Doktor Adem masasına oturdu. Daha önce de birçok insanın ölümüne şahit olmuştu. Fakat hiç böyle toplu bir şekilde her anına şahit olmamıştı. Kendini şey yapmış gibi hissediyordu... şey yapmış gibi... Soykırım... Düşüncelerine son vererek bilgisayarda görüntülü arama başlattı. Ekran da Polat beyin çıkmasıyla daha konuşmaya başlamadan, patronu lafa girmişti bile.
'Evet. Test nasıl geçti.'
Doktor adem sıkıntıyla gözlüğünü çıkarttı. ' Başarısız... Öldü... Öldüler... Hepsi. Dayanamadılar. Size söylemiştim. Etki oranı çok fazla demiştim.'
Polat Bey'in cevabı ise pekte şaşırtmamıştı aslında Doktor Ademi. 'Bu kısımda üzülmem mi gerekiyor?' Ama yine de bilinen bir gerçeği dile getirdi. 'Az önce bir katliam oldu.'
'Kimin umurunda. Onları arayıp soracak kimseleri yok. Tıpkı diğerleri gibi... Sanki ilk kez karşında birini ölmüş gibi davranma '
Doğru söylüyordu. Neyin kendisini bu kadar etkilediğini bilmiyordu. Aslında biliyordu. O kadar insanın, yüzlerindeki ifadeler, ölürken ki halleri etkilemişti Doktor Ademi. Gene düşüncelere dalıyordu. En iyisi sadede gelmekti. 'Projeyi iptal ettirdim.'
Polat Bey dalga geçer bir gülüşle cevap verdi. 'Cesetlerden kurtulun ve Doktor Adem... Proje devam edecek.'
Anlık bir tepkiyle ses tonunu yükseltti Doktor Adem ' Siz aklınızı mı kaçırdınız? '
Doktor Ademin ki kadar yüksek tondan konuşmasa da sakinliği daha ürkütücü olacak şekilde karşılık verdi patronu. 'size beni sorgulamanız için ödeme yapmıyorum Doktor Adem. Dediğimi yapın proje devam edecek.'
Ama yine de son bir kez daha denedi şansını yaşlı doktor. ' Polat Bey. Bu diğer uyuşturucular gibi değil. Resmen bir ölüm makinesi'
Polat Bey ise hoşnut bir şekilde güldü. ' bu yüzden devam edeceksiniz ya. Bu denli bir uyuşturucunun piyasa değerini tahmin edebiliyor musun? '
' Polat bey!-'
Polat Bey sabırsızca devam etti.' üretime devam edilecek. Sabah ilk kargoyu almaları için adamları gönderirim.'
' Peki cesetler ?'
' Sabaha karşı bir araç gönderirim. Dikkat çekmeyin. Evrakları da ayarların ilgili kişilere ben ulaştırırım. Bu gece bir ilaç deneyi oldu ve test aşamasında denekler öldü. Bu kadar. Anlıyorsunuz değil mi Doktor Adem? '
' Evet '
Ve görüşme sonlandı. Bu kadardı işte her şey kazaydı. Cinayet yoktu. Delil yoktu. Araştıracak kimse yoktu. Hiçbir ölüm bu kadar kimsesiz olmamıştı. Cesetler tek tek toplanarak en kattaki depo bölümüne götürüldü ve oraya yığıldı. Onlarca insanın bakışlarındaki o boşluk... çoğu doktor bakmaya dayanamıyordu. Doktor Adem deponun önünde durmuş diğer doktorlara direktiflerini sıralıyordu.
' Yarın sabah cesetleri almak için bir araç gönderecekler. O zaman kadar güvenliği arttırın. Projeye devam edeceğiz. İlk kargo için çalışmalara başlayacağız. Bu gece burada olanlar burada kalacak.'
' Peki efendim.' Başka ne diyebilirlerdi ki!
Doktor Adem deponun kapısını kapattı ve herkes oradan ayrıldı. Şimdi daha önemli işleri vardı. Yetişmesi gereken bir kargo vardı. Laboratuvarda tüm doktorlar maskelerini takmış çalışıyorlardı. Masanın üzerinde ise isminin hakkını sonuna kadar vermişnarin çiçek tüm masumluğuyla öylece duruyordu.
Doktor İbrahim ölenlerden alınan kanları kontrol ediyor, testten önce alınan kanlar ile karşılaştırıyordu. Gördüğü şeyler ile birlikte büyük bir şaşkınlıkla hemen asansöre bindi ve yukarı doğru çıktı. İbrahim, davetsizce Doktor ademin odasına girdi. ' Efendim. Bunu görmelisiniz.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B24
Science FictionKaradeniz kıyılarında keşfedilen yeni bir tür çiçek ; misistis oderem mortis ( ölüm kokusu ) ilaç ( ! ) testi için seçilen 100 denek hayata geçirilmeyi bekleyen bir proje B24 Kapak tasarımı @Esranurner7'e aittir.