selam öncelikle beklettiğim için üzgünüm
bölüm başlığının farklı olmasının nedeni bölümün jimin'in ağzından olması. biraz olaylara jimin'in gözünden bakın, onun da hislerini anlayın istedim.
birde jimin'in herkesten sakladığı bir şey var. bunu bilmeniz gerektiğini düşündüğüm için jimin'in ağzından yazıyorum.
keyifli okumalaar
****
Televizyonda ki magazin haberlerini izlerken gerginlikle bacağımı sallıyordum.
Tüm magazin sayfaları bizim haberlerimizi yapıyordu. Şirkette ki önemli başarılarımla zaten gündem konusuydum fakat Rachel ile dışarıda görüntülenmemiz ortalığı ayağa kaldırmıştı.
Rachel ile normal çift değildik. Aramızda aşk yoktu, birlikte dışarıda dolaştığımızı yada birlikte yemek yemeye gittiğimizi hiç hatırlamıyordum. Bizi bir arada tutan şeyler çocuğumuz Bomi ve birbirimize olan saygımızdı zaten.
Rachel ile kamera karşısına da geçmemiştim. Sadece şirket yemeği olduğu zamanlar birlikte görünürdük. Normal bir çift olmadığımız için hakkımızda yüzlerce dedikodu çıkardı. Bizim zoraki evlendirildiğimizi düşünen yada boşanmak üzere olduğumuzu düşünen binlerce kişi vardı.
Jungkook'un beni öpmesi ve o anın kameraya alınıp her yere dağıtılmasıyla her şey alevlenmişti. Dedikodular iyice artmıştı ve bu sefer kimseyi istesek de susturamazdık.
Rachel ve benim için şöhret ve ismimiz önemliydi. İkimiz de adımıza laf gelmesini, üzerimize çamur atılmasını istemezdik. Çünkü Kore için önemli isimlerdik. İnsanlar bize bu kadar çok güvenirken, hayal kırıklığına uğratamazdık işte. Bizde bu yüzden evcilik oyunu oynamaya karar vermiştik.
Birlikte sahili el ele turlamıştık, yemek yemiştik. Ona pamuk şeker almıştım ve lunaparka gidip eğlenmiştik. Akşama doğru bakıcıdan Bomi'yi yanımıza alıp alışverişe gitmiştik. İnsanların gözünde iyi bir izlenim bıraktığımızdan emindim çünkü yapmacık değil içtendik.
Elimde ki Jungkook'un bilekliğiyle oynarken başımı arkaya atıp seslice ofladım. Her şey istediğimiz gibi gitmişti fakat rahat değildim. Kalbimin sıkıştığını hissediyordum.
"Jungkook'tan haber var mı?" diye mırıldandım bakışlarımı Seokjin'e çevirirken. Seokjin kahvesinden bir yudum aldıktan sonra başını yavaşça salladı.
"Taehyung ile berabermiş. Sen onu arkanda bıraktıktan sonra çok ağlamış Jimin. Taehyung onu zorla toparladığını söyledi. "
Yüzümü ellerimle ovuşturdum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Jungkook'u fazlasıyla kırdığımı biliyordum. Şimdi yanına gitsem beni yanında da istemeyecekti.
"Jungkook'u kırmadan bu işi halletmeliydin Jimin. Çocuğa kim bilir neler dedin de bu hale geldi. "
Seokjin kaşlarını çatarak konuştuğunda alt dudağımı ısırdım. Bir anlık sinirle ona patlamıştım ve şimdi köpek gibi pişmandım.
"Beni kabul etmeyecek. " diye fısıldadığımda, Seokjin gözlerini kısarak bana baktı.
"Jungkook'a aşık mısın? "
Bir süre sessiz kaldım. Jungkook'tan hoşlandığım açıktı fakat aşık olup olmadığımdan emin değildim. Hayatım boyunca kimseye aşık olmamışken bu hissi nasıl bilecektim ki?
"Jungkook ile beraber olmak istiyorum. Onunla evlenmek istiyorum. Hatta onunla bir çocuğumuz olsun istiyorum Seokjin. Ama önümüzde engeller var işte. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ˡᶦᵃᵇᶦˡᶦᵗʸ ࿐ apply fic
Teen Fiction❝ they say , " you ' re a little much for me . you ' re a liability . " ❞ est. 090320