Kural 12 👉 Hislerini itiraf et

3.6K 397 409
                                    

Rachel sinirle bağırarak şirketi altına üstüne getirirken, Jimin onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Ben ise Jimin'in ne kadar seksi olduğunu düşünüyordum.

Acaba bir kez daha mı öpsem? Rachel'in iyice kudurmasını istiyordum.

"Siz beni ne duruma düşürdüğünüzün farkında mısınız? Herkesin önünde öpüşmek ne demek?! Kariyerim, hayatım, ismim mahvolacak sizin yüzünüzden."

Rachel saçlarını çekiştirmeye başladığında, Jimin derin bir nefes alıp ellerini sımsıkı tuttu ve geri çekti. Rachel'in ve Jimin'in ellerinin temas halinde oluşuyla kaşlarım çatıldı.

Tamam kıskançlık yapmak için uygun bir zaman değildi ama dayanamıyordum işte!

"Jimin aramızda aşk yada hoşlantı olmadı hiçbir zaman. Ben zaten beni sevmeni hiçbir zaman beklemedim. Ama birbirimize saygı göstereceğiz, biribirimizi utandıracak bir şey yapmayacağız diye söz vermiştik. Sen kendini bir şekilde kurtarırsın fakat ben ne olacağım? Kocası eşcinsel, kocası tarafından gözleri önünde boynuzlandı gibi hakaretler duymak istemiyorum. "

Rachel koltuğa oturup ağlamaya başladığında, Jimin ne yapacağını bilemez gibi ona bakmış ve ardından yanına oturup elini sırtına koymuştu.

"Böyle olsun istemezdim. Üzgünüm."

Rachel başını sağa sola sallayıp Jimin'e baktı. "Bana en başından beri Jungkook ile olmak istediğini söyleseydin size saygı duyardım. Aranıza da girmezdim fakat siz benim adımı lekelediniz. Ben nasıl bakacağım milletin yüzüne? Üstelik Bomi var. Bebeğimize ne olacak Jimin? "

Sinirle kaşlarımı çatıp Rachel'e baktım. Gerçekten oyunculuğu ayakta alkışlanacak türdendi. Tanrım Rachel'in homofobik olduğunu telefon konuşmalarından biliyordum. O kadının bizi destekleyeceği falan yoktu sadece Jimin'i kendine çekmeye çalışıyordu. Başarıyordu da.

"Telafi edeceğim Rachel. Sana söz veriyorum herkesin ağzını kapatacağım. Başını yere eğdirmeyeceğim. "

Rachel Jimin'e sarıldığında ve Jimin de ona karşılık verdiğinde gözlerimi sinirle yumup derin nefesler aldım. Hayır bir kadına el kaldıracak kadar düşmemiştim. Fakat Rachel gittiği gibi Jimin'i yolacaktım.

"Basına her şeyin anlık olduğunu söyle Jimin. Ve bir süre sürekli beraber dışarıda görünelim. Biribirimize aşık olduğumuzu düşündürürsek dedikodular ortadan kalkar. Lütfen sadece bir süreliğine gerçek bir çift gibi davranalım. "

Jimin çaresizce başını salladığında başımı sağa sola salladım. Sinirden ağlayıp saçlarımı yolacaktım şimdi. Rachel bildiğin oynuyordu ve salak çocuk ona kanıp beni deli ediyordu!

"Rachel eve git artık. Bizde Jungkook ile konuşalım ve şu konu kapansın artık."

Rachel gözyaşlarını silip ayağa kalktığında sinirle ona bakmayı sürdürdüm. Jimin ona ceketini giydirirken, Rachel bana bakmış ve bana küçümsercesine bakıp kısa bir anlığına sırıtmıştı.

Bu kadınla yılanlık konusunda fena kapışırdık biz.

"Kendine dikkat et. "

Rachel başını sallayıp odadan çıktığında, Jimin sonunda gözlerini bana çevirmişti. Normalde bana bakarken parlayan gözleri şimdi donuk ve öfkeliydi.

Merhaba birazdan Park Jimin'in Jeon Jungkook'un kalbini nasıl kırdığına şahit olacaksınız. İyi izlemeler, keyifli sövmeler.

"Ne yaptığının farkındasın değil mi? " dedi kaşlarını kaldırarak. Ben ise onun aksine başımla kapıyı gösterdim ve "Yalan söylüyor. " dedim. Jimin gözlerini yumup karşıma geçti ve sinirle bana bakmayı sürdürdü.

ˡᶦᵃᵇᶦˡᶦᵗʸ ࿐ apply ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin