-Jungkook-
Söylediklerimin ardından Yoongi'nin yanından kalkıp yandaki yatağa yöneldim. Yorgun bedenimi yatak ile buluşturdum. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalışıyordum, her ne kadar yorgun olsamda dudaklarımızın birleşmesi kafamdan çıkmıyordu. Ne kadar saçma gelse de ben sanırım öğrencime karşı birşeyler hissediyordum, belki de mühür yüzündendi emin değildim. Belki beynimin sadece onunla ilişki yaşamamı kabullenmesiyle birşeyler hissediyordum. Kafam cidden karışıktı. Yatakta bir süre oyalandıktan sonra uykuya dalmıştım.
-Yoongi-
Bu bir rüya mı? Belki de hayal gücüm beni yanıltıyordur. Hayır bu gerçek! Hissettim! Dudaklarını dudaklarımla buluşturduğunu hissettim. Ben hem uyanık hem ayıktım. Ben, ben emin değilim. Bu garip bir histi ama dediklerim tamamen sarhoşluğun etkisi idi nasıl anlamaz. Ben napacağım. Ona zarar gelsin istemiyorum ama beni sevmemeli. Ben hiç iyi biri değilim, tüm bu gördükleri bambaşka bir Yoongi idi. Ben bu aptal ve iyi kişiye Suga diyordum. Yoongi ise hiçte güvenilir olmayan iyi bir yanım değildi. Herkes beni Yoongi olarak biliyor ama o, o daha buz dağının görünmeyen kısmını görmedi. Görmemeli. Onun için pek iyi olmaz, kendimden soğutmalıyım. Dediklerimin ardından uykuya daldım sabah kulağıma gelen jungkook un sesiyle klasik olarak kalkmamak için debeleniyordum.
Beni zorla kaldırmıştı her zamanki gibi okula gittiğimizde düşük suratım ile derslere giriyordum. Klasik bir okul günü geçiyordu. Jungkook a karşı pek yakın değildim. Dün hiç birşey yaşanmamış gibi davranıyordum. Okul çıkışı Jungkook ile konuşmadan direk yurda gitmiştim.
-Jungkook-
Tüm gün yetmezmiş gibi çıkışta da tek kelime etmedi. Neyi vardı? Çok fazla takmadım öğrenci olduğu için derslere sıkkındır diye düşündüm. Çıkışta bizim arkadaş grubu tekrardan bana yazmıştı. Bu sefer bara gidecektik. Şahsen artık bar görmek istemiyordum ama onları kırmamak için gittiğimde arkadaş sohbetinden dolayı biraz içkiyi kaçırmıştım. Yanıma gelen kişi kucağıma oturunca ne yaptığımı bilmeden elimi kucağımdakinin bacağına attım.
-Yoongi-
Yurda varınca duşa girdim duştayken birden elim ayağım tutulmuştu. Damarlarım bile acı çekmeye başlamıştı. Sanki bu acı biraz daha katlanırsa damarlarım patlayacak ve ölecek gibiydim. Kilo olarak zayıftım bu yüzden bu tür şeylere direncim pek yüksek değildi, birden gözlerime gelen karaltı ile olduğum yerde bayılmıştım.
-Jungkook-
Arkadaşımın beni uyarmasıyla kıza dokunmayı bırakmıştım kızda üstümden kalkmıştı. Arkadaşımın bana uzattığı kahveden birkaç yudum alınca yaptıklarımı hatırladım.
Yoongi nerdesin? İyi misin??
Cevap alamıyordum birkaç defa daha seslenmiştim ama cevap gelmeyince bardan çıktım ve yurda sürdüm. Yoongi nin odasının önündeydim kapıyı çaldım. Açan olmadı. Ard arda birkaç defa çaldım ama açan olmadı. İçerden su sesleri geliyordu. Endişelenmeye başladım ve kapıya omuz attım ilkinde olmadı ikincide olamdı derken üçüncüsünde kapı açılmıştı. İçeri girdim fakat yoktu. Şu sesinin geldiği yere, banyoya ilerledim. Kapıyı tıklattım.
"Yoongi orda mısın?!"
Birkaç defa daha seslendim ama cevap gelmeyince cidden endişelenip kapıyı kırdım. Gördüğüm şey ile gözüm sonuna kadar açılmıştı. Yerde bayılmıştı. Hızla içeri girdim be Yoongi ti kucağıma alıp hızla yatağına götürdüm üstüne yorganı örttüm. Çıplaktı. Ben onu çıplak görmüştüm. Ama konu bu değildi Yoongi ti uyandırmaya çalışıyordum. Olmuyordu. Beyaz teni her zamankinden soluk gözüküyordu. Kana ihtiyacı olduğunu düşündüm. Ama sorun şu ki Yoongi nin vücudu her türlü kanı kabuk etmiyordu.
Ne yapacağım diye düşünürken aklıma gelen şeyle her ne kadar acımasızca ve bencilce olsa da aklıma geleni yapacaktım. Hızla odadan çıkıp arkadaşımı arayıp okul yakınlarına çağırdım. Kısa süre okulun Yakınlarına gelmişti hızla yanına yaklaştım ve duvara onu itip hızla dişlerimi boynuna geçirdim. Ne kadar debelensede kaçamıyordu. Açtığım delik ile geri çekilip boynunu sıktım ve çıkan kanı yanımda getirdiğim şeye doldurdum. Tam olarak öldüğünden emin olunca oradan direk yurda gittim. Ben, onun için birini öldürmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPİR & İNSAN ||YOONKOOK||
Про вампиров"Ve bana ne yaparsan yap, ne kadar acı çektirirsen çektir onu ilgilendirmez. Eğer ilgilendirseydi bunu kendisi yapmazdı."