New Jersey, ABD, 2.5 yıl önce.
Richard Foster'in tam bir buçuk yıl sonra komadan çıkışının beşinci günüydü ancak ne yazık ki hastane günleri henüz sona ermemişti. Tabi Richard geçen bir buçuk yılı tamamen bilinçsizce geçirdiğinden dolayı sadece beş gündür yatıyormuş gibi hissediyordu. Ancak geçen uzun süre boyunca vücudu güçsüz düşmüş, kasları zayıflamış, vücudu hareket etmeyi unutmuş gibiydi. Doktorlara göre eskisi gibi hareket kabiliyetini kazanıp yürüyebilmeden önce yoğun bir fizik tedavi süreci geçirecekti ve bir süre daha hastanede kalması gerekiyordu.
Hayat çoğu zaman sıkıcı, monoton ve bilindik olmasına rağmen bazen de hiç beklenmedik şeylere gebe olabiliyordu. Sadece dizi ya da filmlerde gördüğünüz, başınıza hiç gelmeyecekmiş sandığınız bir şeyi bir anda yaşayabilirdiniz. Richard'a olan da tam olarak böyle bir şeydi. O gece arkadaş grubuyla bir mekanda eğlenmişlerdi eve dönüş yolunda kullandığı araca bir tır çarpması sonucu hastanelik olmuşlardı. Üç kişiydiler arabada; Richard, sevgilisi Carmen ve yabancı arkadaşları Cihan.
Carmen birkaç gün içinde iç kanama tehlikesini atlatmış, kazadan bir kol kırığı ve eziklerle kurtulmuştu ancak Richard ve Cihan o kadar şanslı değillerdi. Tam bir buçuk yıl tepkisiz halde uyumuşlardı.
Richard kazadan uyanıp neler olduğunu sorduğunda annesinin anlattığı bunlardı. Kulağa bir film senaryosu gibi geliyordu. Özellikle de Cihan'ın fişi çekildiği gün aynı dakikada Richard'ın vücudunun tepki vermiş olması...
Cihan... Onunla üniversitenin ilk günü tanışmıştı Richard. İyi bir çocuktu ve iyi de anlaşmışlardı. Kısa süre sonra diğer ortak arkadaşları Dave ile birlikte üçü ev tutmuş, birlikte yaşamaya başlamışlardı. Richard ilk zamanlar yabancı biriyle aynı evde yaşama konusunda düşünceli olsa da hiçbir sorun yaşamamışlardı.
Kazanın yaşandığı gece Richard'ın Philadelphia'dan birkaç günlüğüne ziyarete gelen sevgilisi Carmen, Cihan ve Dave birlikte bir gece kulübünde eğlenmişlerdi. Gecenin sonunda Dave yeni tanıştığı bir kızla yanlarından ayrılırken üçü birlikte eve dönmeye karar vermişlerdi.
Richard o gece alkollüydü ancak kazaya sebep olan onun yaptığı bir hata değildi. Tali yoldan anayola çıkan bir tır şöförü kırmızı ışıkta duramayıp son hızla araçlarına çarpmış, araç sürüklenirken Richard hakimiyetini kaybetmiş ve takla atarak şarampole yuvarlanmışlardı. Tır sürücüsü şu anda tutukluydu.
Bu anlatılanları defalarca dinlemişti Richard uyandığından beri. İlk önce gözyaşları içinde anlatan annesi, sonra ziyaretine gelen dostları, arkadaşları... Richard'a hepsi bir masal gibi geliyordu. Kaza anı, o çarpışma sesi, aracın aldığı darbeden dolayı savrulmaları ve ilk can acısını öyle net hatırlıyordu ki aradan onca zaman geçmiş olması inanılmaz geliyordu. Oysa zaman akmış, hayat devam etmiş, dünya da yeni şeyler olmuştu. Amerika'nın yeni bir başkanı vardı artık ve Richard'ın yattığı yerden gün boyu izlediği TV haberlerine göre dünya gündemi eskisine göre bir hayli hareketlenmişti.
Günler boyu bir sürü test yapıldı Richard'a. Emarlar, röntgenler, ekokardiyografiler ve daha bir sürüsü. Kimisi belli aralıklarla tekrarlanmıştı ve Richard sayısını unutmuştu artık. Tüm bu kontrollerin sonucunda doktorlar onun durumunda olabilecek herhangi birine göre çok daha iyi olduğunu söylediler. O kadar uzun süre komada kaldıktan sonra kalıcı bir beyin hasarı oluşmamıştı ve bu gerçekten mucize gibi bir şeydi. Uygun bir beslenme programı ve fizik tedaviyle eski sağlığına kavuşacaktı. Yani iyiydi. Tabi onlara göre... Richard aslında iyi falan değil, çıldırmanın eşiğindeydi ancak bunu sadece kendisi biliyordu
Günümüz, Istanbul
Sena çığlık atarak bana sarılırken istemsizce çığlğına eşlik ettim. Neden her seferinde bunu yapıyorduk bilmiyorum ama uzun zaman sonraki her görüşmemiz bu şekilde oluyordu. Onu özlemiştim ve arkadaşlığına çok ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBETTİĞİM ADAM
General FictionBir aşk nasıl harcanır? Bir ömür nasıl heba olur? Geçmişe gömülen bir aşk, yıllar öncesinden gelen bir tutku ve değişen hayatlar. Yarım kalan her aşk gün mutlaka intikamını alır.