26.BÖLÜM

17 1 0
                                    

Sabah gözlerimi gülümseyerek açmıştım. Yanımda irem vardı. Gözlerimi yere çevirdiğim de orda da burcu yatıyordu. Kimseyi uyandırmadan yataktan kalktım ve masadan telefonumu alıp kapıya yöneldim.

Odadan çıkıp lavaboya girdim. Aynadan kendime baktığım da boncuk gözlerim bana bakıyo bende ona bakıyordum. Kolumda ki tokayı aldım ve saçımı topuz yaptım.

Yüzümü yıkadığım da yanımda asılı duran havluyu alıp  yüzümü kuruladım. Ve lavabodan çıktım.

Salona ilerlerken telefonum çalmıştı. Cebimden çikarıp baktım ayaz arıyordu hemen açtım.

"Alo ayaz
Canım günaydın
Günaydın
Nasılsın?
İyim de sabah sabah niye aradın?
Sevgilimsin arıyamaz mıyım?
Tabi ararsın, nerdesin sen?
Güzel bir eve geldim istersen pencereye bak." Dediğinde hemen pencereye yöneldim.
Ayazın elinde bir sepet vardı ve bana bakıyordu. Bende gülümseyerek camı açtım ve el salladım, oda el sallamıştı. Ve bana  eliyle gel işareti yapıyordu. bende hemen telefonu kulağıma getirdim.
"Ayaz gelemem kızlar var.
Hadi gel.
Gelemem başka gün olsun.
Başka gün istemiyorum hadi üstünü giyin gel" dediğinde telefonu kapattı biraz sinirlenmiştim ama sinirim hemen bitip  odaya yöneldim.

"Hadi ama masal şimdi ne giyiceksin sen" dedim kendi kendime, askıda duran siyah bir keten şort salopet vardı. Onu elime aldım ve çekmeceye uzandım. Çekmeceden de beyaz bir tişört alıp  dolabı kapattım.

Seçtiğim kıyafeti giyindikten sonra saçımı bozmadım. Ve makyaj masama ilerleyip mat kahverengi bir ruj, siyah bir rimel aldım.
Onlarıda sürdükten sonra orman, toprak ve degişik çiçekler gibi kokan parfümümü sıktım.

Odada kızlar hala uyuyordu. Ama burcu gözlerini açıp bana baktı. Ve bana "Günaydın." Dedi. Bende "Günaydın." Demiştim.

Burcu:Nereye böyle?

"Ya burcu ayaz beni çağırdıda onun yanına gitcem. Kusura bakma kahvaltı hazırlayamadım ama dolapta kahvaltılıklar var" diyerek yanağından öptüm ve odadan çıktım.

Dışarı çıktığımda ayazı gördüm ve onun yanına ilerleyip utanarak sarıldım. Oda bana karşılık vererek sarıldı ve tam yanağımdan öpmeye çalışırken engelledim. Ve arabaya bindim. Oda binmişti.

Yolda giderken dışarısı çok güzeldi. Ayaz seslenince kafamı çevirip ayaza baktım.

Ayaz:Niye izin vermedin?

"Sen bizim mahalleyi bilmiyorsun hemen dedikodu yaparlar o yüzden."

Ayaz:Peki! Dediğinde ayaz sevdiğimiz şarkıyı açtı. Fakat ayazı birisi aramıştı. Ve arayan "sevdaydı"

"Ayaz, sevda işi nolucak...
Bak benim yüzümden kovmanı istemem ama biz aynı ortamda olursak çok kötü olaylar gerçekleşir."

Ayaz:kovdum ama belki onu isviçreye gönderebilirim orda devam eder.

"Niye kovdun. Ayaz onu şehirden kovma hatta onu işe geri al. Bakalım bir süre  neler yapıcak eğer seninle yakın olursa belki olur" dedim. Ayaz bana bakıp gülmüştü.

"Noldu ayaz niye gülüyorsun?."

Ayaz:Çok tatlısın. Dediğinde gözlerimi ondan kaçırdım ve güldüm. Galiba yine utanmıştım.

"Sağol da nereye gidiyoruz ve bu sepette ne var merak ettim."

Ayaz:Süpriz. dedi. Bende ayaza gülümseyerek kafamı cama yasladım ve yolu izlemeye başladım.

10-15 dakika olmuştu ve biran araba durduğunda gözlerimi açtım.

"Geldik mi?"

Ayaz:Evet.

Bir Masal AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin