Nightmare

-9- 'Revenge'

Multimedia Brookyln. İyi okumalar! 

✖✖✖✖✖

Güneşliğin çekilme sesinin ardından, alışmışlıkla gözüme vuracak göz kamaştırıcı güneş ışığı bekledim. Daha sonra kafamı yastığa gömdüğümü hatırladım.

"Brooklyn, hadi kalk bakalım."

Jolene'in sesini duyduğumda kafamı yastığa daha çok gömdüm.

"Bugün okula gitmek istemiyorum." diye mırıldandım kafamı yastıktan kaldırdığım birkaç saniye içerisinde. Ardından kafamı tekrardan yastıkla buluşturmak yerine yorganın içine girdim.

"Bugün Cuma ama."

Dediğinden bir şey çıkarmam gerektiği ses tonundan belliydi ama kafamın içerisinde tepinen filler sağolsun, hiçbir şey anlamıyordum.

"Yani?" diye sordum.

"Yani," dedi yatağa gelip yorganı kaldırıp, sırıtan yüzünü görmemi sağlayarak. "Bugün Darian'la ortak dersiniz var."

Gözlerimi devirdim. "Şeytan görsün onun yüzünü." dİye mırıldandım.

"Noldu? Yine bir şey mi yaptı yoksa?" diye sordu.

"Her zamanki şeyler." dedim gözlerimi devirerek. "Bugün okula gitmek istemiyorum, pek iyi hissetmiyorum."

Gerçekten kötü hissetmediğim sürece okulu asmazdım, o da bunu bildiğinden dolayı uzatmadan, biraz kendime iyi bakmam hakkında öğüt vererek odadan çıktı. Ben de yorganı geri üzerime çektim ve gözlerimi kapatarak bir önceki geceyi düşünmemeye çalıştım.

 Zaten açılan kapı, düşüncelerimden sıyırmıştı beni. Ah, cidden rahat bırakmayacaklardı.

"Brookyln?" Heaven'ın endişeli sesini duymamın ardından, kendisini de yatağımın sağ tarafında hissettim. "İyi misin tatlım?"

Kafama geçirdiğim yorganı aşağı çekti ve yüzümü görünce endişeli yüzü daha beter bir hal aldı.

"Ne oldu sana? Gözlerin şişmiş ve altlarında mor halkalar var, yüzün solmuş hayalet görmüş gibi."

'Sevgili kardeşin az kalsın bana tecavüz ediyordu, ondan dolayı gece gece saatlerce ağladım.' diyemeyeceğim için, "Başım ağrıyor biraz." dedim. Gerçekten ağrıyordu. Sağolsun filler.

"Peki," dedi yataktan kalkarken. "Benim gitmem gerek. Yataktan çıkma, biraz uyu. Ağrı kesici almayı unutma. Pencere de sakın açık kalmasın sen uyurken." Parmağını tehditkar bir şekilde bana doğrulttu. "Pencere konusunda ciddiyim Brooklyn. Senin huyunu bilirim, yatarken yanıyorum bahanesiyle açarsın. Kesin üşütmüşsündür zaten." dedi kaşlarını çatarak.

"Peki anne," dedim gözlerimi devirerek.

Heaven kendi kendine söylenerek odadan çıktı. En azından kapıyı kapatmayı unutmamıştı. Yorganı bu sefer boğazıma kadar çektim ve biraz gözlerimi kapatıp, zihnimi boşaltarak öylece durdum. Bir süre sonra böyle boş boş yatmaktan sıkılmıştım. Çabuk sıkılan bir yapım vardı zaten.

Yatakta doğrulup elime sonu gelen kitabımı aldım. Kısa süre sonra bitmişti. Mükemmel kitabı hüzünle yanımdaki komidine bırakırken kapı açıldı. Jolene elindeki kahvaltı tepsisini kucağıma bıraktı ve yanaklarımdan öpüp iyi geceler dileyerek odadan çıktı. Kısa sürede kahvaltımı bitirip tepsiyi komidinin üzerine bıraktım ve yatağa uzandım. Gece ağlamaktan uzun bir süre uyuyamamıştım ve şimdi çok uykulu ve yorgun hissediyordum. Yorganı omzuma kadar çekerken yan döndüm ve gözlerimi kapattım.