Doğru zamanı beklemek o kadar zor ki...Çünkü yanında nefret ettiğin birini görünce direk gözlerini bıçakla oyasın geliyor.Şu anda Alfred ile konuşuyor.Konuşulanları iyi dinlemeliyim.Alfred bu muhabbetten zevk almışa benziyordu.Şuanda cebimdeki bıçağımı uygun bir zamanda birine saplayacağım anı sabırsızlıkla bekliyordum.Farkında olmadan sırıttım.Charlee bana şaşkın şaşkın bakarak "Komik olan ne?" diye sordu."İzlediğim bir filmin komik bir sahnesi aklıma geldi." dedim.Ben yokmuşum gibi davranmaları epey bir sinirlerimi hoplatmıştı.Bu sinir Charlee'yi öldürme isteğimi 10 katına çıkatmıştı.Eninde sonunda elime düşecekti.Charlee bana baktı ve sırıttı.Sinir olduğumu görüyordu.Onu mutlu eden şeylerden birinin benim sinirli bakışlarım olduğunu farketmem uzun sürmedi."Sinirini bozan birşey mi var Natalia?" diye sordu yüzündeki sinir bozucu bir şekilde sırıttı.Yüzümde soğuk bir ifadeyle "Hayır,ben her zaman böyleyim." diye cevap verdim."Öyle görünüyor ama." dedi.Alfred "O her zaman öyledir.Eğer onun aşırı üzerine gidersen kendini bir ağaca bağısaklarınla asılmış bir şekilde bulabilirsin." dedi.Aslında gözlerini oymayı düşünyordum.Yarım saatir muhabbet ediyorlar.Benim varlığımı bile farketmiyorlar.Canım sıkıldı çaktırmadan eve gittim.Bir yarım saat sonra Alfred aradı.Endişeli bir şekilde "Neredesin?" diye sordu "Evdeyim" cevap verdim."Neden haber vermeden gittin?" diye sorunca "Canım istemedi" diye cevap verdim ve "Bir daha haber vermeden kaybolma"dedi.Telefonu kapattım.İvan'ın yanına gittim.Kitap okuyordu.Ona dönüp "Bende okuyabilir miyim?" diye sordum."Evet "diye cevap verdi.Yanına oturup onunla okumaya başladım.Canım sıkılıyordu.Birden ağabeyiime döndüm "Evlenelim! " dedim."H-hayır" diye cevap verdi.Tekrar sorup aynı cevabını aldım.Hayır cevabı beni deli ediyordu."Ağabey!" dedim.Her zaman verdiği cevabı verdi.Şuanda aklım Alfred ve Charlee'deydi.