Kural 11 👉 Karısının önünde onu öp

3.8K 389 289
                                    

"Hoseok ve Yoongi'nin ilişkisi benim uyku saatimden daha düzenli. "

Taehyung'un iç çekerek söylediği şeyle Jimin'i izlemeyi bıraktım ve kıkırdadım. Açıkçası doğruydu. Yoongi ve Hoseok yaklaşık bir aydır sevgililerdi fakat aşkları kıskandıracak türdendi. Aralarında kavga da çıkmıyordu çünkü ikisi de alttan almayı biliyordu.

Şahsen ben Jimin ile sevgili olsam ve biz kavga etsek onu alttan falan almazdım. Haksız olduğum konuda bile ne yapar eder, kendimi haklı çıkartarak özür dilettirirdim ona.

Bana boşuna yılan demiyorlardı sonuçta canım.

"Seokjin ile tekrar sevişme şansım olsa keşke. " dedi Taehyung iç çekerek. Dedikleri kahkaha atmama neden olurken ona orta parmağımı gösterdim.

"Seokjin bir daha altına girer mi sence? O alır seni altına. "

Bu sefer gülen taraf Taehyung olurken başını sallamıştı. "Haklı olabilirsin. Zaten bir tek Seokjin'e uke oluyorum. Yoksa yatakta çığlık atarak bana daddy falan diyor. Seokjin benden de manyak. "

Başımı gülerek sağa sola salladım ve masamıza oturan Yoongi ve Hoseok'a bakıp tebessüm ettim. Yoongi ve Hoseok ailelerini tanıştırdıkları için bir süredir şirkete gelmiyorlardı. Ailelerinin yanlarına gitmişlerken tatil yapmak istemişlerdi.

Aslında erken balayı desek daha doğru olur sanırım. Yoongi nasıl yüklendiyse artık Hoseok topallıyordu yahu!

"Nasılsınız gençler? " dedi Yoongi. İmayla sırıtıp uzattığı kahveyi aldım ve başımı sağa sola salladım. "Senin kadar iyi olamasakta iyiyiz "

Yoongi yaptığım imayı anladığı gibi kaş göz işareti yaparken sinsice sırıttım ve Taehyung'a baktım. Onun da aynı şekilde sırıttığını görmek keyfimi daha da yerine getirmişti.

Dostluğun altın kuralı sevgilisinin önünde onu rezil etmektir.

"Ee Yoongi? " dedim gülmemeye çalışırken. "Balayınız- ay pardon aile tanıştırma işiniz nasıl geçti? "

Hoseok kızarmaya başlarken gözlerini bizden kaçırdı. Yoongi ise sinirle bana bakıp kaşlarını çatmıştı. Şu hayatta zevk aldığım ikinci şey Yoongi'yi deli etmekti.

Birincisini söylememe gerek yok sanırım?

"Hoseok sen neden topallıyordun? Bacağını falan mı vurdun bir yere? " dedi Taehyung oyunumu devam ettirerek. Gülmemek için yanağımın içini ısırırken, Hoseok'un git gide morarmasını ve Yoongi'nin sinirden kudurmasını zevkle izliyorduk.

"Oturabilir miyiz? "

Seokjin'in sesiyle bakışlarımı Yoongi'den alıp ayakta bekleyen Seokjin ve Jimin'e çevirdim. Yoongi kıkırdayarak bize bakmış ve mutlulukla başını sallamıştı.

"Tabi oturun lütfen. "

Seokjin Taehyung'un yanına, Jimin de benim yanıma oturduğunda bu sefer imayla sırıtan taraf Yoongi'ydi. Tanrım lütfen çok abartıp bizi fazla rezil etmesin.

"Ee Jungkook? Bana bahsettiğin kedicik fantezisini patroncuğunla uyguladın mı?"

Tanrım bunu yapacağını biliyordum!

Jimin kaşlarını kaldırarak bana bakarken zorlukla gülümseyip kahveden büyük bir yudum aldım. Bakışlarım masadakiler hariç her yerde geziniyordu. Tamam fantezisi meraklısı olabilirdim ama bunun Jimin ile aramızda olması gerekiyordu canım!

"Yoongi özel hayata saygı. " dedim dişlerimin arasından sinirle. Yoongi kahkaha atarak bana bakmıştı.

"Siktir oradan. Daha geçen gün demiyor muydun bu sefer Jimin'in gözlerini bağlayacağım diye. Hatta yatağa kelepçeleyeceğim falan diyordun. "

ˡᶦᵃᵇᶦˡᶦᵗʸ ࿐ apply ficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin