Kural 9 👉 Gay olduğunu itiraf ettir

4.8K 427 441
                                    

Jimin kahvesini içerek Seokjin'le muhabbet ederken, bende yanağımı avcuma yaslamış onu izliyordum.

Dün gece ki şehvetli sevişmemizin ardından beni eve bırakmış ve son kez beni öperek hızla ayrılmıştı. Benden sonra karısıyla aynı yatağa girmesi canımı yaksa da bunu olabildiğince görmezden gelmeye çalışıyordum.

Bu tür durumlara alışmalıydım çünkü her ne kadar kabul etmek istemesem de güçlü bir bağları vardı. Üstelik bebekleri vardı ki bu durum işleri daha da zorlaştırıyordu. Fakat bu durum beni yıldıramazdı.

Jeon Jungkook şuana hiç kaybetmemişti, bundan sonra da kaybetmezdi elbet.

Üstelik altına bu kadar çabuk girdiysem kalbine de bu kadar çabuk girebilirdim değil mi?

"Jimin seni fark etti aptal, bakmayı kes" dedi Taehyung. İrkilerek kendinime gelirken bakışlarımı Jimin'den kaçırdım ve boğazımı temizledim.

"Siktir buraya doğru geliyor."

Elim ayağım titrerken derin bir nefes alıp bakışlarımı ona çevirdim. Jimin gözlerimin içine bakıyorken hafifçe sırıttı ve konuşmaya başlamadan önce dudaklarını yaladı. Tanrım o dudaklarıyla beni emmesini istiyordum!

"Akşam Seokjin ile kendi aramızda kutlama düzenliyoruz. Size mekanı konum atarım. İtiraz yada bahane istemiyorum, hepinizi orada göreceğim. "

Jimin tek kaşını kaldırıp hepimize baktığında başımızı sallayarak onu onayladık. Jimin bakışlarını tekrar çevirdiğinde nefesimi tutarak ona baktım. Çenesinin ucuyla kapıyı gösterip ilerlemeye başladığında alt dudağımı ısırarak yerimden kalktım.

"Kolla götü koçum. " Taehyung kalçama hafifçe vurdu ve Yoongi ile beraber büyük bir kahkaha patlattı.

"Siktir oradan. Seokjin'in altına girme hayalleri ben miyim puşt? " dediğimde Taehyung kaşlarını çattı ve başını sağa sola salladı.

"Ben her zaman baskınım. Ama eğer üstte olmak isterse itiraz etmem, her türlü zevk alıyorum zaten. "

Gözlerimi devirerek kafeteryadan çıktım ve merdivenlerde beni bekleyen Jimin'e doğru adımladım. Beni gördüğü gibi gülümsemesi genişlemiş, beni de gülümsetmişti.

Beraber odasına girdiğimizde Jimin kapıyı kapatmış ve masasında duran hapı ve suyu eline alıp önüme gelmişti. Kaşlarım şaşkınlıkla kalkarken, Jimin alt dudağını ısırıp tedirginlikle bana baktı.

"Aslında sabah evine gelip verecektim ama bende geç uyandım. " derken tableti açıp içinden hap almış ve avucuma bırakmıştı. Ardından tekrar bana bakmış ve "Acıyor değil mi? " demişti.

Karşısında ilk defa utandığımı hissederken hapı suyla birlikte hızla içmiştim. Yanaklarım çoktan kızarmıştı ve bu Jimin'i güldürmüştü.

Tüm gece arsız gibi altında inlerken gram utanmayan ben, şimdi bundan utanıyordum.

"Seokjin'den izin aldım. İstersen bugün çalışmayabilirsin. Hatta eve bile gitsen olur ama akşam kutlamaya katılmak zorundasın. "

Gülümseyerek başımı salladım ve derin bir nefes aldım. Aramızda kısa bir sessizlik oluşurken gözlerimiz birbirinden ayrılmamıştı. Yanaklarım biraz daha kızardığında Jimin kıkırdayarak ellerini belime yerleştirdi ve bana sarıldı.

"Sabaha karşı beni uykumdan uyandırıp tekrar sevişmek isteyen Jeon Jungkook mu bu karşımda ki? "

Kollarımı boynuna dolarken birkaç mırıltı çıkardım. Jimin burnunu boynuma sürtüp kokumu solurken, benim tek yaptığım şey dokunuşlarını hissedebilmekti. Jimin'in karşısında elim ayağım birbirine karışıyor, dilim tutuluyordu.

ˡᶦᵃᵇᶦˡᶦᵗʸ ࿐ apply ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin