Lise bitmişti. Herkes farklı üniversitelere gidiyordu.
Hayalimizi hatırladın mı Jimin? Güya aynı üniversiteye gidecektik. Ayrılmayacaktık?
Yalan.
Dağıldık işte. Yüz yüze görüşmeyi bırak, mesajlarıma bile soğuk cevap vermeye başladın.
Bana verdiğin ters cevaplardan rahatsız olduğumu söylediğim içindi dimi? Peki ya benim rahatsız olma hakkım yok muydu? Hye Su gibi, her şeyi içime atıp tüm kötü özelliklerini görmezden mi gelseydim?
Yapamazdım ki. Çünkü senin aşığın değil, arkadaşındım Park Jimin. Seni uyarabilecek tek kişiydim. Ama sen, ilgiyi sevdin. Kötü özelliklerini de. Bu yüzdendi galiba Hye Su'yu daha fazla sevmen.
Üniversite geldi, 4 yıllık sevgilinden ayrıldın Jimin. Çok acı çektin, gariptir ki bunları anlattın bana. Uzun sürmedi ama, bir ay sonra düzeldim dedin.
Fakat ben unuttuğuna ve iyi olduğuna inanmadım o zamanlar. Güya seni teselli etmeye çalıştım.
Ama ne oldu? Yine tersledin beni. "İyiyim diyorum sana, bi gelmesene üstüme!"
4 yılı çöpe mi attın yani Jimin? Öylece?
Gerçi, ben de 8 yılı çöpe attım ama
Artık sorun değil dimi?
Çünkü sen gittin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you've gone || pjm {✓}
Ficción GeneralBenim tek isteğim en yakın arkadaşımı kaybetmemekti Park Jimin. Ama sen gittin. ••••••••• tarihini unuttuğum bir ay ve günde, 2018'de yazıldı.