Kalbim Sende

Bölüm 26

MULTİMEDİA : Kıvanç Ekici ve odası(benim hayalimdeki oda buydu:D)

Adımlarımı hızlandırdım. Hayır hayır düşündüğüm şey imkansız...Öyle şeyler filmlerde olur. Hızlandım.

Adam-1 :Heyyy!!! Güzellik!!! Beklesene!!!

Arkama bakmadan ilerledim. Adamların koşuş sesini duydum. Ve anında arkaya çevrildim.

Adam: Nereye gidiyorsun bakalım??

Lara: Ahhh!! Bırak beni!!!

Adam-2: Yavaş,kardeşim. Bu değerli mal!!

Ellerinde kıvranıyordum.

Lara: YARDIMMMMMM EDDİİİNNN!!!

Avazım çıktığı kadar bağırdım. Adam eliyle ağzımı kapattı ve beni duvara çarptı. Diğer adam ellerini boynumda gezdirip saçlarımı kokluyordu.

Lara: Yalvarırım bırakın...

İstemsizce göz yaşlarım aktı.

Adam: Bu sadece başlangıç,bebeğim!!!

O an bacağıma güç verip adamın kasıklarına dizimi geçirdim.

Adam-2: Ahhhh!!! Seni sürtük...

Bir adam beni tutup diğeri ise vücudumu elliyordu. Üzerimdeki kısa elbisede işleri pek fazla kolaylaştırmıyordu.

Lara: Hayır....hayır...bırak beni...hayvan.

Attığı tokatla kendimi yerde buldum. Burnum kanıyordu. Ağzıma metalik bir tat geldi.

Lara: Ahhh!

Dirseğimden beni tekrar ayağa kaldırdılar...

"Heyyyy!"

Adam arkasına döndüğümde atılan yumruğun etkisiyle duvara gömüldü.

Adam: Sende kimsin be??!

Adam Suliete yumruk etti. Bu sulyetin o kadar parlak bir sarı saçı vardı ki...

Kıvanç...

Kıvanç anında ayağa kalktı. Adam tekrar yumruk atarken Kıvanç tekmeyi adamın karnına geçirdi. Diğer adamsa hala burnunu tutuyordu. Nasıl bir öküz gücüyle vurduysa artık.

Burnunu tutan adam beni duvara dayayıp boynumu öpmeye başladı. Çığlık attım. Kıvanç çığlığımla bir yumruk yedi. Dikkatini dağıttığım için kendimi suçlu hissettim. Kıvanç ayağa kalkıp tam adama vurucakken;

Kıvançla dövüşen adam: Hadi,hadi gidelim.

Üzerimdeki adamı çekerek koşmaya başladılar. Duvardan kayarak yere düştüm. Burnum ve kaşım kanıyordu.

Kıvanç: Heyyy! Lara bana bak!!! (Çenenemi tutarak kaldırıyordu) Kahretsin!! Lara!!

Tek hamlede beni havaya kaldırdı. Daha boynuna elimi saramadan gözlerim kapandı.

KIVANÇ'IN AĞZINDAN...

Lanet olsun!!! Hızlıca eve ilerledim. Kapıyı temizlikçi Derya açtı.

Derya: Kıvanç Bey?? Siz iyimisiniz??

Derya'yı es geçerek Lara'yı büyük deri koltuğa yatırdım. Ve kolumdaki çantayı yere attım.

Kıvanç: Islak..ıslak bişey gerekiyor. Git hemen bez felan getir.

Burnundan akan kan ağzında geliyordu. Derya'nın getirdiği bezle olabildiğince nazik bir şekilde kanı temizledim.

Derya: Kıvanç Bey dudağınız...