Sayende daha sosyal biri olmuştum Jimin.
Öyle ki, yalnız gördüğüm kişilere gidip arkadaş olmayı istediğimi bile söylüyordum.
Ne yaptın bana Jimin? Neden yaptın?
O gün, o kıza gidip ismini sormasaydım her şey daha iyi olur muydu peki?
Ama ben gittim. Ve sordum. Tanıştık onunla da böylece. Bilmiyordum bu kadar yakın olacağımızı onunla. Ama olduk işte.
Evet, Hye Su.
Nereden bilebilirdim ki sen hala ilk aşkını severken, Hye Su'nun seni sevmeye başlayacağını? Nereden bilebilirdim seni üzmemek için ikinize de bir şey söylemeden gelip benim omzumda ağlayacağını?
Peki ben ne yapabilirdim Jimin? En yakın arkadaşlarım arasında kalmıştım.
Doğru cevap, seni seçtim. Sen mutlu ol diye, Hye Su'ya sürekli olumsuz cevaplar verdim. Vazgeçirmeye çalıştım. Mecburdum, ikinizi de perişan göremezdim. Gerçi o sana söylememekte kararlıydı. Ama sen de sevdiğin kızla birlikte olmaya kararlıydın.
Ne kadar komik değil mi, küçük atışmalar. Aslında önemli bile olmayan küçük sorunlar.
Keşke yine olsan, yine sadece bunları dert etmek zorunda kalsam Jimin.
Ama yapamam.
Çünkü sen gittin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you've gone || pjm {✓}
General FictionBenim tek isteğim en yakın arkadaşımı kaybetmemekti Park Jimin. Ama sen gittin. ••••••••• tarihini unuttuğum bir ay ve günde, 2018'de yazıldı.