9.BÖLÜM

32 1 0
                                    

Saat 18:30 ve ben hala bir bankta oturmuş ağlarken yerde ki kanlar ilgimi çekti ve elime baktığımda hala kanıyordu. Öbür elimi, kanıyan elimin üstüne koydum ve kan akmaması için bastırmıştım ama fayda etmemişti. 

Tam iremi arıycakken arkamdan birisi omzuma dokundu ve ben biranda ayağa kalkıp  arkamı döndüm.

"A-ayaz bey sizin burda ne işiniz var."

Ayaz:Seni bulmaya geldim. korkma bende buraya gelirim. Bak masal iş yerinde dediklerim için senden özürdilerim fakat bunu yapmam lazımdı.

"Neden ayaz bey neden? Ben sadece yorgunluktan uyudum ama siz bana dediğinizi bırakmadınız, ya siz  beni salak mı zannettiniz pislik herif, sen ve o senin sosyete sevgilin olacak kızla ne konuştuğunu biliyorum bu kadarıda fazla yani...
şimdi niçin? diyicem ama demek istemiyorum çünkü bu kadar salak olmasaydınız." Diyip önüme döndüm ve banka tekrar  oturdum.

Ayaz:Bakın masal hanım size orda dediklerim için sizden özürdiledim fakat sizde fazla oluyorsunuz ve eliniz hala kanıyor.

"Sizene ayaz bey, benim size dediklerim az bile bende daha ne laflar var ama boşverr." Dedim ve çantamı alıp ayağa kalktım. Ayaz bey "nereye?" Dediğinde ben yürümeye devam ettim.

Arkamdan ayaz bey geliyordu ben adımlarımı hızlandırınca oda hızlandırdı ve biranda duraksadım. Arkamı döndüğümde ayaz bey çok yakınımdaydı ve eli benim belime deymişti. Gözleri bana bakıyordu birden ayazı ittim

"Ayaz bey niye takip ediyorsunuz."

Ayaz:Çünkü hala eliniz kanıyor hastaneye gitsek mi?

"Bakın benim peşimi bırakın nereye gitmek istiyorsanızda siz gidin ben  gelmiyorum ve daha bir günlük patronumla beraber hastaneye bile gitmem belli değil sapık mısınız yoksa deli misiniz bunları nerden bilicem ben."

Ayaz:Sapık ve deli derken, bir ben zengin yakışıklı 27 yaşında bir adamım. iki sen o küçük boyunla bu lafları nasıl bir holding sahibine diyorsun. Dediğinde biran sustum. Ama konuşamadan yapamazdım.

"bir bana küçük boy deme, iki ve artık benim patronum değilsiniz çünkü istifa ettim." Dedim. Ayaz bey biraz daha yanıma yaklaşıp "Edemezsin çünkü seni kovmuyorum." Dedi.

Sinirden ayaz beyden uzaklaştım ve çimenlere doğru ilerledim. Yine peşimden geliyordu. Onu umursamayıp çantamı ve ceketimi çimene bırakıp spor ayakkabılarımı çıkardım ve çıplak ayaklarımı çimenlere bastım.

Ayaz:Masal bak buraya toplantımı ertilereyek geldim.

Masal:Napabilirim ayaz bey gelmeseydiniz niye geldiniz ki?

Ayaz:Çalişanlarım benim yüzümden ağlmasına ve yaralanmasına müsaade edemem

"Tamam ayaz bey." Dediğim anda birden başım döndü gözlerimi iki de bir açtım ve herşey bulanık gibi gözüküyordu.

Ayaz:Masal hanım masal iyi misin?

"Biraz başım döndüde." Dedim. Ayaz bey koluma girip beni bir banka oturttu ve simitçiden bir su alıp bana getirdi ve uzattı.
Suyu alırken elimde ki kanı gördüm ve tam düşücekken ayaz bey beni tuttu.

Ayaz:Böyle olmıycak sizi hemen hastaneye götürmem gerek.

"Bana bişey olma- dediğim anda heryer karanlıktı.

...

Gözlerimi açtığımda yanımda annem ve irem vardı.

İrem:Masal iyi misin? çok korktuk.

Annem:Ah kızım ah bir yerin ağrıyor mu?

"İrem, anne iyim ben sadece biraz elim sızlıyor o kadar beni kim getirdi hastaneye."

Annem:Patronun, yani holdingin sahibi Ayaz Yıldız.

"Anne aslında sana birşey diyi- sözümü kapı sesi kesmişti odaya giren ayaz beyi gördüm.

Ayaz:Masal hanım iyi misiniz?

"İyim ayaz bey siz gitseniz iyi olucak. Yanımda zaten annem ve arkadaşım var."

Annem:kızım niye öyle diyorsun o sahilde olmasaydı belki sen oracıkta.

"Of anne ne diyorsun sanki ölümden kurtulmuşum gibi... zaten ben işte- diyicekken busefer ayaz bey sözümü kesmişti.

Ayaz:Kızınız işte süper neyse ben artık rahatsızlık vermim iyi günler. Masal hanım sizede geçmiş olsun. Dedi ve odadan çıktı.

"Mosol hanom sizodo goçmuş olsun." Dediğimde irem bana bakıp gülmüştü.

İrem:Makbule abla sen git istersen ben burdayım.

Annem:Kızım iyisin dimi.

"Ben iyim annecim irem beni eve bırakır."

Annem:Peki, iremcim sende kızımı getirirsin.

İrem:Tamam benim bal yanaklı makbula ablam hadi iyi işler. Dediğinde annem yanağımdan öptü ve  odadan çıktı. Bende ireme bakmamak için sedyeden doğruldum ama irem sedyeye oturdu ve eliyle yüzümü çevirdi.

İrem:Çabuk anlat noldu? Diyip gözlerimin içine baktı. İreme yalan söylemek istemedim ve bütün baştan olayları anlatmaya başladım.

Bir kaç saat geçtikten sonra irem hem gülüyor hemde söyleniyordu.

İrem:kızım sen deli misin? Boşversene onları, ikisi de zengin züppesi boşverr sen niye kafana takıyorsun ki, doğru düzgün iş bulmuşsun sakın işini başka birisine verme.

"Neyse başka çarem yok zaten işe devam edicem neyse doktor serumun bittiğinde çıkabilirsin dedi hemşireyi çağırsana serumumu çıkarsın."

İrem:Tamam.

İrem hemsireye çağırmaya giderken bende sedyeden doğruldum ve kesilen elime baktım beyaz sargı beziyle kaplanmış durumdaydı ona bakarken hemşirede gelmişti.

Hemşire serumumu çıkarırken biraz acımıştı ama hemen de geçmişti irem ceketimi ve çantamı aldı. Bende spor ayakkabılarımı giyip iremle birlikte odadan çıktık.

Bir Masal AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin