Oda da bir koltukta oturmuş, diğer denekler ile birlikte kan örnekleri için sıranın kendisine gelmesini bekliyordu Erdem. Gömleğinin üstten bir düğmesini açtı, burası biraz onu boğmuştu. Belki de tişört giymeliydi. Zaten çok fazla gömlek giyen biri değildi ama bugün biraz özenmek istemişti. Kardeşi için, kız kardeşi için. Kendi kendine güldü. Hay Allah... Bunca zaman sonra abi oluvermişti. Hem de bir kız kardeşin abisi... Ona oyuncak ayı alacak yaşı geçmişti belki ama gene de ilk buluşma için ona bir anı bırak istemişti. Bu yüzden ona çok da pahalı olmasa da küçük bir hediye aldı. Cebindeki küçük paketi pantolonunun üstünden varlığını hissetmek ister gibi kavradı. Oradaydı... Adının okunmasıyla ayağa kalkıp sedyeye oturdu. Doktorun kendisinden kan almasını izledi. Gözü duvardaki saate kaydı.
19:20
Az kalmıştı. Tüm gün ne çabuk akıvermişti öyle. Kan alındıktan sonrası biraz zor geçmişti Erdem için. Yüksek sesle müzik dinlemeyi sevmeyen biri olarak dakikalarca beyninin içinde tam anlamıyla horon tepen müziğin ritmi yüzünden, beyninin parçalara ayrılması an meselesiymiş gibiydi. Neyse ki bu eziyete daha fazla maruz kalmadan, hastane bölümüne inmiş ve 10 ar kişilik sedyelerin olduğu odalara alınmışlardı. Hepsi sedyelere yatmış doktorların kendisine kabloları takmasını bekliyorlardı. Göğüslerine ve başlarına kablolar takıldıktan sonra, rahat bir nefes alabilmişti Erdem. Yani biraz terliyordu ama o da normal sayılırdı.
'Heyecanlı gözüküyorsun.'
Erdem yanındaki sedyeden kendisine telkinde bulunan kendi yaşlarındaki genç adama baktı. Çipil çipil maviş gözlerinin tek odağı Erdemmiş gibi gözlerini dikmişti. Erdem anlamsızca yüzüne baktı. Genç adam da teklifçe devam etti konuşmasına.
'Korkma bu tür ilaç testlerine çok girdim. Adamlar tüm masrafları karşılıyor şehir dışından gelenlerin kini bile.' Bu durumdan oldukça memnunmuş gibiydi. Çok önemli bir şey unutmuş gibi devam etti. 'Ahhh... Kendimi tanıtmadım. Doğru ya... Ben metin.'
Erdemin ters bir bakış atıp başıyla sadece selam vermesi ya da uzattığı elin hava da kalması pekte problem arz etmiyormuş gibi doğal bir hamleyle elini saçına götürüp düzeltti. Belli ki insanların elini sıkmıyor olması alışık olduğu bir durumdu.
' Ne kadar da dost canlısısın böyle.' Şakacı tavrı ortamın gerginliğini almaya çalışır gibiydi.
' Sadece biraz gerginim.' En azından kendisine cevap vermesi üzerine cesaretlenen genç adam anlayışlı bir üslupla devam etti. ' ilk mi ?'
' Evet... Hayır... Yani, evet ilk kez bir teste giriyorum ama... aaa... Hayır... Gerginliğimin sebebi test değil. Bugün bir buluşmam var.' Kendisinden beklenmeyecek şekilde kurduğu bu uzun ve kararsız cümle, karşı taraftan yanlış anlaşılmaya çok müsaitti. Ki öyle de oldu.
' Aaaa aşk işleri yani ?' muzip bakışlarla tüm yüzüne yayılan muzip gülümsemesi yüzüne yayılarak tespitini dile getirdi metin. Keyfi yerine gelmiş gibiydi.
' Hayır... Hayır aşk değil.' Kesin itirazı karşı tarafında ciddileşmesine neden olmuştu. Beklenti dolu gözlerin kendisine olduğunu anlayınca devam etti. ' O benim kardeşim... Kız kardeşim'
Metin anlamsızca baktı. Daha önce kardeşiyle buluşacağı için bu kadar gergin olan birini görmediği açıktı. Erdem de bu anlamsız bakışları yakalamış olacak ki açıklamada bulundu.
' Üvey kardeşim. Biraz karışık bir durum. Bu bizim ilk buluşmamız olacak.' Maviş gözlerin berraklaşmasıyla açıklamasının yeterli olduğunu anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B24
Science FictionKaradeniz kıyılarında keşfedilen yeni bir tür çiçek ; misistis oderem mortis ( ölüm kokusu ) ilaç ( ! ) testi için seçilen 100 denek hayata geçirilmeyi bekleyen bir proje B24 Kapak tasarımı @Esranurner7'e aittir.