"Yaşıyor musun?" diye sormuştu bana alayla.
Ben ise ne yazık ki "maalesef." diyebildim sadece, bu haksızlık değil miydi? Yaşamayı onca hak eden insan varken benim yaşamam?
.............................MELİSA KARCI
3. Kapağım, kapakçı; zeyklkn
"Ee, anlat bakalım." dedi annem kollarını önünde birleştirerek.
"N-neyi anlatayım anneciğim?" masum rolünü oynarsam belki inanırlardı, inanmazlar mıydı ki?
"Bilmiyormuş gibi yapma bize!" diye kızınca babam, anlamıştım kaçış yok.
"Seni camdan izledik." dedi cümlenin devamını getirerek. Derin bir nefes aldı ve bana sarıldı.
"Ya bir şey olsaydı benim küçük kızıma, ne yapardım ben sonra!" deyip daha sıkı sarıldı.
Babama kollarımı sarıp naif bir ses tonuyla konuştum,
"Biliyorsun baba, 2 yıl yalandan dövüş eğitimi almadım ben. Hem, arkadaşımın başı beladaydı. N'apsaydım? Oturup izlese miydim? Dövseler miydi onu?"
Doğru, babam sırf başıma bir şey gelmesinden korktuğu için beni dövüş kurslarına yazdırmıştı.
Huzur ile derin bir nefes aldım, "özür dilerim.. baba." babamdan ayrıldım ve alt dudağımı dişleyerek anneme baktım.
"Bu sefer hangi cezayı alacağım anne?" annem gözlerini devirdi ve yanıma yaklaştı.
"Öyle bir konuşuyorsun ki sanki her dakika sana ceza veriyorum, hem... bu arkadaşına yaptığın bir iyilikti sadece. Cezalı değilsin."
"Helal be sultanıma." dedim ve hızlıca sarıldım.
Ayrıldığımda konuştum,
"Anne, benim çok uykum geldi. Bırakında uyuyayım." annem kafasını olumlu anlamda salladı ve "git." dedi.
Odama tam vardığımda annemin sesi gelmişti. "Biz bu kızla ne yapacağız." duymamazlıkdan geldim ve odama girip yatağa yattım. En sevdiğim şeyi yaptım, kendi kendime "iyi geceler Dicle." diyerek uyudum.
***
"Hey, küçük hero!" tanıdık sesle arkama döndüm. Uluhan arkamdan bana doğru koşuyordu. Korku ile ona baktım, bana doğru geliyordu. Hemde gözlerimin içine doğru bakarak.
Ne yapacaktım, ne yapacaktım, ne yapacaktım...
Kenara doğru çekildim ve gelmesini bekledim. Geldiğinde nefes nefeseydi.
"Bir şey mi söyleyecektin?" diye sordum merakıma yenik düşerek.
Kafasını olumlu anlamda salladı ve biraz daha bekledi. Nefes alışverişlerini düzeltmeye çalışıyordu demek ki.
Duvara yaslandım ve onun kendisine gelmesini bekledim. Nefes alışverişi düzene girdiğinde bana baktı, gülümsedi. Üstüme doğru gelince sağıma ve soluma bakmıştım. Arkamda ki duvar sağ olsun (!) geri adım atmamı engellemişti. Neden geliyordu ki üstüme!
"Demek sen dün gece benim için adam dövdün, öyle mi?" demesiyle Uluhan hariç her yere baktım.
"Dicle." diye tekrarladı.
"Hı? Benimle mi konuşuyordun?" saf ayaklarına yatmam her zaman ki gibi işe yaramayacağına adım kadar emindim.
Gülümsemesi dahada arttı. O yanaklarının içeri göçtüğü yerlere dokunmamak için kendimi sıkarken konuştu,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senin Adına (ARA VERİLDİ)
Teen FictionBir aşk için her şeyi gözden çıkarmak/susmak ve kadını aşşağılayıcı içerik YOKTUR.! "Neden sana güveneyim?" deyince suratı düştü, "Eski en iyi arkadaşınım ben senin, kendine gel!" deyip arsızca sırıttı. Yarım ağız sırıtıp ona doğru adımladım, "kend...