ikimizi bir araya getirmek için canla başla çabaladığından onu sürekli görmek zor...
Selamlar... Kişi ağzından yazmak biraz zor, sanırım üçüncü kişinin ağzından yazmak benim için daha iyi ama artık bir şekilde başladık, umarım beğeniyorsunuzdur.. ilk bölüm çok güzel tepkiler aldı.. sizleri seviyorum.. yorumlarınızı da bekliyorum..Hatalarım illa ki vardır, kusura bakmayınız bu yüzden.. Allah'a emanet olun efendim..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bütün kontroller yapıldıktan sonra kaburgamın ezildiğini, ayak bileğimin incindiğini öğrendim. Doktor bütün bunları anlatırken, hepsi bu kadar mı diye düşünüyordum. Oysa çok şiddetli bir çarpma yaşamış gibi hissediyordum.
Bana çarpan kişiler de hastanede benimle beklemişti. Kadın uysal ve ilgiliydi ancak adam için aynı şeyi söylemeyezdim. Bir an önce bütün bunların bitmesini ve çekip gitmeyi istiyormuş gibi bir tavrı vardı. Bulunduğum odaya neredeyse hiç girmemişti.
Ailem gelene kadar yanımda oturan kadına, adamı göstererek, "Hep böyle ilgili midir?" diye sordum. Gerçekten çok genç bir kadındı ve yüzü ışıl ışıldı. Ondan büyüktüm. Kahretsin. Yaşlanıyordum.
Kadın adamın odanın dışındaki bekleme sandalyelerinde oturduğu yere baktı ve gözlerini devirdi. Sonra gülümseyerek bana döndü. "Devrim..nasıl desem, biraz..uzak bir adamdır."
"Çok açıklayıcı."diye söylendim. "Bana çarpan o ama kesinlikle pişmanlık belirtisi görmedim." Kadına takılıyordum. Arabanın önüne atlayan bendim.
"Aslında üzülmüştür eminim,"dedi kadın yine onu savunarak. "Ama duygularını belle eden bir adam değildir."
"Sen onun nesi oluyorsun?" diye sordum.
"Kuzeniyim. Teyze kızı. Buraya bir haftalığına geldim. Bugün de geri dönüyordum ki karşımıza sen çıktın."
Yüzümü buruşturdum. "Uçağını mı kaçırdın?"
Gülümseyerek başını salladı.
"Özür dilerim."dedim samimiyetle. Eğer daha dikkatli olsaydım onun uçağı kaçırmasına neden olmazdım.
"Önemli değil. Akşam da gidebilirim. Sen iyi misin?"
"İyiyim. Çılgın ailem geldiği ve beni buradan götürdüğü zaman daha da iyi olacağım."
Gülümsedi. Ben de gülümsedim.
O sırada kapıda bir hareketlilik sezdim ve başımı çevirip baktığımda Devrim denilen kişinin içeriye girdiğini gördüm. Doğrudan gözlerimin içine baktı ve, "İyi misin?" diye sordu.