ˡᶦᵃᵇᶦˡᶦᵗʸ ࿐ apply fic

Kural 10 👉 Onu deli et

ayda bir bölüm atmayı alışkanlık ettim ciddi ciddi, geciktirdiğim için üzgünüm. keyifli okumalaaar :*

******

Jimin Rachel ile birlikte karşılıklı dans ederlerken gözlerimi kırpmadan onları izliyordum.

Gelmem için oldukça ısrar ettiği kutlamayı yapmak için barda toplanmıştık. Jimin için oldukça kendime oldukça özenmiştim. Saçlarıma daha önce yapmadığım şekili vermiş, daha önce hiç giymediğim kıyafetlerimi giymiştim. Tamamen Jimin için hazırlanmıştım yani.

Ama onun bara karısıyla el ele gireceğini tahmin etmemiştim.

Ah birde Rachel yanıma gelmiş, benimle gülerek muhabbet kurmaya çalışmıştı. Gözlerimin önünde Jimin'in dudaklarına yapıştığı, Jimin'in de aynı şehvetle karşılık verdiği kısmı unutmamak lazımdı tabi.

Ondan nefret ediyordum.

Jimin bakışlarını kısa bir an bana çevirdiğinde sinirle ona bakmaya devam ettim. Rachel ile birlikte olmaktan memnun olmadığı belliydi ama benden de alttan almamı bekleyemezdi.

Haklısın o karın ve bu yüzden onunla takıl. Biz sonra da takılırız dememi falan mı bekliyordu?

Elimde ki bardağı hızla tezgaha koyup ayağa kalktım ve dans pistine doğru adımlamaya başladım. Gözlerim boşta birini ararken, göz ucuyla Jimin'in kaşlarının havalanmasını görmüştüm.

Bu gece Park Jimin'i sinirden kudurtmazsam bende Jungkook değildim.

Bakışlarımı tekrar Jimin'e çevirip sırıttım ve bana açlıkla bakan bedenin kollarının arasına girdim. Jimin'in kaşları anında çatılmıştı fakat umursamadım. Nasıl hissettiğimi bilmesini istiyordum.

Belki öyle daha az yakardı canımı.

"Selam bebeğim. " dedi karşımda ki beden. Bakışlarımı Jimin'den alıp ona çevirdim ve gülümseyerek kollarımı boynuna doladım. "Selam."

"Aslında şuan kollarımın arasında olman çok iyi oldu biliyor musun? Buraya sevgilimi kıskandırtmak için gelmiştim." dediğinde kıkırdadım. "Bende aynı sebepten kollarının arasındayım."

"Sehun ben. Ve şu arkanda ki sana sinirle bakan adam da sevgilim Jongin." dediğinde gülümsedim. "Jungkook" dedim bende sadece.

Bende evli ve çocuk sahibi olan adamı etkim altına aldım ve şu an onu kıskandırıyorum, diyemedim tabi ki.

Bakışlarımı Jimin'e çevirdiğimde onunla göz göze geldim. Rachel'in anlattığı şeyleri umursamadan sinirle buraya bakıyordu. Bu keyfimi daha da yerine getirirken, Sehun'a bir adım daha attım ve bedenlerimizin birleşmesini sağladım. Jimin kaşlarını ilk başta havaya kaldırmış ve ardından gülmüştü. Yapmaya çalıştığım şeyi anlamıştı.

Jimin gözlerimin içine bakarken Rachel'in belinde ki ellerini sıkılaştırdı ve onu hızla kendine çekti. Aralarında ki mesafe yok denecek kadar azken, dudakları birbirlerine sürtüyordu.

Bir çeşit oyun gibiydi. Birbirimize meydan okuyorduk.

"Seninle öpüşürsem Jongin yüzümü dağıtır mı? " dediğimde Sehun sırıttı.

"Güzel yüzün var, kendine yazık etme derim. "

Sinirle nefes alıp bakışlarımı etrafta gezdirdim. Jimin'i yenmem için bana daha sağlam birisi lazımdı ama Sehun'u da itemezdim.

"Bak onu delirtmem lazım tamam mı?" dedim sinirle. "Büyük ihtimal kollarının arasında ki kadınla sevişecek, bu yüzden bana yardımcı ol ve delirtelim şu adamı."