İnsanlar tüm hayatları boyunca bilincin temel içgüdüsü olan merakları sayesinde kimi zaman bir hastalığa çare oldular kimi zaman ise birçok hayatı sonlandırmayı başardılar. Bir çok deney özünde aslında insanlığa faydalı olmak amacıyla yola çıksa da artık tek amaç o değildi. Bilinmezliğin cezbediciliği onları kendine çekerken bir yandan da belki tek olabilmek, lider olabilmekti. Bu yüzden binanın ikinci kısmında yer alan laboratuvar bölümünde çalışan doktorların yaptıkları testler onlar için fayda sağlamaktan ziyade bu işten sağlayabilecekleri karı ön plana çıkarabilmekti. Masalarda tüm saflığıyla dışı sarı renkli içi kırmızı olan misistis oderem mortis ( ölüm kokusu ) çiçekleri üzerlerinde yapılan deneyleri tüm sessizlikleriyle kabul ediyorlardı.
Maske takarak çiçeğin baş döndürücü kokusundan korunmaya çalışan doktorlar deneylerine devam ederken, Doktor İbrahim, Bitki bilimci Beril'in kendisine seslenmesiyle yanına gitti.
' İbrahim şuna baksana '
İbrahim Beril'in gösterdiği bilgisayar ekranına baktı. Gözlüklerini düzeltirken gördüklerinin doğruluğunu zihnine inandırmaya çalışıyordu.
' Atropin düzeyine bir baksana'
' Vay canına ! Ne kadar yüksek . '
'Resmen doğal uyuşturucu'
' Sentetik halini düşünemiyorum. Pekala üretim aşamasına geçip ne olacağına bakalım.'
Zaman her şeyin ilacıdır! Ya da zaman bir ilacı üretmek için her şey olabilir. Saatler süren deneyler, dakikalarca süren hesaplamalarla bulunan oranlar, saniyelerle yarışan bir üretim için zaman ihtiyaçları olan tek şeydi. Saliselere meydan okuyan adımların hızlanıp Doktor Ademin odasına ulaşması çok sürmedi. El alışkanlığıyla gözlüğünü düzeltip aceleyle kapıyı tıklattı. Cevap gelmesini beklemeden çoktan kendisini odaya atmıştı.
.
' Efendim. Tamamladık. İlk üretim başaralı. ' Bir öğrencinin öğretmenin gözüne girmek için verdiği ev ödevini ilk önce göstermeye çalışan bir öğrencinin heyecanı gizliydi ses tellerinde.
Öyle ki Doktor Ademi masasından kaldırmayı başardı.
' Güzel '
Doktor Adem, genç meslektaşı her ne kadar heyecanlı olsa da ondaki tedirginliği fark etmişti.
' Ne oldu İbrahim? '
İbrahim biraz karasız bir ses tonuyla konuştu.
'Efendim. Biliyorsunuz. Etki oranı diğerlerine göre tahmini iki katı.'
Doktor Adem, devamında gelecekleri biliyor gibi konuşmasına devam etmesine izin vermedi.
'Çıkabilirsin İbrahim. Gerisini ben hallederim.' Sesi itiraz kabul etmeyen cinstendi.
'Peki efendim.' Diyerek odadan çıktı İbrahim.
Doktor Adem koltuğuna geri oturup sırtını yasladı ve bilgisayarından görüntülü arama yaptı.
Ekranda Polat beyin gözükmesiyle müjdeli haberi vermekte gecikmedi.
'Polat Bey, Doktorlarımız B24 Projesini başarıyla tamamlandı. İstediğiniz gibi çiçeğin özünden üretime geçebildik.'
'Başaracağınızı biliyordum zaten. Etki oranları nedir?' Onaylayan tavrının ardından sorun istemeyen üslubu istediği cevapların peşindeydi.
'Diğer türlerine göre etki oranı neredeyse 2 katı.'
Aldığı cevapla memnunca gülümseyin Polay bey, diğer soru için konuşmasını sürdürdü. 'Peki test edebildiniz mi ? '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B24
Science FictionKaradeniz kıyılarında keşfedilen yeni bir tür çiçek ; misistis oderem mortis ( ölüm kokusu ) ilaç ( ! ) testi için seçilen 100 denek hayata geçirilmeyi bekleyen bir proje B24 Kapak tasarımı @Esranurner7'e aittir.