"Yoongi sevgilisiyle gününü gün etsin, biz burada platonik takılmaya devam edelim."
Elimde ki beyaz çikolataya ve bitter çikılataya bakıp dudak büzdüm. İlk hangisini yesem diye düşünüyordum fakat karar verememiştim. Bu yüzden ikisini ağzıma tıktım ve gülümseyerek çiğnemeye başladım.
Masada ki muzlu sütü de içmeye başladığımda Taehyung kusar gibi sesler çıkarmıştı. Ağzım dolu olduğu için orta parmak göstermekle yetinmiştim.
"Midesiz orospu seni. "
Çikolotaları zorlukla yutup Taehyung'a döndüm. "Siktir oradan puşt. Çikolatalı sütle ayranı karıştırıp içen ben miydim?"
Taehyung sırıtarak omuz silkti. "Tadı güzeldi ama itiraf et. "
Burnumu kırıştırarak bakışlarımı ondan çektim ve çekmece de duran defteri elime aldım. O değilde bu defter birinin eline geçerse yanardım.
Düşünsenize 'Park Jimin'i 30 kuralla tavlama günlüğü ' diye bir defter elinize geçiyor ve bunu Jimin'e ulaştırıyorsunuz. Öyle bir şey olsa çatıdan Jimin'e ilanı aşk yapar ve aşağı atlardım heralde.
Defteri açıp sayfayı çevirdim sırada ki kurala bakıp kahkaha attım. Merakla beklediğim kural buydu işte!
Kural 6: onun evinde kal.
Aslında bu kuralı onun yatağında kal olarak da değiştirbiliriz. Ya da onun altında kal. Evet evet bu daha güzel bak.
"Bana bir yalan bulmamız lazım. Geceyi Jimin'in evinde geçiriyorum. "
Taehyung tek kaşını kaldırdı. "Ya seni istemezse? "
Dudaklarımı büzerek Taehyung'a baktım. Eğer gerçekten istemezse yıkılırdım heralde. O kadar zaman geçirdik canım, kabul ediversin bir zahmet. Hadi onu geçtim öpüşmemizin de mi hatrı yoktu?
Gerçi asıl bu öpüşme mevzusu yüzünden beni istemeyebilirdi. O anın tekrar gerçekleşmesini istemiyor olabilirdi. Sonuçta sevmiyor bile olsa karısını aldatmıştı.
İşte bunlar hep benim yakışıklılığım yüzünden. Canım kendim!
"Evini fareler bassın. " dedi Taehyung. Gözlerimi devirerek ona baktım.
"Dördüncü katta oturuyorum aptal. "
Taehyung yine düşünmeye başlarken ona eşlik ettim. Öyle bir yalan bulacaktım ki beni istemese bile reddedemeyecekti.
Odaya Seokjin girdiğinde Taehyung hızla ayaklarını masadan indirip toparlandı. Onun bu haline kıkırdarken Seokjin'e döndüm. Onaylamaz bakışlarla Taehyung'a bakıyordu fakat dudaklarında küçük bir tebessüm vardı.
"Hyung tam zamanında geldin" dedim heyecanla. Seokjin karşımızda ki koltuklara oturup bacak bacak üstüne attı ve merakla bize bakmaya başladı.
"Jungkook'un bu gece Jimin'in evinde kalması lazım. Ona yalan bulmaya çalışıyoruz. "
Seokjin anında gülerek ellerini çırpmıştı. "Yalan benim işim. Kendimden profesyonelini tanımam bu konuda. "
Üçümüz sessizleşip yalan düşünmeye başladık. Taehyung ve benden ümitli değildim de, Seokjin bizi kurtarabilirdi.
"Buldum! "
Hızla yerimden kalkıp Seokjin'in yanına oturdum. Taehyung da ortamıza oturduğunda gülmemek için yanağımın içini ısırdım. Seokjin'e yakın olmak için yapmayacağı şey yoktu cidden.
"Bakın şimdi anlatıyorum, dikkatli dinleyin."
∆∆∆∆∆
"JUNGKOOK DUR ARTIK! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ˡᶦᵃᵇᶦˡᶦᵗʸ ࿐ apply fic
Подростковая литература❝ they say , " you ' re a little much for me . you ' re a liability . " ❞ est. 090320